~27~

166 11 41
                                    

+18 Bölüm içeriği uyarısı.Bölümde madde kullanımı ve cinsellik bulunmaktadır.Lütfen bu durumu göz önüne alıp okuyunuz.

Lütfen bu durumu göz önüne alıp okuyunuz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Aynı günün akşamı

İnsan vazgeçmesi gerektiğini ne zaman idrak ediyordu ya da ne zaman durması gerektiğini nasıl anlıyordu?Kadere karşı gelmek gerçekten de sadece kahramanların yaptığı bir iş miydi?Kadere boyun eğmek ne zaman onurlu bir hareket sayılmayıp korkaklık olarak görülmeye başlanmıştı?

Defalarca ve defalarca bir sürü kez kat ettim aynı yolları kaderimi değiştirmek uğruna.Bir gün vazgeçecek cesareti bulabilecek miydim?Kaderime boyun eğmeyi öğrenip aynanın karşısına geçtiğim vakit gördüğüm o kişiyi kabul edebilecek miydim?Olmak istediğim kişi olamayacağımı kabullenmekten korktuğum için kendimi kandırmaya devam mı edecektim yoksa?

Hiç çocuk olmuş muydum ben?Yoksa direkt yetişkin olarak mı gözlerimi açmıştım dünya denilen oyun alanına.Benim rolüm bu muydu yani?Yıllarımı dört yanımı esir almış düşünce okyanusundan kaçmaya çalışarak mı geçirmekti?Bu kadar sıkıcı mıydı ki , hiç olmamış ve olmayacak bir çıkışı aramakla mı geçecekti tüm ömrüm?

Kaçtığım bütün kavgaların yaralarını taşıyordum kalbimde.Kaçmak çözüm sanmıştım ama şimdi görüyorum ki kaçarak sadece oyalanıyordum.Eninde sonunda karanlık ele geçirecekti bedenimi çünkü ruhum zaten çoktan oraya aitti.

Herkes üzerine düşeni yapmıştı.Beni geride , dipsiz bir kuyuda terk etmişlerdi.Gökyüzündeki yıldızları bataklığımın kokuşmuş çamurunda izliyordum.Küçüklüğümden beri o çamuru bataklık haline ben getirmiştim halbuki.Gözyaşlarım toprağı ıslatmış ardından çamura dönüşmüştü sonra da bataklık etmişti bulunduğum çukuru.Ah bir de o yalancıktan parlayan yıldızlar yok muydu gökyüzünde? Hepsine tek tek lanet etmek istemiştim.Madem umut yoktu ne diye parlamışlardı yıllardır üstümde?Kaçmama yardım ettiklerini düşünmüştüm başta ışık saçarak.Hayır ama bunu yapmamışlardı , onlar sadece benimle alay etmek için oradaydılar.

Zihnime sesler hakimdi tekrardan , bir sürü anlamsız konuşma , düşünce toplulukları zihnimin en karanlık  noktalarından fışkırıp kanıma karışıyorlardı.Histerik bir ağlama vardı dudaklarımda , hıçkırıklar birbirlerini takip ediyorlardı.Yüzümden süzülen gözyaşları yüzümü yıkıyorlardı.

Hızlıca çarptım kapıyı ardımdan,kendi dairem yöneldim.Titreyen ellerimle başarısızca anahtarı kapı deliğini sokup açtım kilidi.İçeriye girdim kesik nefeslerim eşliğinde.Ceketimi kaptım önce sonra terliklerimi soyup ayakkabılarımı giyindim.

Birkaç saniye sonra kendi dairemden de çıkmıştım.Asansörü beklemedim.Merdivenleri koşarak indim.Nefes nefese ulaştım sona.Biraz durdum apartman kapısının önünde.Derin soluklar alıp ağlamamı durdurmaya çalışıyordum.İşe yaramıyordu.

Kayboluşlar b×bHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin