Bir Kedi Meselesi | Yarı Texting

'68

arkadaşlar affedin bölümü paylaşmayı unuttum ağxjspxjwşdö

şu sıralar mesaj panomu aktif kullanacağım sohbete katılmayı unutmayınn

arkadaşlar sizce ufak bir discord sunucusu açalım mı?? katılmak ister misiniz??

.....

"Ablamla geldim ben. Burada çalıştığını bilmiyordum."

"Bugün başladım işe. Sizin ablanla aranız yoktu diye hatırlıyorum."

"Evet, babamla birlikte kaçmıştı. Bugün çıktı karşıma. Ne olduğunu bilmiyorum." Kısa bir sessizlik oluşunca sessizliği bozdum. "Sen dün çıkmadın mı hastaneden? Ne çabuk iş bulmuşsun."

"Birkaç saat oldu başlayalı."

"Alp..." Ayaklanıp Alp'e yaklaştım. Hafifçe kulağına yaklaştım. "Burası sanırım pek tekin bir yer değil."

"Nesi tekin değil Nilay? Tam bir aile mekanı."

"Ablam buranın sahibini tanıyor sanırım. Topal Cengiz'in yeri dedi. Güvendiğim bir yer dedi. Hem ben burası şirin bir çay bahçesi deyince Buğra güldü bana."

"Buğra kim?"

"Bilmiyorum, ablamın bir şeyi."

"Hay a..." Alp tam küfredecekken tuttu kendini.

"Kusura bakma Nilay, ağzımdan kaçtı. Ya anlamıyorum! Çekiyor muyum ben kötülüğü? Kıta değiştirdim kıta!"

"Sakin ol Alp. Daha yeni başladım diyorsun. Yol yakınken geri dönersin."

"Peki senin böyle tekin olmayan bir yerde ne işin var Nilay?"

"Ablam getirdi."

"Ablan güvenilir biri mi? Yoksa zorla mı getirdi seni? Yardıma ihtiyacın varsa söyle bana."

"Hayır, ben kabul ettim gelmeyi. Babamla ilgili konuşacakmış."

"Sana bir zarar vermez değil mi?"

"Hayır, ablam o benim. Tabii ki zarar vermez."

"Bana en büyük zararı babam verdiği için sormak zorundayım." Kısa bir sessizlik oluştu aramızda.

"Sana da en büyük zararı ben verdim değil mi?" diye sordu pişmanlık dolu sesiyle.

"Bana en büyük zararı babam verdi Alp." Alp histerik bir şekilde güldü. "Kedi sevmek dışında bir ortak yönümüz daha var desene." Bu dediğine güldüm bende.

"Nilay kesin olarak bir sorun yok değil mi?"

"Yok, bir sorun yok."

"Ben ne yapacağım şimdi? Buranın tekin olmadığına eminsin değil mi? İstifa edeceğim bak."

"Eminim."

"Tamam, sen gittikten sonra gidip patronla konuşurum."

"Alp senin kalacak bir yerin var mı? Evinde kalmayacağını söylemiştin."

"Okan halletti sağ olsun." Ablamın bize doğru geldiğini görünce Alp'ten uzaklaştım. Nedense onu tanıdığımı bilmesini istemedim. "Evet, biz ablamla çay içeceğiz. İki çay lütfen." Alp başta şaşırsada bana ayak uydurdu.

"Tabii efendim." Alp'in gidişini izledikten sonra ablamın gelişini izledim. Ablam gelip aynı yerine oturdu. Hala ayakta duran bana seslendi. "Otursana Nilay." Dediğini yapıp oturdum.