🌸29🌸

2.3K 157 81
                                    

Selamın aleyküm!!!
Ben size bol Dicle ve Fırat içeren bir bölüm ile geldim ve her zamanki gibi yazım yanlışları olabilir takılmayın.

Dicle'nin finaline adım adım yaklaşıyoruz bildiğiniz üzere ve ben final olduğundan itibaren diğer kitabım Ay'ın Şafağı'na yöneleceğim.

Önden bir fikir edinmek isteyen herkesi kitabıma beklerim.

Sizleri bölümle baş başa bırakıyorum. Umarım beğenirsiniz.

İyi okumalarrr✨️✨️✨️✨️


Hafif gerginlik içinde eşyalarımı topladım. Bu önümüzdeki üç gün boyunca Fırat'ın memleketine gidiyorduk ve düğün için konuşacaktık. Köyden döndükten 3 gün sonra da kına gecesi sonraki gün de düğünümüz olacaktı.

Ay sakinim.

Ağır çantamı iki elimle yerden kaldırdım ve dış kapının önüne bıraktım. Eşarbımı düzeltip mutfağa girdim. Koca bor bardak su içerken içeriden gelen ufak çaplı sesleri normal yolculuk halimiz olduğu için görmezden geldim. Babam gelmeden doğal gazı kapattım. Ocağı son kez kontrol ettikten sonra annemlere bakmaya gittim. Annem koridorda kapının yanındaki aynadan örtüsünü yapıyor babam da çantaları getiriyordu. Abim de benim gibi çoktan hazırlanmış telefonu ile uğraşıyordu.

"Hadi bakalım. Ya Allah bismillah." Babam bunları söyledikten sonra ayakkabılarını giyip alabildiği çantaları alarak aşağıya indi. Abim de arkasından kalan çantaları alıp indi. Ben ve annem de elimiz boş bir şekilde kendi çantalarımızı alıp indik.

Şehirin çıkış bölümünde buluşacaktık Fırat'ın ailesi ile.

Aşağı inip arabanın arka koltuğuna oturdum. Babam sürücü koltuğunda abim de yanımdaydı. Annem de bu yüzden öne geçti. Araba hareket edip yola düştüğünde abim başını kucağıma koydu. İki büklüm olsa da yatmak istiyordu sanırım. O kucağıma yatınca ben de kulaklıklarımı takıp onun saçları ile uğraşmaya başladım.

Bu ailemle beraber yaptığım son yolculuk değildi belki. Ama bekar bir şekilde yaptığım son yolculuk gibiydi. Bir hafta içerisinde evlenecektim. Düğünüm planladığımız üzere nikah ve yemek şeklinde olacaktı. Ama kına gecesinde müzikli bir eğelence olacaktı.

Aslında hayalim her zaman düğünümde nikah ve yemek olmasıydı. Çalgılı düğünleri sevmezdim.

En sonunda dua edilecek ve dağılacaktık. Ama ben artık evime gitmeyecektim.

Bunun düşüncesi bile duygusal gelirken ağlama isteği içimden burnuma kadar yükseldi ama onu tuttum.

Ama işin komik tarafı benim içimden ağlama isteği geçerken arka tarafta ilginç müzik zevkim nedeniyle çalan halay müziğiydi.

Zevkler ve renkler tartışılmaz.

Şehrin çıkışına yaklaştığımızda kenarda duran Fırat'ın arabasını gördük. Onlar da bizi fark ettiklerinde araba çalıştı ve önümüze geçti. Biz de arkalarından takip ediyorduk.

Telefonumu hafif yan tarafıma doğru kaldırdım ve abim ile bir fotoğrafımızı çektim. O uyuyordu ama ben güzel çıkmıştım. Telefonumu bu sefer abimin yüzüne yaklaştırır bir fotoğrafını daha çektim. Şu an içimden kötü bir ses bunu Esra' ya yollamamı söylüyordu ama yapacak değildim.

Karizmayı çizdirmeye gerek yok.

Etrafta yapacak bir şey olmayınca ben de başımı arkaya doğru yaslayıp müziğe odaklandım.

DİCLEWhere stories live. Discover now