16. Danışıklı Dövüş

67 3 6
                                    


Mabel Matiz, Müphem

Mabel Matiz, Müphem

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.


16. DANIŞIKLI DÖVÜŞ

Ben hiç şımarık bir çocuk olmadım.

Annem nazik ve sabırlı birisi olarak yetiştirdi beni. Akıllı ve elindekiyle yetinen birisi. Annemin yetiştirdiği kız öfkelenmezdi, sesini yükseltmezdi, problemini sakince çözerdi.

Kan çıkarmadan.

Ben kan çıkararak çözüyorum.

"Pamir!" diye gürledim merdivenlerin tepesinden. Koca salondaki her baş sesime döndü ama asıl dönmesini istediğim baş dönmedi. Hala kararlılıkla dış kapıya ilerliyordu. "Dur da suratıma bak." dedim merdivenleri dikkatlice inerken. "Nereye kaçıyorsun, paçaların alev alev?"

"Naz?" dedi mutfaktan çıkan Cevat sorarcasına. "Ne oluyor?"

"Pamir beyefendi zoru görünce kaçış türküsü söylemeye başladı. O oluyor. Gel izle."

"Ne kaçması ya?" diye sordu Cevat şaşkınca. Onun ardından gelen Zülfikar bile pala bıyıklarına kadar şaşkındı. Cevat Pamir'e baktı. "Pamir? Nereye lan?"

"Cehennemin dibine." dedi kapıyı sertçe açarken.

Cıkladım. Merdivenleri tamamen inip kollarımı göğsümde kavuşturmuştum. Kıyıya köşeye sinmiş bizi izleyen insanları görmüyordum bile. Çünkü kafam zonkluyordu. Hem kulağımdan sızıp kuruyan kan yüzünden hem de bana üstte dedikleri yüzünden.

"Yok, Cehennem'in dibi de dar gelir sana. Oradan da bir aya sıkılır daha sıcak bir yer arasın sen. Korkak!"

Son cümlemle açtığı kapıyı menteşelerinden sökecekmiş gibi çarparak kapattı. İrkildim ama yerimden bir milim bile kıpırdamadım. Kabına sığamaz gibi holü uzun adımlarla geri geçti. Gözlerini salona ve işi gücü bırakmış bizi izleyen insanlara dikerek hepsine tek tek delecekmiş gibi baktı. Bir bana bakmıyordu. Yokmuşum gibi.

"Ne bakıyorsunuz? Kaybolun, hadi!"

Salondakiler emri bir saniye bile bekletmediler ama Cevat ile Zülfikar yerlerinden biraz olsun kıpırdamamışlardı. "Siz de." dedi muhattapsız bir tehditkarlıkla. "Dışarı."

Zülfikar sertçe burnunu çekti. Bunu yapmasıyla kapkalın bıyıkları dalgalandı. "Ben senden emir almam."

"Abi dur şimdi, yangına körükle gitme sen de." dedi Cevat hemen, bana doğru iki adım gelmişti. "Naz, sen de lütfen. Bir anlayalım ne oluyor."

"Dedim ya," dedim isterik bir gülümsemeyle. "Kırmızı balık kaçıyor. Akşama fincan böreği var da..."

"Yeter!" diye gürledi dalga geçen sesime karşılık. Gözleri öfkeden parlayarak karşıma dikildiğinde Zülfikar'ın gerildiğini, elini beline attığını gördüm. Ama Pamir'den gözümü çekmedim. "Yalan mı? Yalanı da alışkanlık edindin iyice."

Nazende İçin ŞarkılarDonde viven las historias. Descúbrelo ahora