4

125 21 28
                                    

"Uhh, şimdi Osamu'nun yanına gitmem gerek."

"Neden?"

"Salak sabah götürmesi gereken bir şeyi unutmuş, iki saate de dersi varmış. Onu götüreceğim."

"Geleyim mi seninle?"

"Yok be. Yorulma boşuna."

"Yapacak bir şeyim yok zaten."

"Tamam o zaman."

Yalan söylemiyordu Suna. Yapacak bir şeyi yoktu cidden, onunla gitme sebebi bu değildi sadece. Osamu'yu görmek istemişti. Kabullenmek istemese de..

İki otobüs kullanacaklardı, ilkine binmişlerdi biraz yürümeden sonra. Çok uzun sürmeyeceğini söylemişti Atsumu. Yarım saati biraz geçerdi trafik olmadığı sürece.

"Suna."

Bakışlarını dışarıdan ayırıp arkadaşına döndü. "Efendim."

"Geçen gece..biraz endişelendim senin için. Yüz yüze gelmeden de konuşmak istemedim böyle daha iyi olur diye."

"Neden ki?"

"Dışarıda öyleydin ya..normalde de oluyor mu bilmiyorum ben ilk defa denk geldiğim için ama endişelendim işte. Kötü bir şey mi var?"

"Hayır, her şey normal. Öyle de olmuyor genellikle, o zaman biraz fazla yorgundum herhalde."

"Anladım." Başka bir şey demese de pek inanamamıştı. Yine de uzatmanın mantıklı olmayacağını düşünerek sustu.

İlk otobüsten indikleri durakta ikinciyi bekliyorlardı. Hava serindi, üşüdüğünü hissetti Suna. Ellerini cebinde yumruk yapıp gözlerini kapattı.

Çok geçmeden diğer otobüse de binmiş, onunla da kısa bir yolculuktan sonra sonunda okula yakınlaşmışlardı. Atsumu kardeşine haber vermişti otobüsten inmeden. Ortada buluşacaklardı.

Karşıdan gelen iki kişiyi görünce kaşlarını çatmadan edemedi Suna. Osamu yanında bir kızla geliyordu. Arkadaşıydı büyük ihtimalle ama Suna içinde hissettiği duyguyu tutamamıştı.

"Bak senin için o kadar yol geldim, kıymetimi bil."

"Abart."

Atsumu çantasından çıkardığı şeyleri Osamu'ya verirken Suna kızı süzüyordu farkında bile olmadan. Üstünde Osamu'nun ceketi vardı, bunu gördüğü saniyede içi titremeye başlamıştı sanki.

Atsumu çocuğun kıza baktığını fark edince "Gidelim o zaman biz." diye mırıldansa da Osamu dersine daha vakit olduğu için bir yerde oturmayı teklif etmişti. Onun derdi de Suna'ydı tabii.

Okulun yanında öğrencilerle dolu olan kafeye geldiklerinde boş bir masaya geçeceklerken yanlarındaki henüz adını bile bilmedikleri kız başka arkadaşlarını görünce Osamu'ya ceketini verip onların yanına gitmiş, bununla Suna sesli bir nefes vermişti. Oturmak istememişti o kızla. Hem, neden çocuğun ceketini giyiyordu ki..

"Ne içersiniz?"

Atsumu menüdeki farklı isimlere bakıp birini söylerken Suna sadece kahve istemişti. Isınmak için sıcak kahveyi kullanacaktı mecburen.

healer || SunaOsaحيث تعيش القصص. اكتشف الآن