22.Bölüm: "Kimdin Sen?"

328 36 45
                                    

Koltuktan inip genç kıza yaklaştı. "Eylül.." yüzü asıldı.

Yanağına usulca bir damla yaş süzüldü genç kızın. Yüzü solgun, elleri de delice titriyordu. "O köprü.." dedi zorlukla. Hatırladığı görüntü zihnine yerleşmişti. Diğer yanağı da ıslandı hızla. "Gerçek mi?"
"Ne?"
"Ben o gece.. Burak'ın peşinden o köprüye gittim."

Yanakları yaşla doldu. "O gece biri köprüden gerçekten mi düştü? O kabus.. o geceye mi aitti?" Susup cesaretimi toplamaya çalıştı. Bedeni tir tir titriyordu. O gece çok kötü şeyler olmuştu.

"O gece.. biri denizin derinlerinde nefessiz kalarak öldü mü?" Gözleri telaşla genç adama döndü, daha bugün nefesinin ara sıra kesildiğini söylemişti. Bakışlarını endişe sardı, düşündüğü şey gerçek olamazdı. Dayanamaz, kaldıramazdı.

"O.. sen miydin?" Diye haykırdı, sesi delice yankılandı. Hıçkırıkları duyuldu.

Denizin derinlerinde kaybolduğu için mi ara sıra nefes sorunu yaşıyordu. Ölümü bu şekilde mi olacaktı?

"Ne?" Dedi fısıltıyla genç adam, kafasını hızla iki yana salladı. Ne düşünmeye ne de hatırlamaya azmi vardı, tek düşündüğü yanındaki sevdasıydı. Elinin birini yavaşça yavaşça yanağına bıraktı, gözyaşlarını silmeye gayret ediyordu.

"Hayır.." gözlerini dikkatle buluşturdu. "Ben değilim. O an.. gerçeğimiz değil, korkma."
"Hayır.." diye reddetti genç kız, yanakları ısrarla ıslanıyordu. "Hayır, gerçekti."
"Hayır.. hayır değildi."

Hızla ayaklarını bisikletten ayırdı Eylül, tüm bedeni tir tir titriyordu. Hatırladığı her an kalbini deli gibi sarsıyordu. Ellerini genç adamın elinin içerisine bırakıp sıkı sıkı tuttu. "Gidelim.." yanaklarına kül olurcasına yaşlar süzülüyordu. "Eve gidelim." Arkasını döndü, tek kelime etmesine müsaade etmediği genç adamı çekiştirerek caddeye yöneldi.

...

"Eylül.." dedi genç adam, apar topar döndükleri evin içerisindeydi. Elini çekmeye çalıştı, yapamadı, genç kız hala delice sıkıyordu.

"Sakinleşmelisin artık."

Bakışlarını yavaşça Kerem'in gözlerine değdirdi, kalbi bu defa sadece aşkla değil, acıyla da yanıp kül oldu. Gözlerini delice kapatıp, göz kapaklarını birbirine bastırdı. Yanakları usulca ıslandı. Ya o gece gerçekten köprüden denize düşüyorsa? Ya o gece, korkunç şeyler yaşandıysa?

"Bana söz ver." dedi, göz kapaklarını yavaşça birbirinden ayırdı. "Hiç yanımdan ayrılmayacaksın." Elini tüm gücüyle sıktı. Yanağına gözyaşları süzüldü. "Bir köprü.." sesi titredi, dudaklarını delice birbirine bastırdı. "Veya deniz gördüğün anda uzaklaşacaksın."

Diğer elini usulca yanağına bıraktı. Bu acıya nasıl dayanacak, o kabusu nasıl unutacaktı? "Söz ver." Diye ekledi.

Kafasıyla yavaşça onaylamak durumunda kaldı genç adam, itirazsız salladı. O gece korkunç şeyler olmuştu, hatırladıkça da ortaya çıkacak, ikisini de sarsacaktı. "Söz.." dedi. Kollarını yavaşça boynuna dolayıp sıkı sıkı sardı.

....

Gözlerini yavaşça aralamaya çalıştı Kerem, kulaklarına fısıltılar ulaşıyordu. Gecenin bir vaktiydi, yatağındaydı. Göğsüne ve bedenine dayanan ince bir beden vardı.

Bakışlarını yavaşça eğdi, bakışları sesin geldiği yöne, genç kızın dudaklarına yoğunlaştı. Sayıklıyordu. "Hayır.." dedi fısıltıyla. Derin bir kabusun içerisindeydi, gecenin bir vaktinde bir köprüde yere düşmüş, sırt üstü yatıyordu. İlerisinde, köprünün diğer ucunda önce bir gölge gözüküyor, sonra da savrularak denize düşüyordu.

'GERÇEĞİN İZİNDE'Where stories live. Discover now