9. Bölüm : Yalana Bulanmış Mürekkep.

5.8K 223 15
                                    

İyi okumalar

Bölüm şarkıları
(sakiler - canıma minnet, Nazan öncel - Geceler kara tren)

9. Bölüm : Yalana Bulanmış Mürekkep.

Kalpler sadece zikrederek huzur bulabilirmiş, oysa benim yüreğim onun ismini duyduğunda sadece rahatsızlıkla göğüs kafesime çarpıyordu. Öylesine acıyordu. Asaf'ın ismi bile benim için öyle acı vericiydiki...

Çiçekli bir elbise giydiğimi hayal ediyorum, ıssız bir deniz kenarındayım, kumsal'ın üzerinde çıplak ayaklarımla yürüyorum, saçlarımı alıyor götürüyor rüzgar, dalgaların sesine karışan başka bir ses duyuyorum. "Nalan.." diyor Asaf. "Benim güzel sevgilim, çiçekli elbiselerin sana bu kadar yakışmasını kıskanmaya başlıyorum." Kıkırdıyorum ve beni arkamdan sarmasına izin veriyorum. Nefes alış verişini hissediyorum. Yıllar sonra Asaf'ın gülüşünü duyuyorum.

Yıllar sonra birbirimize gülüyoruz..

Hayır.

Bunların hiç biri yaşanmıyor, ayaklarım geri geri gittiği o sokağın üstünde duruyor ve kalbim sancırken sadece canını çok yaktığım kadına bakıyorum.

Nefha hanım.

Bana tüm duygularıyla bakıyor ve haddini aşmayan sözleriyle beni alaşağı edişini fark ediyorum. Bağırsaydı, çağırsaydı keşke diyorum. Böylesine sakin konuşmasaydı. Beni hiçmiş gibi görmek yerine eskisi gibi baksaydı yüzüme. Karşısında başı eğik, gurursuz bir kadın gibi durmasaydım keşke. Keşke dimdik durmak için bir sebebim olsaydı. Oysa kamburum çoktan çıkmıştı.

"Senden tek bir şey istiyorum. Sana yaptığım Anneliğe say ve bu mahalleyi terk et kızım. Asaf ile Asu'nun arasına bozma. Benim oğlumdan uzak dur, Asaf'a bu defa mutluluğu reva gör."

"Yapamam." Dedim titreyen sesimle dudaklarımı aralayıp konuşurken. Başımı kaldırıp Nefha hanıma bakamadım. "Asaftan uzak duracağım konusunda size söz veriyorum. Ama bu mahalleyi terk edemem. Öyle söylemeyin, bana yaptığınız anneliğinin borcunu ben size hiç bir şekilde ödeyemem, öyle demeyin."

Başımı yukarı doğru kaldırdım yavaşça. Nefha hanımla göz göze geldik.

"Senin için bu mahalleyi terk etmenin bu kadar zor olacağını bilmiyordum Nalan. Yapmadığın şey değildi sonuçta, arkasına bile bakmadan benim oğlumdan giden senden başkası değildi değil mi?" dedi. Yutkundum sertçe. Kısık gözleriyle bana bakan Nefha hanım yine çok haklıydı. Fakat ben Asaftan gidememiştim.

"Size bunun için söyleyecek tek bir sözüm yok, çok haklısınız. Ben size yaşattığım, Asaf'a yaşattığım her şey için özür dilerim. Ama lütfen benden bu mahalleden gitmemi istemeyin."

"Bir de özür diliyorsun Nalan. Pişman baksan gözlerime neyse diyeceğim, sen özür dilesen de yaptığın şeyin arkasında duracak kadar küstah bir kadınsın. Asaf'ın sokağına adım atacak kadar da arsızmışsın. Özür beklemiyorum giderken tek bir kelime bile etmediğin dilinden. Sadece git, bu yeter bana."

Tuncel Kurtiz ne kadar güzel ifade etmişti.

"Oysa herkes öldürür sevdiğini.
Kulak verin bu dediklerime,
Kimi bir bakışıyla yapar bunu
Kimi dalkavukça sözlerle..."

PİNHAN MAHALLESİ | Mahalle HikâyesiWhere stories live. Discover now