8.5 | Final part2

9.6K 869 111
                                    



VİSAL

Kasım, 2025.

Gözlerimi hafif kısarak odanın içinde çalan şarkının sesini biraz da olsun kısarak bakışlarımı televizyona çevirdim ve hemen sol tarafımda olan kumandayı alıp televizyonun sesini açmaya başladım.

"Konserleriniz devam ediyor Sefa bey" dedi ekranda ki elinde miktofon olan kadın ve konuşmasına devam etti. "Son yıllarda yaptığınız konserlerde sayısız insanla şarkılarınızı buluşturuyorsunuz" dedi. "Bugün ise neredeyse kırk bin kişiye yakın insanla bir aradaydınız" diyerek sustu bir süre. "Neler hissediyorsunuz?" diyerek elinde ki mikrofonu gülümseyerek Sefaya uzattı.

Sefa ise genişçe gülümseyip bakışlarını kameraya çevirdi. Gerçekten gülümsemek ona çok yakışıyordu. "Sözlerimle ve sesimle bu kadar insanın kalbine dokunuyor olmak ve onları bir yerden sonra etkiliyor olmak gerçekten de güzel hissettiriyor" diyerek bakışlarını miktofonu tutan kadına çevirdi. "Bu kadar insanın şarkılarımı bağırarak söylemesi ise açıkçası hoşuma gidiyor" dedi ve genişçe gülümsedi.

"Peki bunun yanı sıra özel hayatınız nasıl gidiyor?" diyerek bir kez daha elinde ki mikrofonu Sefaya uzattı kadın. "Çağıl hanımda evleneli bir yıl bile olmadı" dedi. "Nasıl gidiyor evliliğiniz?" diyerek gülümsedi ve gözlerini Sefanın gözlerine çevirdi. "Çok güzel gidiyor" dedi Sefa soruya karşılık. "Karım çok güzel" dedi. "Ve karımı çok seviyorum" diyerek devam etti cümlesine. Ardından ise çevresinde bulunan iki kişinin gülüşmesine neden olmuştu. "Mutluluklar diliyoruz o zaman size" diyerek son verdi kadın cümlelerine ve Sefanın yanından uzaklaşarak başka sanatçılarla röportaj yapmaya devam etti. Bu adam beni her defasında sözleriyle şımartmayı nasıl başarıyordu böyle?

Gözlerimi kapatarak gülümsedim ve elimi karnımın üzerine koyup bir süre öylece bekledim. Yaklaşık bir haftaya yakın bir süredir kendimi hasta gibi hissediyordum. Başım ağrıyor, halsiz gibi davranıyor ve midem de gereğinden fazla bulanıyordu. Şüphelendiğim şeyler vardı ama kalkıp onu yapmaya bile halim yoktu. Sefanın bugün gerçekleşen konserine de bu yüzden gidememiştim. Gerçekten yataktan kalkacak bile hâl bulamıyordum kendimde.

Ama güç bela yattığım koltuktan kalkıp saçlarımı alttan önüme gelmesin diye bağladıktan sonra lavaboya doğru adımladım ve sabah eczaneden aldığım hamilelik testini yapmaya koyuldum. Sefayla evleneli yaklaşık altı veya yedi ay olmuştu. Birlikte çok güzel bir balayı geçirmiştik. Beni mutlu ediyordu ve onun yanındayken kendimi dünyanın en şanslı kadını gibi hissediyordum. Evlendikten sonra çocuk istediğimize kanaat getirmiştik. Ben biraz şüpheli bakıyordum ama Sefa çok fazla istiyordu. Her defasında sana benzeyen güzel bir kızımız olsun diyordu bana. O böyle söyledikçe bende heyecanlanıyordum. Kendimi anne olarak hiçbir zaman hayal edememiştim ama size yemin ediyorum Sefayı neredeyse her gün baba olarak hayal ediyordum. Ona baba olmak çok yakışacaktı.

Testi hallettikten sonra bir süre bekledim ama testin üstünde on dakika kadar beklemem gerektiği yazıyordu. Bu kadar beklemek ise daha çok strese girmeme neden olmuştu.

Beş dakika kadar bekledikten sonra dış kapının zilinin çalmasıyla birlikte testi elimden bir saniye bile olsun bırakmadan yavaş adımlarla kapıya doğru ilerledim. Hemen ardından ise kapıyı açıp bakışlarımı Sefaya çevirdim. Üzerinde deri bir ceket ve deri bir pantolon vardı. Konserlerinde en çok bu kombini yapmayı seviyordu. Saçları dağılmıştı. Elini kaldırıp saçlarında gezdirdi ve gözlerimin içine gülümseyerek baktıktan sonra bana doğru bir adım atıp elini belime koydu. "Güzelim" diyerek bana biraz daha yaklaştıktan sonra dudaklarını saçlarımın üzerine değdirerek beni öptü. Bu artık rutinimiz haline gelen bir şey olmuştu. Garipti ama bunu yapmasa kendimi eksik gibi hissediyordum.

VİSAL | Texting Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang