44.BÖLÜM : MANOLYA AĞACI - FİNAL

2.7K 199 280
                                    

Selamlar bugün 6 Aralık doğum günüm. Önceki doğum günümde 5.bölümü atmıştım şimdi de finali atayım dedim, iyi okumalar.

🌺

Doğuş'la beraber içeri girdik. Doğuş eve girer girmez Erik'i kontrol ederken bende yavaş adımlarla salona ilerledim. Doğuş kucağında Erik'le beraber peşimden girdi. Rahat bir şekilde L koltukta uzanırken Doğuş'u izledim. Erik'in tüylerini okşarken eğilip onu kendi köşesine bıraktı. "Hadi bakalım! Takıl oralarda, tamam mı?" diye çok kısık mırıldanmıştı.

Bakışlarım onda gezinirken onun bakışları da bana çevrildi. "Yemek yapalım mı? Aç mısın?" Bilmem dercesine omuz silktim. "Pek aç değilim galiba ya." Doğuş gözlerini kısarak bana bakmaya devam etti. "Açsın. Sadece iştahın yok. Ve bu yüzden daha fazla kilo vermene göz yumamam, çiçeğim."

Doğuş elini elime uzatınca mecburi hissedip elini tutarak kalktım. "Hem sen bana makarna yapacağını söylemiştin? Çok güzel yapardın?" Yüzümde bir sırıtış oluşurken o cümlemi hatırlayarak hızlıca salladım. "Haklısın! Senin için yapacağım!" Doğuş yanımda dururken elini yavaşça salon çıkışına doğru uzattı. "O halde buyurun hanımefendi."

Onu bekletmemek adına hemen, saçımı savurup büyük bir havayla salondan çıkıp mutfağa ilerledim. Başımda hala ağrılar vardı. Fenalaştığım andaki etkileri hala ufak ufak hissediyordum ama alışkın olduğum için pek de umursamıyordum.

Doğuş tam yanımda durdu. "Size yardım edebilir miyim hanımefendi?" Bakışlarım ona çevrilirken sırıtışım büyüdü. "Tabi ki! Hatta direkt siz bile yapabilirsiniz." Doğuş anında ciddileşince küçük bir kahkaha patlattım. "Şaka yaptım ya! Ben yapacağım!" Doğuş anında, "İstersen bende yapabilirim?" diye teklif sundu. Başımı hızlıca iki yana salladım. "Ben yapacağım dedim! Bir daha öyle dersen seni tamamen mutfaktan atarım!"

Doğuş ifade vermeden geri çekilince önlüğümü alıp üzerime geçirdim. Doğuş bana bırakmadan kendisi hızlıca olduğu yerden, arkamdaki ipi bağladı. Hemen ısıtıcıya su koyarak işe giriştim. Doğuş şimdiden dolaptan malzeme çıkarmaya başlamıştı. Normal bir salçalı, domates soslu makarna yapacaktım.

"Salona geçsene." Doğuş sırtı duvara yaslanırken konuştu. "Eğer unutacak olursan sana hatırlatmamı istemez misin? Ayrıca sana yardım etmek isterim." Bakışlarım ona çevrilirken kısaca düşündüm. Bir şeyi koymayı unutup yine çıldırmak istemezdim. "Olabilir."

Dönüp kaynayan suyu tencereye döküp üstüne iki kişilik hatta daha az makarna koydum. Ben kendime az alırdım en azından. Makarnayı kaynar suda haşlanmaya bırakıp sosunu yapmak için Doğuş'un çıkardığı domatesi aldım. Ki Doğuş hemen yanıma gelip domatesi benden aldı. "Benim kesmeme ne dersin?" diyerek bana sormadan kesme tahtasının üstünde domatesleri simetrik bir şekilde kesmeye başladı.

Ona bir bakış attım. "Ben bebek değilim, bak bunu bir ara daha yapmıştın Doğuş!" dedim sitem eder gibi. Doğuş bakışlarını kaldırıp af diler gibi gözlerime baktı. "Seni kızdırdıysam özür dilerim, çiçeğim. Ama bende sana, bebeğim olduğunu söylemiştim."

Yüzümde bir gülümseme oluşurken elimi elim onun omzuna atıp parmak uçlarıma yükselerek yanağına zar zor bir öpücük kondurabildim. Doğuş gülümseyince yanağındaki o tek gamzesi belirdi. Tekrar uzanıp, omzundan bastırarak hafifçe eğdiğim gibi gamzesinin üstüne bir öpücük bıraktım. Gülüşünde dişleri de görünmeye başladı. Gerçekten çok güzel gülüyordu. Onun gibi bir insanın böylesine güzel bir gülümsemeyi hayal etmeyeceğiniz kadar.

Tencereyi ocağa alıp içine bir miktar yağ koydum. Altını açtığım tencerede yağ ısınırken domates salçasından da biraz koydum. Yağ sıçrarken hemen zıplar gibi arkaya geçtim. Doğuş tam önümdeyken bıçağını bırakıp kesme tahtasının önünden uzaklaşmadan kolunu uzatıp ocaktaki salçayı benim yerime karıştırdı. "Çok sıçrıyor!" diye kısık sesle söylendim.

SON MANOLYA KOKUSUWhere stories live. Discover now