🌸3🌸

13.3K 547 97
                                    

Bu günkü ikinci bölüm, iyi okumalar.

Keki fırından çıkardım ve fırını da kapattım. Gelen de abimdi.
"Oğlum, Kutay!" Diye tatlı bir sesle abime seslenen annemin niyetini evdeki herkes anlamıştı.
"Olmaz anne, istemiyorum." Dediğinde abim annem sinirini sineye çekmeye çalışarak masada az önce annemin yaptığı yemeğin tadına bakan abimin yanına usulca yaklaştı.

"Ama oğlum hem işinin başındasın, hem yaşın geldi. Bizim de yaşımız gelip geçiyor. Torun almak istiyoruz kucağımıza."

Kendimi tutamayıp gülüverdim kekin sosunu hazırlarken.

"Ah, bak işte! Şu kızın gülüyor. Onu evlendirsene!" Diye bağırınca hızla ona baktım ve işaret parmağımla kendimi göstererek konuştum.

"Beni mi?" Bir an ne dediğini anladı ve sıkışmışlıkla daha çok sinirlendi.

"Hayır! Sen evlenme kimle evleneceksin ki? İzin vermiyorum!" Dedi abi kıskançlığıyla. Ben ise ona bakıp gıcık gıcık güldüm ve önüme dönüp sorumlu ilgilenmeye başladım.

"Yavrum, sen artık koca adam oldun. Ne var sanki benim bir gelinim, senin bir karın olsa." Abim o an sessiz kalmak gibi bir hareket yapınca annem heyecanla atıldı.

"Bak, sen de istiyorsun işte!"

"Ya anne istemiyorum ben bir şey ya! Yeter! " Dedi ve atarlı ergenler gibi ortamı terk etti.

O da evlenmek istiyordu, ama neden bu kadar karşı çıkıyordu?

Yoksa sevdiği birisi mi vardı?

Aklıma gelen fikirle gözlerim irice açıldı.

Yok artık daha neler!

Kekin sosu hazır olunca hızla kekin üzerine güzelce döktüm daha sonra çıkan bulaşıkları yıkadım. Ve en sonunda koşarak abimin odasına geçtim.

Çok bile dayandın.

İç sesim kendi yorumunu yaparken onu hiç takmadan hızlıca kapısını çaldım ve gel sesini duyunca da içeri daldım. Gözlerimi hafifçe kıstım ve kuşkucu bakışlarımla ona doğru yaklaşıp çalışma masasının sandalyesine oturdum.

"Ne var Dicle, neden öyle bakıp duruyorsun?"
Bakışlarımı üzerinden çekmeden ciddileştim.

"Abi, bana söylemediğin ve söylemen gereken bir şey olduğundan şüpheleniyorum." Benim gibi kuşkucu bakışlarını takındı.

"Neymiş o cadı?"

"Senin gönlünde biri var sanki..." Dedim. O ise bir anda afallayıverdi. Bunu görünce gerçekten anladım ki doğru tahmin etmiştim. Çünkü abim genelde böyle konularda düz ifadesini asla bozmazdı.

"H-hayır y-yok öyle bir şey!" Dediğinde ise tamamen gülümsedim. Kekelediğine göre kesinlikle tam üstüne basmıştım.

"Bana yalan söyleme abi, anladım zaten." Sandalyeden kalktım ve yanına oturdum. Omzumda omzuna vurdum ve gıcık gıcık gülümsemeye devam ettim.

"Kimmiş o şanslı kız?" Dediğimde bana sabır diler gibi baktı.

"Tanıyor muyum yengemi?" Deyip bir kere daha vurunca abim gıcık oldu ve kollarımdan tuttu.

"Sus Dicle annem duyacak şimdi, yiyecek başımın etini. Ayrıca yenge falan da yok, bilmiyordu kimse sen öğrendin."

"Ay tamam, peki kim o?" Fısıltılı sesime fısıltı ile cevap verdi.

"Şu an söyleyemem. Biraz kendim sindireyim, oturtayım içimde ondan sonra derim sana." Beni kollarımdan tuttu ve ayağa kaldırdığı gibi kapının önüne bırakıp kapıyı da kapattı.

A-a bildiğin bizi odadan attı.

İç sesim anın şokuyla müdahale edince diyecek hiç bir şey bulamadan öylece karşıdaki duvara baktım.

Sen benim elime düşersin Kutay efendi!

