~28~

182 12 60
                                    


Aynı günün akşamı, Bulut hızlıca yanlarından gittikten sonra

"Abi ne yaptın Allah aşkına!?"

Gökçe'nin bağırışları kulağına ulaşmıyordu adamın.İçinden kaybettiklerini düşünüyordu.Aslında öfke sandığı yası içini kemiriyordu.Öfkesi yolunu kaybetmiş hüznüymüş meğer o zaman anlamıştı adam bunu.

Hangi tarafa gitse binlerce kendisinden vardı.Meğerse o da kaçmaya çalışıyormuş ya kendisinden bunca zamandır.Hiç farkına varamamıştı bu kaçışlarının.Öfke sanıyordu , hayır öfke değildi hissettiği.Sadece korkuydu.Kendine itiraf edememişti  bugünden önce bunu.Yakıştıramazdı koca bedenine onca korkuyu.

Sessizliği hep çok gürültülüydü.Yalnızlığı ise çok kalabalık.Ya çok severse Barkan? Tekrardan yine kaybedecekti.Biliyordu.

Önce abisi ölmüştü.Daha küçüktü ama her şey zihninde netti.Ne çok severdi abisiyle arabalarla oynamayı.Kendisi hep kırmızı arabayı alıp sürerdi , abisi de çok severdi kırmızı arabayı.Ama üzülmesin diye Barkan' a verirdi hep.Barkan o kadar saf duygularla severdi ki abisini.

Sonra abisi bir kemik hastalığına yakalandı.Yani doktorlar öyle demişti.Kemikleri eriyordu yavaş yavaş abisinin.Henüz on beş yaşına yeni basmıştı abisi.Barkan on bir yaşındaydı.Abisini ziyaret etmek için hastaneye gidiyorlardı o gün.Gökçe minicik bir kızdı daha.Barkan onu koltuk altından tutup kaldırmıştı , yatağa oturtmuştu.Çoraplarını giydiriyordu kız kardeşine fakat Gökçe çorabını çıkarıp abisinin kafasına atıp duruyordu.Barkan çok öfkelenmişti kıza.Kız annemi istiyorum diye mızmızlanıp duruyordu sadece .Annesi haftalardır hastanedeydi Barkan'ın , abisi ile kalıyordu.

Barkan ilgileniyordu bu sürede Gökçe'yle.Yemeğini o hazırlıyor , yediriyordu.Kıyafetleri kendisi yıkıyordu, Gökçe'yi uyutuyordu.Birlikte aynı yatakta uyuyakalıyorlardı bazen.Gökçe geceleri çok korkuyordu çünkü yalnız yatmak istemiyorlardı.Babası evde olmadığı zamanlar -ki çoğu zaman evde olmuyordu adam şehir dışında çalışıyordu çünkü- birlikte annelerinin yatak odasında kalıyorlardı.Küçücük yaşında kocaman bir yük binmişti omuzlarına çocuğun.

O gün Gökçe'ye kıyafetlerini giydirmeye çalışırken öfke doluydu Barkan'ın içi.Bir türlü zapt edemiyordu karşısındaki kızı.Gökçe üç yaşına basmıştı.Çocukluk krizlerinin başladığı bir yaştaydı.Abisi de hala bir çocuktu ki o da dayanamıyordu bazen bu yalnızlığa.

Minik kardeşinin mızmızlanması çok yormuştu Barkan'ı.Bir gözyaşı düşmüştü o gün gözlerinden.Sonra bir gözyaşı daha inmişti sağ gözünden.Küçük çocuk ağlamaya başlamıştı.

Gökçe abisinin ağladığını anlamıştı küçük yaşına rağmen.Tepinmeyi bırakmıştı.Abisinin elinden çoraplarını almıştı.Minik elleriyle giymeye çalışmıştı.Bu Barkan'ın gülümsemesine sebep olmuştu.Gökçe abisinin artık ağlamak yerine güldüğünü görünce onun da minik ağzından bir kıkırdama dökülmüştü.

Barkan Gökçe'nin minik parmakları arasından çorabı alıp giydirdi düzgün bir şekilde.Gökçe kısa kollarını abisinin boynuna doladı bu sırada.Barkan da küçük kardeşine sarıldı.

Dört yıl boyunca böyle geçti.Annesi hep hastanedeydi Barkan'ın.Arada bakıcılar gelip geçti onlara göz kulak olmak için.Fakat hiçbiri uzun süreli durmuyordu.Gökçe çok yaramaz bir kızdı.Abisi dışında kimse zapt edemiyordo onunla.

Barkan o sıralar on beş yaşındaydı.Abisini son kez ziyaret etmeye gidiyordu hastaneye o gün.Doktorlar ölümünün çok yakın olduğunu söylemişlerdi onlara.

Odaya girdiği o anı hatırladı.Abisinin bedeni neredeyse yassılaşmış gibiydi.Cılız bedeni o kadar hastalıklı gözüküyordu bir anlığına abisinin çoktan öldüğünü düşünmüştü çocuk.Bir aydır ziyaret etmemişti abisini.Hep ameliyatlara girip çıkıyordu çünkü.Kemikleri kendiliğinden kırılıp duruyordu.

Kayboluşlar b×bWhere stories live. Discover now