~6~

274 14 22
                                    

Şafak vaktinin serin havası yorgun bedenimin içine işlerken derin bir nefes almak için yeltendim.Fakat göğsüme saplanan ağrı nefes almamı engellemişti.Vücuduma doluşan ağrılar yüzümü ekşitmeme sebep olmuştu. Yavaş yavaş etkisini yitiren maddenin varlığından kurtulmaya başlayan bedenim tekrardan tüm varlığını beynime hissettiriyordu.

Birkaç adım sonra tekrardan yaşadığım apartmanın girişine varacaktım. bir süre yerimde durarak tekrardan nefes almaya çalıştım.İşe yaramıyordu bir türlü derin bir nefes alamıyordum.Kesik nefeslerle ilerlemek başımı döndürmüştü.

Merdivenlere yönelerek yoluma devam ettim.Gözlerim vücudumun içinde bulunduğu ağrılardan dolayı yaşarıyordu.Her tarafım ağrıdan sızlıyordu.Titreyen ellerimle cebimdeki anahtarları çıkarıp apartman kapısını açtım.Ardından içeriye girip asansöre doğru ilerledim. Apartmandaki sıcak hava bedenime iyi gelmişti.

Asansörü beklerken titreyen bacaklarımı az da olsa sakinleştirmek için sırtımı duvara vererek çömeldim.Başım dönüyor , midem bulanıyordu. Bu gece yaşanılanlar ve yaptıklarım gözlerimin önüne gelirken gözlerimi sıkıca kapatıp kafamı sertçe duvara çarpmıştım.Kafamın arkasında sızlayan ağrı düşüncelerimin dağılmasına sebep olurken tekrardan derin bir nefes almaya çalıştım.Olmuyordu. Nefesim göğsümdeki ağrı sebebiyle yarıda kesiliyordu bu da başımın her dakika daha çok dönmesine sebep oluyordu.

Kulaklarıma gelen asansör kapısının açılma sesiyle irkildim.Yavaş hareketlerle duvardan destek alarak yerimde doğrulup asansöre adımladım.Sendeleyerek aynanın kenarındaki tutunma çubuklarına sardım ellerimi.Kapı kapanıp yukarı doğru hareket ederken gözlerim kararmaya başlamıştı.

Bir,iki,üç,dört,beş,altı,yedi,sekiz...

Bulunduğum kata vardığımda asansörün kapılarını yavaşça açılmaya başladı. Gözlerimdeki karıncalanma görüşümü engelliyordu.Sersem adımlarla kendimi asansörün dışına attım.

Koridorun karşısında birini hissedip bakışlarımı oraya doğru yönlendirdim.Barkan oradaydı.Kapısının önünde durmuş ceplerini karıştırıyordu. Beni fark etmemesi için yerimde sessizce durdum. Onunla o şekilde mesajlaşmak kolaydı ama karşıma çıkması beni korkutuyordu. Geniş omuzları , uzun boyu insanları rahatlıkla korkutmaya yeterdi. Benim suyum karşımdaki adam için çoktan fazlasıyla ısınmıştı bile.Kendisinden korkuyor muydum?Kesinlikle evet. Kendisine sataşmaktan vazgeçecek miydim pek? Muhtemelen hayır.

Yan dairemde bir polisin yaşamasını istemiyordum.Orada kalmamalı ya da ben burada kalmamalıydım.Arkamdaki asansörün kapıları gıcırdayarak kapanması dikkatini çekmiş olacaktı ki arkasını dönerek sesin geldiği yöne doğru baktı.Yüzümü hızlıca yere doğru çevirip minik adımlarla dairemin kapısına doğru adımlamaya başladım fakat bu benim için zor bir iş olmaya başlamıştı. Her taraf çevremde dönüp duruyordu gözlerim hiçbir nesneyi seçemeyecek kadar kararmıştı. Dizlerimde birkaç bağın koptuğunu hissettim aynı anda dizlerim kırılıp yere kapaklanmama sebep oldu. Hızlıca merdiven korkuluklarına tutunarak tamamen yere düşmesini engelledim bedenimin. Gözlerimi sıkıca kapatıp tekrardan derin bir nefes almaya çalıştım.Nefesim tekrardan yarıda kesilirken göğsümde daha büyük bir acı bırakmıştı.Sanki birisi kalbime sert bir yumruk indirmiş gibi hissettirmişti.Dudaklarımdan hafif bir inleme dökülürken ellerimi göğsümün üzerine götürüp üzerimdeki kazağın kumaşını sıkıca tuttum.Nefes almak istiyordum.Yerde dizlerimin üzerinde hala öylece dururken sol elim sıkıca merdiven korkuluklarını tutuyordu sağ elim ise göğsümün üzerindeydi.Nefes alamıyordum.Aşırı doz almamıştım.Hayır eğer alsaydım ilk bir saat içinde beni öldürmesi gerekirdi. Sonunda kalp krizi mi geçiriyordum?

Göğsüme tekrardan bir acı saplanırken gözlerimi tekrardan sıkıca kapattım.Aldığım hızlı ve kesik nefesler her şeyi daha beter hale getiriyordu.

Kayboluşlar b×bWhere stories live. Discover now