Tam kendi kendime intikam planları yaparken çalan kapı ile hızla odama kaçtım. Üzerimdeki eşofman takımını çıkarıp hızla düz lacivert renkli etek ve beyaz bir sweatshirt geçirdim. Tülbentimi de güzelce örtüp az önce çıkardığım pofuduk ev terliklerimi tekrardan giydim.

Daha sonra ise kapımı açtım ve neşe ile salona ilerledim. Kapıdan başımı uzattım ve enişteme selam verdim.

"Hoş geldin Vedat amca"
"Hoş buldum kızım, nasılsın?"
"İyiyim çok şükür Vedat amca sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim çok şükür. "
Vedat amca ile hasbihalimiz bitince mutfağa girdim. Teyzeme yaklaşıp sarıldım ve bir tane de yanağından öptüm.

"Hoş geldin canım teyzem."
"Hoş buldum Diclem." Ondan ayrılınca da en yakın arkadaşım ve bir numaralı olan kuzenime sarıldım.

"Hoş geldin su damlası." Dediğimde bana bozulmuşlukla baktı. Sevmezdi ona su damlası dememi.

"Hoş buldum nehir bozuntusu." Dediğinde bu sefer de ben ona öyle baktım. İkimiz de gıcık oluyorduk ama inadımızdan da vazgeçmiyorduk.

"Yavuz abi nerede?" Dedim kuzenimi arayarak.
"Onun nöbeti varmış gelmedi bu gün."
Yavuz abi doktordu ve sürekli nöbeti vardı. O abimle yaşattı ben de su damlasıyla.

"Gel yemek hazır olana kadar benim odaya geçelim." Şu damlasıyla benim odaya geçip kapıyı kapattım ve hemen telefonumu çıkardım.

"Bil bakalım bu akıllı kuzenin ne yaptı?" Dediğimde bana yaklaştı. Yüzünde az sonra diline düşeceğini hissetmişcesine muzip bir gülüş vardı.

"Ne yaptın?" Dediğinde mesajları açıp onunla olan sohbetimize girdim ve telefonu su damlasına uzattım. Telefonu elimden kaptığı gibi okumaya başladı.

"Bir dakika, şimdi sen abin zannedip başkasının abisine mi yazdın?" Dediğinde 'evet' anlamında başımı salladım.

Koca bir kahkaha patlayınca hızla üstüne atladım ve ağzına elimi kapattım. Fakat bir süre sonra kuzenim kıpkırmızı kesilince yanlışlıkla burnunu da kapattığımı fark ettim.

Hızla elimi çektim.

"Sussana ya, annemler duyacak şimdi!"
Ona dargınca baktım.
"Ayrıca böyle gülecek ne var bunda, herkesin başına gelen şeyler bunlar."

"Bir kere olsa tamam, hadi ikincisine de okey. Canım bu senin kaç oldu?" Bir an ciddi ciddi düşünmüştüm. Harbi kaç olmuştu ya?

10 u geçince ben saymayı bıraktım ya.

O kadar oldu mu?

Oldu valla.

Başımı bir anda eğiverdim. Artık ezberlemekle uğraşmayın direkt yazıp saklayacaktım.

"Aman be kızım, boş ver alıştık zaten. Ne olacak?"
Annemin içeriden sofrayı kurmak için yardım istemesi üzerine odadan çıktık ve sofrayı kurmak için annemlerin yanına gittik. Sofra kurulup herkes de sofradaki yerini alınca bir sohbet dönmeye başladı.

Annemle teyzem kendi aralarında yeni yaptıkları yelek modelini tartışıyor ; babam, Vedat Amca ve abim siyaset konuşuyorlar. Ben ise su damlasının geçen markette yaşadığı olayı dinliyordum.

"Sonra işte adam arabayla raflara bir çarptı. Un paketleri, irmik paketleri falan hep döküldü. Her yer un oldu. Sonra adama baya kötü baktılar. " dediğinde başımı salladım.

Yemeğim bitince anneme 'ellerine sağlık' dileklerimi iletip tabağımı ve boşalan tabakları alıp mutfağa girdim. O anda eteğimin cebindeki telefon titredi. Mesaj gelmişti herhalde. Açıp baktığımda ise gözlerim yuvalarından çıkmak için fazla istekli oldular birden.

0588*******:Seni seviyorum bir tanem, yanına gelirken ne alayım istersin?

25.06.2023

💫
Selamın aleyküm,
Bu bu gün yayınladığım ikinci bölüm, umarım beğenirsiniz.

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz?

Karakterler hakkındaki fikirleriniz.

Kendinize iyi bakmanız dileğiyle hoşça kalın👋🌇

DİCLEWhere stories live. Discover now