6

108 19 73
                                    

Saat 6'ya geliyordu, Osamu birazdan evden çıkacaktı. İki saat önce Suna'yla konuşup anlaşmışlardı buluşmak için. Birazdan çıktığında tam dedikleri saatte dedikleri yerde olacaktı.

Hazırlandıktan sonra söylemişti Atsumu'ya gideceğini. Dalga geçeceğini sansa da öyle olmamıştı. İyi şanslar bile dilemişti hatta. İçten içe bu durumu pek istememiş de olsa engellemek istememişti, buna hakkı da yoktu zaten.

Buçukta buluşacaklardı, şimdi on dakika kalmıştı. Suna fark etmeden biraz erken gelince heyecanlandığı için kızdı kendine. Kendine bir şeyler hissetmek için doğru düzgün izin bile vermiyordu.

Osamu da beş dakika erken geldiğinde birbirlerine gülümseyip selamlaştılar. Kahve içmek için anlaşmışlardı, buluştukları yerin biraz ilerisindeki kafeye gideceklerdi sakin ve güzel bir yer olduğu için.

Atsumu yanlarında olmadığı için ikisi de gergindi ama çocuğun burada olması da absürt olurdu tabii. Şu an ne için burada oldukları bariz belliydi nasıl olsa. Tek sorun, ikisi de böyle oturup tanışmaya alışık değildi. Osamu direkt birileriyle tanışmamıştı okulda olanlar dışında, Suna da zaten insanlarla düzgün iletişim kurmadan yapıyordu ne yapıyorsa. Bu durum hâliyle biraz zordu yani.

Kafeye ilerleyip cam kenarında bir masaya oturduklarında yine sessizce bakışmalarını istemedikleri için konuşmuştu Osamu. "İstersen dışarı da oturabiliriz."

"Gerek yok, hava serin."

"Tamam o zaman. Sipariş verelim mi?"

"Hm hm."

Bir süre menüye bakmalarının ardından ikisi de kahve ve tatlı söylemeye karar vermişlerdi. Garsona da iletmelerinin ardından Suna gözlerini masadan ayırmayıp gülerek mırıldandı. "Bu saatlerde kahve içmeye alışık değilim pek."

"Neden? Uykunu mu kaçırıyor, gerçi daha çok erken saat."

"Alkol tüketimimden dolayı. Kahvedense onu tercih ediyorum genelde."

"Oh..planı ona göre mi ayarlasaydık?"

"Hayır hayır. İyi böyle. Ara vermem gerekiyor zaten."

"Anladım. Hem sigara hem alkol..sağlıklı olmuyor tabii."

"Öyle. Ama alışkanlık işte."

"Bırakılmayacak bir şey değil." dediğinde Suna huzursuzca kıpırdandı. Bu Osamu'nun dikkatinden kaçmamıştı tabii.

"Bırakmak istediğimde bırakırım." diye yanıtladı onu aksi bir şey söylemek istemediği için. Yanlış bir kelimesiyle ortamı mahvedip kalkmak isteyebilirdi. Gerçi şu an o kadar katlanamaz bir modda da değildi. Stresi baskındı sadece biraz.

"Karışmış gibi olmak istememiştim, öyle anlama lütfen."

"Sıkıntı yok."

Siparişleri geldiğinde Osamu normalde yaptığının aksine yavaş davranarak önce kahvesinden bir yudum alıp çatalı sonra eline almıştı. Normalde olsa tatlıya atılırdı direkt ama şu an Suna'nın gözünde ayı gibi görünmek istememişti.

"Ee biraz daha bahsetsene kendinden." dedi yutkunduğu anda. Açılmak istemişti, konuşma burada kalsa çok salakça olurdu.

Suna gülümseyerek kahvesinden bir yudum aldı ve başladı. "Pek bir olayım yok aslında. Tek başıma yaşıyorum, normal bir üniversite öğrencisiyim. Herkesten pek farklı zevklerim yok. Baktığında ortalama biriyim aslında."

healer || SunaOsaWhere stories live. Discover now