🌸11🌸

7.6K 436 67
                                    

Selamın aleyküm biricik okurlarım.
Nasılsıniz? İyisiniz inşallah.
Bölümü dün yazdım ama bu gün atıyorum çünküüü...
Liya3512 Sayın Bal, doğum günün kutlu olsun🩵🩵🩵
İyiki doğdun ve iyiki varsın.
Hepiniz iyiki varsınız canım okurlarım.
Kıymetli vaktinizden çaldığım için özür diliyor, sizi bölümle baş başa bırakıyorum.
✨️🌟

Herkesi dinledikten sonra kararını verdi ve elindeki tokmağı vurdu. Herkes ayağa kalktı.

"Karar. Sanık Sevde Aköz'ün suçsuz olduğuna ve Mehmet Karataş'ın müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar verilmiştir." Sözleri bittikten sonra hızlı adımlarla mahkeme salonundan çıktı. Bu davayı da atlatmıştı çok şükür.

Aklına gelen şey ile omuzlarını dikleştirdi. Dün onun yazdığı son mesaj ile artık yaptığı aptallığı bırakma kararı almıştı. Kafasında planını otururken çalan telefonu ile oraya döndü. Arayan annesi idi. Telefonu açıp kulağına götürdü.

"Efendim annem?"

"Oğlum napıyorsun?" Son derece kibar ve heyecanlıydı sesi.

"Yeni davadan çıktım. Sen niye aradın annem? Bir şey mi isteyecektin?"

"Şey diyecektim oğlum, bir kız var-" Fırat hemen atladı.

"Deme anne! Ben sana bir şey diyeceğim asıl." Artık annesine söyleyecekti. Yeterdi yani. O onun bir bakışına gitmişken karşısında sürekli ona korkak deyip duruyordu kız. O sadece ona fikrini belirtmek istemişti fakat o başka yoldan anlıyorsa o yoldan da belirtirdi. Tüm yolları denerdi gerekirse çünkü pes etmek gibi bir niyeti yoktu. Çünkü o Fırat Tuna Kandemir'di.

İçinden böyle konuşarak kendini gaza getirdikten sonra annesine peşinen konuştu.

"Benim sevdiğim biri var!" Biraz yüksek sesle söylemişti olacak ki yanından geçen temizlik personeli ve bir avukat ona dönüp bakmıştı. Ama başını indirmedi ve dik duruşundan vazgeçmedi. Sanki annesi karşısındaymış gibi.

"Ne diyorsun oğlum sen? Bu telefonda mi söylenir? Hemen eve geliyorsun!" Böyle diyen annesini duyduktan sonra telefonun kapandığına dair sesleri de duydu.

"Zaten geliyordum böyle demene gerek yoktu." Kendi kendine söyledi ama yine de adliyeden mutlu ayrıldı. Birileri artık bildiği için rahatlık gelmişti.

Hızlı bir şekilde evine geldiğinde hemen evine girdi. Kapıyı açan annesi eli belinde bekliyordu.

Oğlunu içeri girdirdikten sonra onu mutfağa soktu.

"Anlat bakayım derdini sen!" Mutfaktaki sandalyelerden birini çekti ve annesini oturttu. Daha sonra diğer sandalyelerden birine de kendi oturdu.

"Bak şimdi anne, öncelikle haram bir sevda değil. Ben gördüm onu sonra işte oldu bana bir şeyler. Ama ben harama bulaşmak istemiyorum, onunla evlenmek istiyorum. " annesine bakarak sonlandı cümlelerini. Annesi çok ciddi bir ifadeyle ona bakıyordu.

"Kim bu kız peki adı ne kim kimlerden?" Annesinin sorduğu soru ile diyeceklerini ufacık utanarak baktı annesine.

"Kutay'ın kardeşi, Dicle." Anesi bir anda bağırdı.

"Zehra! Zehraaaa! Koş kız." Kardeşi hemen içeri daldı.

"Ne oldu anne? " Korku dolu bir yüzle bakıyordu annesine çünkü sesi bir garip gelmişti.

DİCLEWhere stories live. Discover now