'44

14K 879 867
                                    

oy ve yorum sınırı beklediğimden hızlı tamamlandı teşekkür ederim 😽

.....

Alp kendine geldikten sonra hastane polisi ifadesini almıştı. Alp ne anlattı bilmiyorum ama ben olanı biteni anlatmıştım polise. Bizim evin güvenlik kamera kayıtlarını da almışlardı. İntihar olduğu için Alp psikolojik tedavi görecekti bir süre. Abim Poyraz'dan rica edip Alp'le görüşecek olan psikologla görüştüm.

Ona Alp'le ilgili bildiğim her şeyi anlattım. "Nilay Hanım, emin olun korkulacak hiçbir şey yok. Tedirgin olduğunuzu anlayabiliyorum. Alparslan Bey'le henüz görüşmedim ama psikolojik bir sorunu olduğunu düşünüyorum sizinle konuştuktan sonra. Birlikte bunun üstesinden geleceğiz." Alp'e son bir kez bakmak için odasına gittim. Uyuyordu, yanında da Görkem vardı.

"Nilay?"

"Alp'e bakmıştım."

"Oda seni bekliyordu ama uyuyakaldı."

"Tamam, sorun değil. Ben daha sonra gelirim."

"Nilay, sen iyi misin? Alparslan'a olanları öğrendim. Her şeyin senin gözünün önünde olması kötü olmuş. İyi misin?" Her ne kadar iyi olmasamda başımı salladım.

"İyiyim, sorun yok. Ben gideyim."

"Nereye?"

"Eve gidip biraz dinlenmeliyim."

"Bırakmamı ister misin? Ambulansla gelmişsin. Araban yoktur."

"Gerek yok, abim burada çalışıyor. O beni bırakacak. Teşekkür ederim."

"Tamam, görüşürüz o zaman. Yarın gelmesende olur bu arada. Dinlenmek istersin belki."

"Yok, gelirim. Sorun yok." Samimi bir şekilde gülümseyip çıktım odadan. Poyraz abimle birlikte eve geçtik. Poyraz abim evde bizi merakla bekleyenlere olayı anlattı kısaca. Ayrıntıları bilmiyorlardı tabi. "Nilay, neden senin gözünün önünde intihar etti bu manyak? Derdi neymiş?"

"Egemen abi, daha sonra konuşsak? Ben biraz dinlenmek istiyorum." Dora'yla birlikte odama geçtik. Dora'ya sarılarak uyudum. Niloya'da hemen gelip sokulmuştu bana.

.....

Çarşamba günü

Gece aldığım karardan dolayı Alp iyileşene kadar onunla görüşmeyecektim. Çünkü onunla bir daha görüşmeme kararı almıştım. Kendine tekrar zarar vermemesi için hem fiziksel hemde ruhsal olarak iyileşmesini bekleyecektim. Eğer Alp'i affedersem bana zarar verecekti. İsteyerek veya istemeyerek...

Abimler bugün şirkete gelmememi söylediler. Bende doğrudan Görkem'in mekanına gittim. Ustalar ben gidene kadar mutfak dolaplarını yıkmışlardı. Görkem'i aradı gözlerim ama yoktu. Bir müddet sadece ustaları izledim.

"Nilay? Neden geldin ki bugün?" Görkem gelmişti.

"İşimi yapıyorum, neden gelmeyeyim ki?"

"Bilmem, dün olanlardan sonra gelmezsin diye düşünmüştüm."

"Hastanede sana geleceğimi söylemiştim."

"Evet ama o sıra annenin durumunu bilmiyordum. Sabah abin gelip Alparslan'la konuştuğunda öğrendim. Gelmezsin diye düşündüm."

"Abim mi geldi hastaneye? Hangi abim?"

"Haberin yok muydu? Pot mu kırdım?"

"Haberim yoktu. Anlatır mısın ne olduğunu?"

"Alparslan'ın yanında refakatçi olarak ben kalmıştım biliyorsun. Barbaros geldi sabah, beni görünce şaşırdı. Eskiye dayanan bir arkadaşlığımızın olduğunu söyledim. Sonra Alparslan'a bağırdı, kızdı."

