X

591 91 26
                                    

Neredeyse bir hafta boyunca okula gitmemiş, tüm hafta sonu da otelin kafesinde harıl harıl çalışmış ve haftalık paramı almıştım. Hastalığım gitgide daha da iyiye gidiyordu. Sadece ara sıra burnum akıyor ve öksürüyordum. Onun dışında beni krize sokacak kadar kötü bir şeyim yoktu. İyiydim. İyi olmalıydım.

Hafta sonu boyunca Soobin'i ve o kızı kafede görmedim. Gelmediler. Gözüm sürekli onların oturduğu masadaydı. Sürekli o tarafa bakıyordum ve onların gelmesini bekliyordum, istemesem bile.

Hyuka bir hafta içinde bana öğrenmem gereken her şeyi öğretmişti. Patron ile aram iyiydi. İstediği gibi her şeyi güzelce yapıyor ve itibarı korumaya öncelik veriyorduk. Patron çalışmaya devam ettikçe ve benden verim aldıkları süre boyunca maaşımı arttırmaya devam edeceklerini söylemiş beni daha çok iş için ümitlendirmisti. Bu yüzden bugün bile yorgun olsam da okul çıkışı gelecek ve yine çalışacaktım.

Pazartesi sabahı, öğleden önce onu okulda görmedim. Sınıfa gelmedi. Arka sıramdaydı ve şimdi orası boştu. Aklım ister istemez onda takılı kalırken öğleye kadar olan tüm derslerde güzelce odaklanabilmiş ve hepsini dinleyip not almıştım.

Öğle arasında okulun psikolojik danışmanı Bay Kim beni odasına çağırmış ve görüşmek istediğini söylemişti. Bu yüzden yemek yeme işini sonraya ertelemiş, onun odasına gitmiştim.

"Seni buraya neden çağırdığımı biliyor musun Yeonjun?" Bay Kim orta yaşlı, anlayışlı ve iyi birisiydi. Onunla bir sorununuzu konuşabilirdiniz. Öğrenci gizliliğine önem verirdi. Ailenize bir şeyler anlatmazdı, tabii anlatacağı bir aileniz varsa.

Kafamı hayır anlamında iki yana salladım. Hafifçe gülümsedi. "Sadece tahmin edebiliyorum." diyebildim. Bay Kim önündeki tableti bana uzattı. Yoklama listesiydi bu. "Bir hafta boyunca gelmemişsin."

"Hasta mıydın?"

Başımla onayladım onu. "Nezle oldum. Henüz kendime geliyorum." Sesimin hâlâ kötü olması şimdi için bir avantajdı. Bay Kim şüpheyle bana baktı.

"Neden rapor getirmedin Yeonjun? Ailenin bunları sildirmek için okula gelmesi gerekecek. Yoksa sınıfta kalırsın."

Bakışlarımı ister istemez kaçırdım. Baskı altında hissetmekten nefret ediyordum. Bay Kim kötü birisi değildi, bunu biliyordum ama şu an öyle gelmiyordu. Sanki benden tüm bilgilerimi öğrenmeye çalışıyormuş gibiydi.

Sakince nefes alıp vermeye devam ettim. "Yataktan kalkamayacak kadar hastaydım." Bunu bekliyormuş gibi hemen soru sordu. "Ailenle yaşamıyor musun?"

Gözgöze geldik. Bay Kim o an gözüme benim hakkımda bilgi almaya çalışan kötü bir adam gibi göründü. Beni korkutuyordu. Her şeyi bilmek istiyordu ama o sadece psikolojik danışmandı. "Ailemle yaşıyorum."

"Anne ve babanla?" diye diretti.

"Evet. Neden soruyorsunuz?"

"Tek çocuksun Yeonjun. Neden seninle ilgilenmiyorlar?"

Dudak içimi ısırmaktan kanattığıma emindim. Sürekli önümde birleştirdiğim ellerimle oynuyordum. Bay Kim cevap istercesine bana bakmaya devam ediyordu. "İkisi de çalışıyor. On sekizine girecek bir gence çocuk gibi bakmalarına gerek yok sanırım."

"Annen ne iş yapıyor Yeonjun?"

Elime bir sıvı bulaştı. Gözlerimi hemen önüme indirdim. Tırnak diplerimi kanatmıştım. Hemen sakladım onları. Görmesini istemiyordum.

Hemen bir yalan uydurmaya çalıştım. O ara dikkatim dağılmış gibi davrandım. "Çocuk bakıyor. İkizler, ikizlere bakıyor."

"Anladım." Kafasını önüne eğdi. Gözlerim ondaydı. Benim hakkımda o kadar çok sorun soruyordu ki beni geriyordu. Bu yüzden kendimi rahat hissetmiyordum.

benim gençliğim- yeonbin (omegaverse)Where stories live. Discover now