"Biraz daha anlatsana."
"Samu bilmiyorum."
"Ya nasıl bilmiyorsun arkadaşın değil mi bu çocuk senin?"
"Gerizekalı öyle de, özel hayatı hakkında pek bir bilgim yok. Dışarda da takıldığımıza bakma, çok bir şey anlatmıyor bana."
"Önceden dışarıya almaya gittiğin oydu değil mi?"
"Hangis- he evet. Evine götürmüştüm."
"Evi nasıldı?"
"Samu adresi vereyim kalk siktir git amına koyayım ya ne darladın gece gece!"
"Kızmasana be! Birkaç soru sorduk alt tarafı."
"Aynen birkaç soru. Çık, uyuyacağım."
"Yalancı. Yarın dersin var mı?"
"Yok."
"Olunca söyle."
"Çık hadi."
"Tamam, iyi geceler."
"Sana da."
Osamu çocuğun odasından çıkıp odasına geçtikten sonra telefonunu alıp Instagram'a girerek zaten arama kısmında duruyor olan hesaba girip birkaç saniye bakmış ve sonunda cesaret ederek istek atmıştı.
Suna gelen bildirimi kilit ekranından okuduğu anda doğrulup izlediği şeyi durdurmuş ve kucağındaki tabağı masaya bırakarak telefonu eline almıştı. Bugün yanına gelmesinden sonra şaşırmadığını söylemek isterdi ama sadece sigara için geldiğini düşünüp başka bir anlam aramamıştı altında. Gerçi, hâlâ arayamazdı.
İsteği kabul etmesinin ardından hemen geri takip etti ve istemsizce beklemeye başladı. Mesaj bekliyor gibiydi ama özellikle bunu beklemiyordu da. Ne beklediğini o da bilmiyordu.
Bölüm bittikten sonra yatağa geçmiş, bir süre dönmüş olsa da uyuyamamıştı. Meşgul olacağı bir şeyler lazımdı. Dışarı çıkmaya da çok üşeniyordu, yoksa hazırlanıp çıkar ve bir şeyler içip birileriyle ya da tek başına biraz kafa dağıtırdı. Ama şu an çok yorucu geliyordu.
Kendini balkona atarken bir sigara daha yakmış ve mermere oturmuştu. Başını kaldırıp parlayan yıldızlara baktı, insanlar ışıklarını kapattıklarından dolayı daha çok belli oluyorlardı. Bir süre baktı onlara. İyi gelmemişti, aklı yine saçma sapan düşüncelerle dolup taşmıştı. Sesli bir nefes vererek kalktı ve üstünü değiştirmek için odasına ilerledi. Ne kadar üşense de bir anda evde kalmaya dayanamamıştı.
Kısa sürede hazırlanıp çıkmış ve yürümeye başlamıştı. Zaten genelde takıldığı yerler yakındaydı merkezi bir yerde oturduğundan dolayı. Yürümeyi de seviyordu zaten.
Sevdiği ikinci mekana girip direkt bara ilerlediğinde önceden sohbeti olan iki barmene selam vermiş ve her zamankinden istemişti. Etrafında göz gezdirdi, genelde kalkıp da dans etmezdi herkes gibi. Oturup barmenlerle sohbet etmek daha iyi oluyordu.
İkinci içeceğini önüne çekerken yanına oturan adama çevrilmişti gözleri. O da ona bakıyor olduğundan hızlıca önüne dönmüş ve dikkatini çekmediğine dair bir işaret vermişti. Bazıları bundan anlamazdı ama bu adam anlamıştı en azından. Sesli bir nefes verip içeceğinden büyük bir yudum aldı. Çabucak sarhoş olmak istiyordu şu an.
Birkaç bardaktan sonra artık içmek istemediğini fark edince cüzdanını çıkarıp ödemiş ve aniden kalkmıştı. Bu hızlı kalkışı iyi olmamıştı ve bunu kendini yerde bulunca fark etmişti. Küfür edip kalkmaya çalışırken uzatılan elin sahibine bile bakmadan tutup kendini çekmesine izin verdi.