"Ne dedi?"

"Tam olarak hatırlamıyorum ama kısacası senden uzak durmasını söyledi."

"Of abi of!"

"Silah vardı yanında. Alparslan'ı tehdit etti. 'Bir daha seni Nilay'ın etrafında görürsem intihar etmene gerek kalmaz.' gibi bir şey söyledi. Alparslan seni kötü etkiliyormuş, öyle dedi. Onun yüzünden anneni hatırlamışsın." Abimin beni korumak istediğini anlayabiliyordum ama keşke benden habersiz bir şey yapmasaymış.

"Tamam, anlattığın için teşekkür ederim."

"Rica ederim. Özel değilse eğer... Gerçekten de anneni mi hatırlattı?" Her ne kadar anlatmak istemesemde artık biliyordu.

"Annem yıllar önce gözlerimin önünde intihar etmişti. Dün Alp kendini vurunca bende o güne döndüm. Hepsi bu kadar."

"Alparslan adına ben özür dilerim. Alparslan fazlasıyla zengin bir ailenin tek çocuğu. Şımartılarak büyütüldü. Psikolojisi çok sağlam değil bu yüzden. İstediği her şeyin gerçekleşmesine alıştığı için en ufak bir pürüzde delirecek gibi oluyor."

"Sen Alp'i ne kadardır tanıyorsun?"

"Babasıyla babam arkadaştı. Bizde birlikte büyüdük. Büyüdükçe, kendi kararlarımızı aldıkça koptuk Alparslan'la. Dediğim gibi işler onun istediği gibi gitmeyince bambaşka bir kişiliğe bürünüyor. Bizde bu yüzden kavga etmiştik ama... Ama dün vurulduğunun haberini alınca ne yapacağımı bilemedim. Evet, Alparslan'la artık görüşmüyoruz ama ben onu hala seviyorum. Biz birlikte büyüdük onunla. Aynı yaşta olduğumuz için hep aynı okullarda hep aynı sınıflarda okuduk. Bizim birbirimizden başka arkadaşımız yoktu."

"Neden kavga ettiniz ki?"

"Çok saçma ama Alparslan üniversite tercihi yaptığı dönem benimde onun bölümünü okumamı istedi. Ben kabul etmeyince tartışıp kavga etmiştik. Sonra ne o bir adım attı ne ben. Biliyorum, çok saçma ama Alparslan bu işte."

"Ben bugüne kadar Alp'in bu kadar tehlikeli olduğunu nasıl fark edemedim?"

"Alparslan tehlikeli değil. Bile isteye kimseye zarar verdiğini görmedim. Seni benden kıskanmış..." Küçük bir kahkaha attı. "...Tehlikeli biri olsaydı sana veya bana zarar verirdi. O kendine zarar vermeyi seçti."

"Ama Alp mafya." Tekrar kahkaha attı.

"Nilay biz mafya değiliz."

"Ama babası mafya."

"Mafya mı?" Tekrar kahkaha attı ama bu daha kuvvetliydi. "Mafya diye nitelendirmemiştik hiç ama bir bakıma evet. En azından çok tehlikeli biri değil."

"Yani tehlikeli mi?"

"Biri Orhan amcaya bulaşmadığı sürece başına bir şey gelmez en azından."

"Eğer babalarınız arkadaşsa..."

"Ben babamla görüşmüyorum."

"Anladım."

.....

evett bizim Nilay'ımız klasik saf wattpad kızı olmadığı için Alp'i affetmiyor aşcnapjwpks siz affetmesini ister miydiniz??

şimdi tekrar bir sınır koyalım

170 oy 🌟 200 yorum 💬 (lütfen yorumu abartmayın aşdnoajdwknfke)

arka arkaya üç satır koyacağım en çok oy alan satırdaki isimle Niloya'ya bir bölüm yazacağım 46. bölümde

Alparslan

Görkem

Okan

Seviliyorsunuzzz 🥰😽😻

Bir Kedi Meselesi | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin