8.2

11.6K 1K 84
                                    

🥂

VİSAL


Sefa♥︎: Tamam geliyorum.

Sefa mesajı attıktan sadece beş dakika sonra gelmiş ve kapıyı da ona annem açmıştı. "Hoş geldin" dedim elimi hafifçe kaldırıp Sefaya gülümseyerek el sallarken. Sefa ise bana karşılık vermek yerine bakışlarını babama çevirmişti. Babam ise ondan beklemeyeceğim bir şekilde elini öpmesi için Sefaya doğru uzatmış ve gözlerini gözlerine çevirmişti.

Sefa yavaşça babama doğru eğilip uzattığı elini öptü ve geriye doğru bir adım atıp babama bakmaya devam etti. "Ayakta kaldın oğlum" dedi annem. "Geç otur şuraya" diyerek tam babamın yanında ki koltuğu işaret etti. Sefa ise başını hafifçe sallayıp koltuğa oturdu. "Anlat bakalım" dedi babam elini koltuğun kenarına koyarken. "Neyi efendim?" diyerek cevap verdi Sefa. "Anneni, babanı, mesleğini" dedi babam. "Tanıyalım seni, anlat" diyerek sustu bir süre.

Sefa ise ellerini birbirine kenetleyip konuşmaya başladı. "Annemle babam yurt dışında yaşıyor" dedi. "Orada tekstil firmamızın başında çalışıyorlar" diyerek devam etti cümlesine. "Ben de söz yazarlığı ve şarkıcılık ile uğraşıyorum" deyip cümlelerine son noktayı koydu.

"Söylediğin şarkıları" dedi babam. "Hepsini sen mi yazıyorsun yani?" diyerek bakışlarını Sefaya çevirdi. "Hepsini olmasa da çoğunluğunu evet" diyerek cevap verdi Sefa babama. "Bizim kızla" dedi hemen ardından babam. "Nerede tanıştınız?" diyerek gözlerini birkaç saniye bana çevirdi. "Konserde" dedim Sefanın konuşmasına izin vermeyerek. "Ay konserde tanıştık nerde tanışıcaz?" diyerek hafifçe gülümsedim. Babam ise bakışlarını tekrar bana çevirdi ve "sen sus" dedi. "Sana mı sordum ben?" diyerek bakışlarını Sefaya tekrar çevirdi.

"Konserde tanıştık efendim" dedi Sefa da aynı benim gibi. "Çağıl konserime gelmişti, orada karşılaştık" diyerek devam etti cümlesine. Babam ise ona cevap vermek yerine bir süre yüzüne bakmayı sürdürdü. "Bizim kızla" dedi tekrardan babam. "Ciddi mi düşünüyorsunuz?" diyerek gözlerini dikkatle Sefanın gözlerine dikti. Sefayı test mi ediyordu anlamamıştım ama şu an bu konunun konuşulmasından hoşlanmamıştım.

"Abi" dedim bakışlarımı yanımda oturan Buluta çevirirken. "Konuyu değiştir hemen" diyerek elimi kaldırdım ve omzuna dokundum. "Çok gerildim lütfen" diyerek ona bakmayı sürdürdüm ama daha Bulut konuşmadan Sefa konuşmaya başladı ve bakışlarımın ona dönmesini sağladı.

"Evet" dedi. "Onu bilmiyorum ama" diyerek birkaç saniyeliğine gözlerini gözlerime çevirdikten sonra tekrar babama döndü ve devam etti cümlesine. "Ben kızınızla ciddi düşünüyorum" diyerek cümlelerine son noktayı koydu.

Şahsen ben bunu evlenme teklifi olarak sayardım.

Şapşal mıydı bu çocuk? Ben de onunla ciddi düşünmesem bu kadar çabalar mıydım?

"Yaa" diyerek tamamiyle bakışlarımı Sefaya çevirdim ve elimi çenemin altına koyarak cümleme devam ettim. "Şapşal mısın bende seninle ciddi düşünüyorum" diyerek hafifçe sırıttım.

Babam ise elinde tuttuğu yastığı bana doğru fırlatıp konuşmaya başladı. "Terbiyesiz" dedi. "Bizim yanımızda flörtleşme çocukla" diyerek sinirli bakışlarını bana çevirdi. "Pardon" dedim elimi çenemden çekerken ve bakışlarımı önüme çevirdim.

Babam ise birkaç dakikanın ardından bakışlarını benden çekip tekrar Sefaya çevirdi ve konuşmaya başladı. "Ciddi düşünüyorsan gel iste" dedi hiç beklemediğim bir şekilde. "Ne" diyerek bakışlarımı babama çevirdi. "Baba ne istemesi Allasen ya" diyerek genişçe gülümsedim. "Sen sussana" diyerek birkaç saniyeliğine bakışlarını bana çevirdi ve hemen ardından tekrar Sefaya döndü. "Baba" dedim öne doğru eğilirken. "Biz daha sevgili olalı çok kısa süre oldu" dedim. "Hem çocuğu da darlamasana" diyerek gözlerimi Sefaya çevirdim.

