5.9

21.4K 1.1K 299
                                    


🥂


VİSAL

Bakışlarımı aynada ki yansımamdan çekip saçlarımı yukarıdan hafifçe topladım ve son kez aynada kendime bakıp çantamı aldıktan sonra odadan hızla çıktım.

Bugün Galatasarayın maçı vardı, kimle olduğunu ve ne maçı olduğunu bilmiyordum ama Sefa ve Oğuzla birkaç hafta önce sözleştiğimiz o maçtı. Oğuz ve Sefa çok istekliydi bu maç için, Oğuz sabahtan beri geliyorsun değil mi diyerek beni darlıyordu. Bir kere geleceğim demiştim değil mi, neden bu kadar uzatıyordu anlamamıştım. Ha bir de şey vardı, Oğuz maça kız arkadaşını da getirecekti. İşin absürt tarafı ise kız Fenerbahçeliydi. Nasıl bunu ona söylemişti ya da fenerbahçeli bir kızı nasıl Galatasaray maçına gelmesi için ikna etmişti bilmiyordum ama eğlenceli olacaktı.

"Oo" dedi Bulut beni görür görmez ve yavaşça ayağa kalkıp bana doğru yaklaştı. "Formalarda giyilmiş bakıyorum da" Bunu söylememiştim değil mi? Sefa mutlu olsun diye forma giymeyi de unutmamıştım.

Yaklaşık üç yıl önce Bulutla birlikte aldığımız bir formaydı, arkasında ise Musleranın adı yazıyordu.

"Giydim tabii ki maça gidiyorum" diyerek hafifçe gülümsedim. "Bak be şu işe" dedi ve tam önümde durdu. "Ben gidemiyorum sen gidiyorsun, bu bana ihanettir" dedikten sonra burnunu kıvırıp bakışlarını benden kaçırdı.

"Sende alsaydın bilet sende gitseydin, banane" dedim ve bakışlarımı ondan kaçırdım. "Ben gidiyorum, geç gelirim" dedim arkamı dönüp kapıya doğru yaklaşırken. "Çok da geç kalma" dedi Bulut ve kalktığı koltuğa tekrar oturdu. Tam o anda ise Sefadan mesaj gelmişti. Yavaşça çantamı açıp telefonumu aldım ve attığı mesaja tıkladım.

Sefa♥︎: Evin önündeyim güzelim.

Mesajı okuduktan sonra cevap vermek yerine telefonumu kapatıp çantamın içine koydum ve hızla ayakkabılarımı giyindikten sonra kapıyı açıp dışarı çıktım, ardımdan da kapıyı kapatıp hızlı adımlarla arabasının önünde durmuş bir şekilde bana bakan Sefaya doğru adımladım.

Üstünde birkaç yıl öncesine ait eski bir forma giymişti.

Hızlı adımlarla birkaç adımda yanına vardım ve tam önünde durdum. "Forma giymişsin" dedi hafifçe gülümserken ve bana doğru bir adım atıp tam önümde durdu. "Bu renkler sana yakışmış" diyerek bana doğru yaklaştı ve elini belime yerleştirerek boyun girintimi öptükten sonra benden uzaklaştı. "Sana da yakışmış" dedim bakışlarımı bir an bile olsun ondan çekmeden.

Gülümseyerek elimden tuttu ve arkasını dönüp arabaya doğru adımlamaya başladı. Ama formasının arkasında ki yazıyı görmemle adımlarımı durdurdum ve gülümseyerek arkasını dönmesini sağladım.

"Forman" deyip gülümsedim ve hızla arkamı dönüp formamın arkasında ki yazıyı gösterdim. "Formamın aynısı" dedim. O ise hafifçe gülümseyip "hissetmişim demek ki" dedi.

"Kalp kalbe karşıysa artık" diyerek arabaya doğru adımlamaya başladım ve Sefanın açtığı kapıdan içeri girip ardımdan kapıyı kapattım. Sefa da gülümseyerek şoför koltuğuna oturdu ve arabayı çalıştırıp hızla sürmeye başladı.

Yaklaşık kırk dakikalık bir yoldan sonra sonunda stadyuma gelmiştik. Alana arabayla giremediğimiz için Sefa arabayı güzel bir yere park etti ve elimden sıkıca tutarak stadyuma doğru adımlamaya başladı.

VİSAL | Texting Where stories live. Discover now