8.0

14K 938 159
                                    



🥂

VİSAL

Bakışlarımı arkamda bulunan Özgüden ayırıp önüme çevirdim. "Gece geç gelirim" diyerek ayakkabımı giymeye uğraştıktan sonra bakışlarımı Sefaya diktim. "Ya da hiç gelmez" dedi Sefa hafifçe gülümserken. Bulut ise hızlı adımlarla Özgünün arkasından bakışlarını bana çevirdi. "O kadar da uzun boylu değil Çağıl hanım" diyerek donuk bakışlarıyla bana bakmaya devam etti. "Ne kadar geç olursa olsun eve bırakıyorsun onu" diyerek bakışlarını benden çekip Sefaya çevirdi ve işaret parmağıyla beni işaret etti.

"Aman" diyerek kelimenin son harfini uzattım ve bakışlarımı Buluta çevirip konuşmama devam ettim. "Ne uzatıyorsun Bulut sizi de yalnız bırakıyorum işte" diyerek gözümü kırptım ve gülümsedikten sonra hızla arkamı dönerek Sefaya doğru adımlamaya başladım.

"Güzelim" diyerek bana doğru birkaç adım attı ve elini belime koyarak bana sarıldı. Hemen ardından ise saçlarımın üzerine küçük bir öpücük kondurup yavaşça benden uzaklaştı.

Bu hissi gerçekten özlemiştim.

"Çantanı alayım" diyerek sırt çantamı almak için uzandı. Bende ikiletmeden çantamı ona verdim. Birlikte kamp yapacaktık bugün. Daha hava kararmamışken ormana gidip yemek yiyecek ve sabaha kadar birlikte zaman geçirecektik. Gece de orada kalmak istiyorduk ama Bulutun dediğini sizde duymuştunuz. Ayda yılda bir abilik damarı tuttuğu oluyordu.

Sefa çantamı aldıktan sonra arbasının bagajına koydu ve ön koltuğun kapısını açtıktan sonra bakışlarını bana çevirdi. Bende hızlı adımlarla ilerledikten sonra açtığı kapıdan içeri girdim ve ardımdan kapıyı kapatıp bakışlarımı son kez evin kapısından bize bakan Bulutla Özgüye çevirdim.

Sefa ise kapıyı kapattıktan sonra ön taraftan dolanıp şoför koltuğuna oturdu ve arabayı hızla çalıştırıp sürmeye başladı. "Gitarını da aldın değil mi?" dedim arabaya binmemizin üzerinden on veya on beş dakika geçtikten sonra. "Aldım" diyerek bakışlarını birkaç saniye bana çevirdi. "Sana şarkılar söyleyeceğim orada" diyerek hafifçe gülümsedi. "İyi yapmışsın" dedim ve bende onun gibi gülümsedim. "Şurada bir yeteneğim var" dedi. "Her yerde senin için kullanacağım" diyerek bakışlarını birkaç saniyeliğine tekrar bana çevirdi. "Ömrümün sonuna kadar sana şarkılar söyleyeceğim" dedi. "Tabii sen bıkana kadar da olabilir" diyerek son verdi cümlelerine. "Ben bıkmam ki senin sesinden" dedim. "Ömrümün sonuna kadar bana şarkılar söyle" diyerek gözlerimi mavi gözlerine çevirdim.

Yarım saat kadar yok gittikten sonra arabayı yeşillik ve ormanlık bir arazinin kenarına park edip yavaşça kapısını açtı ve aşağı indi. Bende gülümseyip peşinden aşağı indim ve ön taraftan dolanıp yanına doğru adımladım. "Buraya mı oturacağız?" dedim bakışlarımı etrafta gezdirirken. Aslında çok da tenha bir yer değildi ama pek fazla insan olmadığı için sessiz sakin duruyordu.

"Evet tam olarak buraya oturacağız" dedi Sefa ve arabanın arkasına doğru ilerledikten sonra bagajdan oturmamız için getirdiği şeyleri çıkarıp yere koydu. Bakışlarımı onun üzerinde gezdirdikten sonra yavaş adımlarla yanına adımlayıp bagajdan birkaç tane eşyayı aldım ve onun bıraktığı yere bıraktım.

Rejisör koltuklardan çıkardığım ikisini açıp yan yana koydum ve çantaları ucuna astıktan sonra bakışlarımı Sefaya çevirdim. Hava biraz kararmaya başladığı için ortaya bir yere ateş yakmamız gerekiyordu. "Ben odun bulmaya çalışayım" dedi bakışlarını etrafta gezdirirken. "Sende burada bekle" diyerek yavaşça arkasını döndü. "Hemen geleceğim dedi.

VİSAL | Texting Where stories live. Discover now