13. Bölüm : Çıkmaya Yüz Tutmuş Gerçekler.

6.3K 235 34
                                    

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum, desteğiniz kitap ve benim için çok değerli, önemli. Şimdiden teşekkürler..
İyi okumalar



Bölüm şarkılar
(Adamlar - Acının ilacı, Sıla - Saki)



13. Bölüm : Çıkmaya Yüz Tutmuş Gerçekler.


Bir duman gibi hayatıma süzülen gerçekler, ciğerlerimi zorluyor, nefes alıp verme isteğini yerle yeksan ediyordu.

Soluk boruma takılsa yine de içime yayılmasa diye dua edeceğim her bir gerçek, bedenime nüksetti.

Seher vakti, umudu alıp götürüyordu. Alacakaranlık çöktü mü üste, gerçekler ortadan kayboluyor hayale savruluyorduk.

Fakat bu sefer öyle olmadı, karanlık üzerimize çöktü, ay geceye geldi. Gerçekler hayallere devrilemedi. Dimdik ayakta durup kiminin canını yaktı.

Sert bir şekilde yutkunurken tek düşündüğüm sonrasıydı, karşımda birbirine odaklanmış donakalmış şekilde duran iki insan vardı. Asaf ve Asu.

Asaf söylediği gerçeklerden dolayı bu haldeyken Asu yüzleştiği durum yüzünden bu haldeydi.

Bir süre öylece birbirlerine baktılar, fakat sonra Asu sessizce akan göz yaşlarını sildi, başını aşağı doğru salladı yarım ağız gülümsedi, o kadar sahte bir gülümsemeydi ki ağız çevresinde ki tüm kaslar
kasıldı.

"Tamam.." dedi sonra durakladı ve titrek bir nefes verdi, "Sonra konuşalım, şuan sarhoşsun ve ne dediğini bilmiyorsun." Kendi kendine söylediği şeyi mimikleriyle onayladı.

Bakışlarım hala sevilme ümidiyle yanıp kavrulan Asu'ya acıyarak çarptı. Gerçeklerle yüzleşeceğini düşürken beni yanılttı ve kaçtı. Canı yanmasın diye olan bir durumun üzerini örttü. Fırat abi de Asu'ya şaşkınlıkla baktığında Asaf dudaklarını araladı. "Asu-"

Asu elini kaldırdı ve dur der gibi Asaf'a uzattı. "Sen uyu dinlen, biz yine konuşuruz."

Arkasını döndü yüzümüze dahi bakmadan koşar adımlarla mahalleden çıktı. Fırat abi Asaf'a döndü ve çatık kaşlarıyla ona baktı. "Çocuk oyuncağı mı lan bu? Ne dediğinin farkında mısın sen?" Asaf ofladı, "Farkındayım abi." Dedi umursamazca. "Sen yüzük taktın lan bu kıza, o zaten bir hatayken, şimdi de yarı yolda mı bırakacaksın Asuyu?" Asaf derin bir nefes verdi. "Sonra konuşulur her şey." Dedi sarsak konuşmasıyla ve dengesini kaybetti.

Fırat abinin omzunu tutup destek aldı. "Ben bunu götüreyim eve yatsın, zıbarsın." Dedi sinirle Fırat abi ve Asaf'ın koluna girerek onu süreklemeye başladı.

Olanların etkisinden çıkabildiğimde yürümeye başladım ve evimin olduğu sokağa girip kapımın önüne geldim. Zile bastım beklemeye başladım. Saniyeler sonra açılan kapıyı ittirdim ve merdivenleri aşarak eve girdim. Kapıyı Kutay abim kapattı. Ben ayakkabılarımı çıkarıp vestiyere koyarken beni izledi.

"Neredeydin?" Dedi bir şeyleri sezmiş gibi, normalde komik, bana karışmayan biriydi. Fakat olaylardan sonra gerçek bir abi gibi davranmaya başlamıştı.

"Yürüyordum." Dedim omuz silkerek ve vestiyere ayakkabılarımı koyduktan sonra doğruldum, Kutay ile göz göze geldim. Sorgulayıcı bakışları kaşlarımın çatılmasına sebep oldu.

"Emin misin?"

"Evet, neden bu kadar sorguladın?" Alaylı bir gülüş konuk oldu yüzüne. "Üzerinde ki tozlar ne Nalan?" Dedi ve bakışları yüzümden bedenime doğru indi. Koca bir siktir!

PİNHAN MAHALLESİ | Mahalle HikâyesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin