7.0

12K 1.1K 214
                                    


🥂

VİSAL

Ellerimi birbirine kenetleyip bakışlarımı önümde ki boş alana çevirdim. Üç gün oluyordu. Sefaya ara verelim bitsin dememin üstünden tam üç gün geçmişti. Sefa o günden sonra gerek whattsap üzerinden gerek ise evime gelerek benimle iletişime geçmeye çalışmıştı. Ama size yemin ediyorum böyle bir durumda onu dinlemek istemiyordum. Şu an onun gözlerinin içine bile bakmak istemiyordum.

"Güzelim" dedi Özgü bana doğru adımlarkem ve ellerini kaldırıp çeneme koyarak bakışlarımı ona çevirmemi sağladı. "Bu kadar harap etme kendini lütfen" dedi ve sustu bir süre. "Sen şu an sinirli olduğun için Sefayı dinlemek istemiyorsun ama belki mantıklı bir açıklaması var?" diyerek ellerini çekti ve yanımda bulunan boş alana oturdu. "Peki dinledim onu diyelim" dedim ve bakışlarımı ona çevirdim. Söylediği, anlattığı şeylerin yalan olmayacağı ne malum?" diyerek burnumu çektim ve bakışlarımı ondan kaçırdım. "Hiç mi güvenmiyorsun Sefaya Çağıl?" diyerek bakışlarını bana çevirdi. "Tamam senden bir şey saklamış ama sana hiç yalan söyemedi Sefa" dedi. "Sen ona Deniz eski sevgilin mi diye sordun mu?" diyerek bana bir soru yöneltti. "Ya da arkadaştan öte aranızda bir şey var mı dedin mi?" diyerek bana bakmaya devam etti. "Demedim" dedim birkaç saniye düşündükten sonra. "Sana yalan söylemedi Çağıl" dedi. "Sadece senden bir şeyler sakladı" dedi ve sustu bir süre.

"Benden bir şeyler saklaması iyi bir şey mi Özgü?" dedim sinirle. "Değil tabii ki güzelim ama sen bir türlü Sefayı dinlemiyorsun ki" diyerek konuşmasını sürdürdü. "Magazin haberlerinde dedikodu çıktı gidip ona bir kere bile sormadan beni aldatıyor musun, gerçek mi bu haberler imasında bulundun" dedi. "Sonra kız yorum yaptı yine onu dinlemeden gittin ona imada bulundun" diyerek austu bit süre. "Şimdi de gelmiş Oğuzdan duyduğun gerçekliğine bile güvenemeyeceğin şeyle kendini üzüyorsun" dedi. "Sefayı yine dinlemiyorsun canım arkadaşım" diyerek bana doğru biraz yaklaştı ve elini omzuma koyarak bakışlarını bana çevirdi.

"Özgü sen Sefanın yanında mısın benim mi" diyerek burnumu bir kez daha çektim ve bakışlarımı ona çevirdim. "Senin arkandayım tabii ki" dedi ve bana yavaşça sarıldı. "Seni ağlattığı, gerçekleri senden sakladığı ve seni bu hale getirdiği için üç gündür ondan nefret ediyorum" diyerek hafifçe gülümsedi. "Ama onu dinlemen gerektiğini düşünüyorum güzelim" diyerek bakışlarını bana çevirdi.

"Dinlemekten hiçbir şey kaybetmezsin ki" dedi. "Eğer yaptığı açıklama seni tatmin etmezse yine onunla konuşmazsın" diyerek sustu bir süre. "Ama kendini açıklamasına izin ver diyorum" dedi.

Bilmiyorum belki de haklıydı ama ona olan kızgınlığım geçmeden onu dinlemek de istemiyordum.

Özgü yavaşça ayağa kalkarak başımın üstüne küçük bir öpücük kondurdu ve konuşmaya başladı. "İki saatliğine şirkete gitmeliyim, sonra hemen geleceğim tamam mı?" dedi gözlerimin içine bakarken. "Sende kendini fazla harap etme lütfen" dedi. "Gelince brilikte kız gecesi yaparız?" diyerek gözlerimin içine bakıp gülümsedikten sonra arkasını dönerek odadan çıktı.

Kendimle baş başa kalmak istemiyordum. Düşünmek istemiyordum çünkü düşündükçe beynim ağrıyordu.

Masanın diğer tarafında olan telefonumdan bir kez daha mesaj sesi geldi ve bu kez bakmak isteyerek yavaşça ayağa kalktım. Masanın üzerinde ki telefonu aldıktan sonra ise ekranını açarak mesaj atan kişinin üstüne tıkladım.

VİSAL | Texting Where stories live. Discover now