🌸23🌸

4.2K 231 101
                                    

Selamın aleyküm,
Evet sakin olun bölümü sonunda atabildim. Aslında dün atacağımı söylemiştim ama malum işler güçler bir türlü elim değmedi.
Yine de umarım beklentileriniz karşılar.
Haydin iyi okumalar♡
✨️

Yazardan

"Seni kardeşlikten reddediyorum Yağmur!" Esra kıpkırmızı olmuş suratına ve hararetle atan kalbine anlam veremeyerek tek isteği olan Yağmuru boğma emeline giderek yaklaşıyordu.

"Sen o notta ne yazdığını biliyor musun?! Rezil oldum! Allah'ım beni bu durumdan kurtar!" Esra düşündükçe utancından yerin dibine giriyor, yerin dibine girdikçe kızarıyor, kızardıkça sinirleniyor ve tek isteği Yağmur'u şuracıkta yoluk yoluk edip boğmak oluyordu. Ortamdaki Onur dahil hiç kimse ne yaşandığına bir anlam yükleyemezken sonunda Dicle meseleye bir el attı.

"Ne oluyor bir türlü anlamadım. Gel şuraya otur her şeyi düzgünce anlat Esra!" Esra kıpkırmızı suratıyla Dicle'yi onayladı ve yavaşça yatağının kıyısına oturdu. 

"Onur bir bardak su ver." Onur kendine verilen emir ile Dicle'ye bir bardak su uzattı. Dicle'nin başında dikilmeye devam ederken Dicle ters ters baktı ona.

"Onur!" Anlamazca kaşlarını çattı Onur.
"Ne var?" Hala meseleyi anlamayan Onur'a artık çileden çıktığını belli ederek baktı Dicle.

"Çık diyorum gülüm. Hani kız kıza falan." Onur'un jeton yeni düşerken hemen salladı başını.

"Ha pardon. Ben biraz hava alayım o zaman." Onur dışarı çıkmak için kapıya doğru ilerlerken Esra seslendi hemen.

"Onur!" Onur hemen döndüm.
"Buyur Esra Ablam." Hep Esra'ya abla derdi. Esra genelde hepimizin annesi gibi davranırken Onur da arada buna maruz kalıyordu. O yüzden büyük olmasına rağmen en Esra'ya hep abla diyerek seslendirdi.

"Kutay'ı elinde beyaz lale buketiyle görürsen buketi canın pahasına al ve yok et. Kutay'a Yağmur yüzünden teknik bir arıza olduğunu söylersin." Esra son sözlerini büyük bir hırsla Yağmur'a bakarak söylerken  Yağmur yerinde büzüşüp bakışlarını ayaklarına indirdi.

"Emredersiniz Esra Başkan! Hedefimiz beyaz lale buketini mağdur saf Kutay'dan alıp yok etmek. Gazamız mübarek olsun!" Onur son sözlerini söyleyip ortamı terk ederken Dicle  Esra'ya onu dinlediğini belirtircesine döndü ve yerine yerleşerek gözlerini dikkatle onun üzerine dikti.

"Şimdi şöyle oldu... Ben yanına gelirken yolda çiçek görünce iki buket yaptırdım ve birini annene verdim. Diğerini senin için almıştım özel olarak. Beyaz lale buketiydi..." Sesi sonlara doğru kısılan Esra ile Dicle güldü.

"Bana ne zamandır bu kadar aşıksın bilmiyorum ama olmaz Esra, benim nişanlım var." Esra hiç acımadan elini kaldırdı ve Dicle'nin kırıl olmayan bir yerine indirdi.

"Ahh!"

"Hiç sızlanma Dicle Hanım siz onu dalga geçmeden önce düşünecektiniz. Hem vurduğum yerde kırık yok bir kere." Ciddiyetle cevabını yapıştıran Esra dik bakışlarla baktı Dicle'ye.

"Aman Esra iki nazımız da geçmiyor yani. Neyse sen anlatmaya devam et bakalım."

"Tamam. İşte ben de bukete şaka olsun diye not yazdım. Hayatımın aşkı olduğuna dair sözler içeriyordu." Dicle'nin durumu anlamasıyla birlikte yüzü şekilden şekile girerken ilk başta gülmek istesede arkadaşının yerine kendini koyunca hiç de gülecek bir şey olmadığını fark etti.

DİCLEWhere stories live. Discover now