11

111 15 138
                                    

Dünün ardından çok garip hissederek öğleden sonra uyanmıştı Suna. Uyandıktan sonra da başta pek bir şey yapmamış, sonra mecburen ders çalışmıştı biraz. Yemek araları ve yaptığı kısa yürüşüyle de akşamı getirmişti zaten.

Osamu'ya yazmıştı kahvaltısını yaparken. Çok uzatmak istememişti, konuşup onunla bir daha görüşmek istemediğini söyleyecekti.

Beyaz tişörtünün üstüne giydiği gömleğinin kollarını düzelttikten sonra parfümünden sıktı biraz. Duştan çıkmıştı, saçlarını sadece havluyla kuruladığı için nemliydi biraz. Onu hiç ellemeyerek kendi hâline bıraktı ve küpelerini değiştirmek için diğer küpeleri koyduğu kutusunu çıkardı dolaptan. Birine sallananlardan birini, diğerine düz küçük yuvarlağı takacaktı.

Hazır olduğunu hissedince saate baktı. Şimdi çıksa söylediği saatten biraz erken gitmiş olurdu ama Osamu'nun da biraz erken geleceğini düşündüğü için sorun değildi.

Bara çağırmıştı çocuğu. Hem çok sessiz hem çok sesli olmayacaktı çağırdığı saat nedeniyle. Çok kalabalık bile olmazdı belki, gerçi cumartesi oluşunu hesaba katarsa büyük ihtimalle olacaktı ama bu aklına çok geç gelmişti. Yine de bu saatleri müziği deli gibi açmayıp daha sakin geçiriyorlardı.

Oturup kendine bir şey söyleyince Osamu'dan 10 dakikaya orada olacağına dair bir mesaj almıştı. Kendisinin gittiğini yazdıktan sonra karşısında duran barmenle göz göze geldiler.

"Naber?"

"İyidir, senden?"

"İyiyim. Uğramadın bir süredir."

"Bir hafta falan olmadı mı?"

"Sana göre uzun bir zaman değil mi?"

"Yani, evet."

Adam "Buraya gelmeyerek hayatını düzeltebilirsin." diyerek güldüğünde Suna da güldü istemeden. "Tabii, görmen lazım nasıl düzelmeye başladı gelmediğimde."

Adam yaptığı kokteyli çocuğa uzatırken içten şekilde gülümsedi. "Ne derdin var bilmiyorum ama hepsi bir gün geçecek, yeter ki düştüğünde bile kalkmaya ve en doğru karara yürümeye çalış."

Suna duyduğu bu şeyle sertçe yutkunurken dudağının kenarının kıvrılmasına izin verdi. "Barmen tavsiyeleri en iyileridir ha?"

"Övünmek gibi olmasın ama insanlar benimle dertleşmeyi sever."

Çocuk gülümsemesiyle kaldı, başka bir şey söylemedi. Barmenlerle sohbet etmeyi sevmesinin bir nedeni de -o uygulamasa bile- güzel şeyler söylemeleriydi.

Kısa bir sürenin ardından yanındaki boş sandalyenin dolmasıyla vücudunu oraya çevirdi Suna. Çocuğu süzmek istememişti ama yapmadan da duramamıştı. Buranın ışığındandı belki de, her zamanki olduğundan çekici görünüyordu şu an.

"Selam."

"Selam, hoş geldin."

"Hoş buldum. Normalde takıldığın yerlerden birisi mi?"

"En çok geldiğim. İçtiğimden içer misin? Öneririm."

"Olur."

Suna barmene aynısından iki tane istediğini işaretle gösterdikten sonra kendininkinden bir yudum daha alıp öyle bakmıştı çocuğa. Fark etmeden bayıkça gülümsedi. "Filmlerdeki gibi oldu."

"Barda buluşmaya anlaşmaları gibi."

"Evet."

"Neden görmezden geldin mesajları?"

healer || SunaOsaWhere stories live. Discover now