"Darlıyor muyum seni?" deyip bakışlarını benim gibi Sefaya çevirdi babam. Sefa ise başını hızla hayır anlamında iki yana sallayıp "hayır efendim" dedi hafifçe kekeleyip. Şimdi bir şey demiyordum ama ben şu an için Sefayla çok dalga geçerdim.

"Bak" dedi babam bakışlarını bana çevirirken. "Darlamıyormuşum o yüzden sen konuşma" dedi ve hemen ardından bakışlarını Sefaya çevirip konuşmasına devam etti. "Gel iste Çağılı" dedi. "Biz daha fazla katlanamıyoruz bu kıza" diyerek sustu bir süre.

"Ya baba" dedim ve ellerimi göğsümde birleştirip babama bakmayı sürdürdüm. "Ne yapıyorum ki de katlanamıyorsunuz ya" diyerek mızmızlanıp konuşmamı sürdürdüm. "Biz evde kalıcan diye korkuyorduk" diyerek bakışlarını bana çevirdi babam.

Sefa ise babamın cümlelerine hafifçe gülümseyip bakışlarını bana dikti. "Sende gülmesene" dedim sinirli bir şekilde. Ardından ise bakışlarımı tekrar babama çevirdim. Babamda birkaç dakika güldükten aonra konuşmaya başladı. "Ciddi ciddi konuşalım şimdi seninle Sefa" dedi ve hafifçe toplanıp bakışlarını Sefaya dikti. "Kızım benim biriciğimdir" diyerek gözlerini birkaç saniyeliğine bana çevirdi. "Canım, kanım, aşkımdır benim" deyip sustu bir süre. "Onu üzmeni asla istemem" dedi. "Eğer senin yüzünden üzüldüğünü görür ya da işitirsem gerçekten bu senin için kötü olur" dedi. Ardından ise yavaşça öne doğru eğilip konuşmasına devam etti. "Anladın mı beni?" dedi.

Sefa ise hafifçe kekeleyip "anladım efendim" dedi. Bir saniye bile olsun gözlerini babamdan ayırmıyordu. Ve bu hali gülümsememe neden olmuştu.

"Hadi" diyerek bakışlarını birkaç dakikanın ardından bana çevirdi babam. "Kalkın çay yapın da çay içelim" dedi bakışları benden Özgüye dönerken. "Bu saatte mi?" dedim bende bakışlarımı babama çevirirken. "Evet bu saatte" diyerek bana karşılık verdi babam. Ardından ise gözüyle mutfağı işaret ederek gitmem için el kol yapmaya başladı.

Yavaşça ayağa kalkıp burun kıvırktan sonra kapıya doğru adımladım ve kapının önünde durup bakışlarımı babama çevirdim. Ben koltuktan kalktıktan sonra yavaşça ayağa kalkmış ve Özgünün yanına doğru adımlayıp dizlerinin üzerinde duran ellerinden tutmuştu. "Güzel kızım" dedi Özgüye hitafen. "Babanım ben senin" dedi kısık sesle. "Ne yaparsan yap desteklerim" diyerek devam etti cümlesine. "Kendini bu ailenin dışında hiçbir zaman görme olur mu?" diyerek hafifçe gülümsedi.

Özgünün ise gözleri dolmuştu. Yavaşça başını sallayarak babamın gözlerine bakmaya devam etti. Babam da birkaç dakikanın ardından koltukta arkasına doğru yaslanıp "kalk o zaman sen de" dedi Özgüye bakarken. "Çay yapın bize de içelim" dedi. Bu saatte ve bu sıcakta ne çayıydı bilmiyorum ama tutturunca da tutturuyordu işte.

"Damat" dedi Özgü ayağa kalkıp bana doğru adımlarken ve bakışlarını Sefaya çevirdi. "Sende böyle gel bakayım" diyerek eliyle yanında ki boş yeri işaret etti ve konuşmasına devam etti. "Daha seninle konuşacak çok şeyimiz var" dedi.

O gece Özgüyle ben bir demlik çay yaptık ve hepsini babamla Bulut içti. Bulut sanki bu gece Özgüyle öpüşüp babamlara yakalanan kendisi değilniş gibi rahat ve cıvıktı. Sefa ise babam yüzünden fazla gergin ve stresli duruyordu. Çocuğum ıslak ıslak terler dökmüştü gece boyunca. Babam da aklına gelen her soruyu sormuş ve saatlerce Sefayı darlamıştı. Annem ise sessizce ve gülümsererek bizi izlemişti.

Stresliydi ve babam yüzünden biraz garip bir geceydi ama Sefayı da artık kabullenmiş gibi duruyorlardı. Ve bu çok güzeldi.

🥂

İyi geceleerr♥︎

VİSAL | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin