9.Bölüm: 'Avare'

435 41 35
                                    


'Kalbindeki büyük aşk uğruna hayatından ve kendinden vazgeçmeyi göze alan bir adamı, gerçeklerden uzak tutmak mümkün değil.'

......

Alt dudağını yavaşça ısırıp tebessüm etti, "Eylül.. Kerem'i sevecek. Hemde tahmin ettiğimizden bile daha çok sevecek." Ufak soluk aldı, "Görüşürüz sonra yine." Arkasını dönüp odadan çıktı.

Kerem'in gözleri tavana kaydı, çaresiz bir soluk verdiğinde bir kıpırdanış hissetti.  Bakışlarını yavaşça eğdi, gözleri genç kızın gözleriyle buluştu. "Kerem!" diye haykırdı Eylül sevinçle. Ne güzeldi yeniden bu yosun, bu çimen gözleri görebilmek. Gözlerini kapayıp derin derin soluk aldı, "Uyandın!" dedi kollarını hızla boynuna sıkı sıkı doladı.

Kafasını boynuna gömüp derin derin nefes aldı, sonunda uyanabilmiş, yalnızlığına yoldaş olabilmişti. "Çok korktum.." dedi dolu gözleriyle. Endişesine, telaşına serin bir nefesti.

"Eylül.." diye fısıldadı genç adam. Bitkin bedenini, sıkı sıkı saran kollar delice sarsıyordu. Kalbinde koca bir haykırış, koca bir aşk vardı. İlk defa böylesine yakın duruyor, nefesini böylesine hissediyordu. Toparlanmaya gayret etti, "Eylül.."

Yavaşça kollarını gevşetip geriye çekildi genç kız,  yanaklarına usulca yaşlar ardarda süzüldü. Be çok korkmuştu onsuzken. "Sen yokken.." Dedi, gözlerini yavaşça yeşil gözlerine çevirdi. "Çok korktum."

"Ben.." dedi genç adam, gözleri dolu, kalbi heyecanlıydı. Ellerini yatağa bastırmak istedi, yaralı iki parmağının özenle sarıldığını gördü. Acısını umursamamaya çalışarak bastırıp doğruldu, sırtını yatağın başlığına yasladı. "Seni korkutmak istemedim."

Yavaşça geriye çekildi Eylül, dizleri dizlerine, elleri ellerine oldukça yakındı. "Ben.." dedi toparlanmaya çalıştı, gece bir kabustu, sonunda bitebilmişti. "Sana kahvaltı hazırlayacağım."
"Aç değilim."

Kafasını hızla iki yana sallayıp ayağa kalktı genç kız, işaret parmağını tehditvari salladı. "Yemek zorundasın, itiraz kabul etmiyorum." Yüzünde ufak bir tebessüm belirdi, "Beni daha tanımıyorsunuz Kerem Bey, çok inatçıyımdır."heyecanla arkasını dönüp odadan hızla çıktı.

Genç adam kafasını geriye yaslayıp ufak bir soluk aldı, son sözleri kulaklarında delice çınlıyordu. 4 yılda varlığından hiç haberdar değildi, halbuki her anı, her huyu, her mimiği zihninin en güzel misafiriydi. "Seni.." dedi, sustu, "Tanıyorum." diye fısıldadı.

Gözlerini tavandan yavaşça ayırdı, bitkin gözleri beyazlar içerisinde parıldayan genç bir kıza kaydı. Soluk gözleri, soluk benzi ile tebessüm ediyordu. "Çok telaşlı." dedi, gece boyunca telaşıyla yerinde duramamış, sabaha değin başında beklediğine şahit olmuştu. "Çok evhamlı." diye ekledi.

Duymamaya gayret ediyordu Kerem, istediği bu değildi. Onu gerçeğine, ailesine kavuşturacak, bu bilinmezliğe son verecekti. "Neden engel oldun?" diye sordu, ölümüne neden engel olmuş, annesine kavuşturmasına müsaade etmemişti?

Ağır adımlarla yatağa yaklaşıp kenarına oturdu genç kız, yaralı parmaklarının olduğu elini yavaşça avuçlarının arasına aldı. "Ölemezsin." İşaret parmağını dikkatle sargılı parmakların üzerine gezdirdi. Genç adam hızla çekmeye çalıştı, genç kız engel oldu.

"Dokunma." dedi genç adam, tüm gücüyle hızla elini geriye çekti, genç kız engel olup sıkı sıkı tuttu. Gece boyunca acı çekişine şahit olmuştu. "Artık canın yanmamalı Kerem."  Diye fısıldadı. İki parmak canını, kalbini oldukça acıtıyordu.

"Eylül'ü gerçeğe döndür." Dedi genç adam pes ederek. Gözlerini parmaklarından ayırıp genç kıza çevirdi.
"Yapmayacağım." Umursamazca ufak bir soluk alıp işaret parmağını iki yaranın üzerinde gezdiriyordu.

'GERÇEĞİN İZİNDE'Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora