Bölüm 56

103K 5.6K 1.8K
                                    

Sınır 2800 oy 800 yorum.

Diğer bölüm hazır değil.

Kapıya indirilen yumrukla irkilerek kapıya baktık. "AÇ LAN KAPIYI OROSPU!"

Babamın sesiyle gözlerim dolarken Savaş yanağıma minik bir öpücük kondurup sırtıma dökülen saçları okşadı. "Kim bu? Bu gece senin yerine kimin belasını sikiyorum karıcığım?"

Oldukça sakin bir şekilde sorduğu soru komik miydi yoksa benim yoğun hormon patlamasından sonra yaşadığım saçma üzüntü yüzünden mi komik geliyordu?

Baba demeye bin şahit isteyen, gereksizler ordusunun baş üyelerinden olan babam kapıyı yumruklamaya devam ediyor, hakaretler ediyordu. "ULAN PİÇ! BEN SENİ BÖYLE Mİ YETİŞTİRDİM?!"

Evlendiğimi duymuş olmalıydı.

Savaş gülümseyerek beni nazikçe tuttu ve kucağından alıp koltuğa bıraktı. "Sen beni burada bekle. Ben hemen geleceğim."

Gözlerindeki şevkat eşliğinde yanağıma içindeki şevkati iliklerime kadar aktaracak bir öpücük kondurdu.

Bana son kez gülümseyip masanın üzerinde duran silahını eline alıp kemerindeki bölmeye taktı ve hızlı adımlarla salondan çıktı.

Bir kaç saniye sonra kapının açılma ve kapanma sesi kulaklarıma doldu. "SEN KİMSİN LAN?! KIZIM NEREDE?!"

Savaş'ın üzerinde hala üniforması vardı ve üzerinde üniforması varken kimseyle benim yüzümden kavga etsin istemiyordum. Ben hallederdim.

Yerimden kalkıp hızlıca salondan çıktım. "Sen kimsin de gecenin bu saatinde kapıma dayanıyorsun? Alayım mı seni içeri?"

Derin bir nefes alıp daire kapısını açtım ve bana dönen bakışlardan babamı umursamadan Savaş'a baktım. "Sen içeri geç. Ben halledeceğim."

"ULAN OROSPU!" diyerek aniden üzerime doğru atlayan babamı Savaş son anda yakalayarak geriye savurdu.

Çenesini sıkarak bana baktı. "Bu adam seni görmeyi hak etmiyor. İçeri gir. Kapıyı kapat."

Gözlerinde gördüğüm öfkeye rağmen benimle konuşurken kullandığı yumuşak ses tonu, karışımda bana bağıran çağıran babamla birleşince gözlerim iyice dolarken dediği gibi yapıp içeri girdim ve kapıyı kapattım.

Savaş beni seviyordu. Bu yüzden babama olan öfkesine ve onu dinlemememe rağmen bana olan öfkesinin ufacık bir bölümünü bile bana göstermeden yumuşak bir ses tonuyla konuşmuş, nazik olmuştu.

Babam... Babamsa sanki ben onun kızı değilmişim gibi öfkesini sesine yıkmış, kırılıp üzülmemi umursamamıştı. Zaten ne kırılan kemiklerim umurundaydı ne de kalbim.

Babam... Babam beni sevmiyordu. İyi de nedendi? Ben bu adama ne yapmıştım da kendi öz kızına, kendinden bir parçaya böyle davranıyordu?

"SEN KİMSİN LAN PİÇ?! NİYE KIZIMLA ARAMA GİRİYORSUN OROSPU ÇOCUĞU?! SANA MI KALDI?!" diye öfkeyle bağırdı.

"Bana kaldı! Sen adam gibi baba olmak yerine bir piç olmayı tercih ettiğin için kızını sevmek, korumak kollamak bana kaldı! Piç herif!"

Şu an bundan bir kaç dakika öncesine kadar istediğim hiçbir şeyi istemiyordum. Sadece Savaş'ın kollarının arasında Savaş saçlarımı okşarken uyumak istiyordum.

"OO NE GÜZEL LAN?! TABİİ BAŞI BOŞ BULDUN KIZIMI! SAHİPSİZ GÖRDÜN! ALDIN ALTINA! OROSPUN YAPTIN DEĞİL Mİ?! BEN ŞİMDİ İKİNİZİ DE GEBERTMEZ MİYİM?!"

YANLIŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin