14

108 15 103
                                    

Suna Osamu'nun attığı adrese geldiğinde çocuğu telefonda konuşurken bulmuştu. Osamu onu motorla beklemediği için önünde durana kadar geldiğini fark etmedi, ettiğindeyse gözleri şokla açıldı. Telefonu aceleyle kapatırken "Oha!" diye mırıldanmıştı yanına yaklaşıp.

"Ne zamandan beri motorun var?"

"Benim değil, ablamın. Kendiminkini mahvettiğim için almamışlardı."

"Kaza mı yaptın?"

"Evet, bana pek bir zarar gelmedi ama. Al tak hadi." Osamu hayran hayran bakarken uzattığı jskı alıp başına geçirdi. Hemen ardından çocuğun arkasına oturup kollarını beline sarmıştı.

Suna bir şey demeden sürmeye başladığında gülümsemesini engelleyemedi Osamu. Motorla bir yerlere gitmeyi severdi, sadece kuzenininkine binmişti şimdiye kadar. Artık Suna'yla binebilirdi daha sık.

Başını yan çevirip sırtına yaslamışken dışarıya bakıyordu doğru düzgün bir şey göremiyor olsa da. Rahatlatıcıydı.

Yavaşladıklarında geldiklerini anladı ve başını kaldırdı çocuk. Tamamen durduklarındaysa inip kaskını çıkarmıştı hızlıca. Suna da aynısını yapınca birbirlerinin karışmış saçlarına baktılar aynı anda. Osamu kıkırdadığında Suna karnının kasıldığını hissetti. Bu kadar tatlı olmamalıydı. Daha doğrusu, yatakta bu kadar seksiyken şu an nasıl bu kadar tatlı olabiliyordu?

Eve çıktıklarında Suna ceketini kapının arkasına asıp aynısını yapan çocuğa baktı. Geçen gün çok spontane geliştiği için daha rahat olmuştu ama şimdi nasıl başlayacağını bilemiyordu.

"Yine kalacak mısın? Bırakırım seni."

"Kalamam bu gece ama giderim kendim."

"Gerek yok, kısa sürer zaten."

Osamu onaylama manasında başka bir şey söylemeden çocuğun karşısında durup yüzüne yaklaştı. Suna bunu öngöremediğinden dolayı şaşırmışken dudakları birleşmişti bile. Kollarını anında çocuğun boynuna dolarken dudağının ısırılmasıyla ağzından kaçan küçük inlemeyi tutamamıştı.

"Benim rolümü çalmışsın gibi." diye mırıldandı dudakları hâlâ birbirine değerken. Osamu dilini çocuğun sıcak dudaklarında gezdirdikten sonra yanıtladı. "Karşında böyle olmam daha çok hoşuna gitmez mi?"

"Gidiyor ama şaşırtıyor da."

"Gitmesi yeterli." Tekrar sertçe birleşirlerken arkaya adımlayarak koltuğa gelmişlerdi. Suna Osamu'yu oturması için itip direkt kucağına çıktığında Osamu'nun elleri de çocuğun kalçalarını bulmuş ve sıkıca tutmuştu. Nefesleri kesiliyor olmasına rağmen sertçe öpüşmeye devam ederlerken Osamu elinin altındaki teni eziyordu bir yandan. Suna geri çekilip hızla tişörtünden kurtulduğunda dizleri üstünde durup vücudunu Osamu'ya tam anlamıyla bahşetmişti. Çocuk dilini beyaz, tatlı tende gezdirirken göğüs ucunun yanını dudakları arasına alıp sertçe emmeye başladı. Suna bunun verdiği tatlı acıyla hafif hafif inlerken çok sızladığı için kendini çaresizce çocuğa sürtmeye çalışmıştı. Bunu yaptığında Osamu dudaklarını teninden ayırmazken kalçasını bıraktı ve elini pantolonuna attı. Zaten sertleşmiş olduğu için direkt yukarı kalkan penisini hiç çekinmeden Osamu'nun karnına sürttüğü anda sırtı gerilmiş, fark etmeden göğsünü Osamu'nun yüzüne bastırmıştı. Çocuk bundan memnun olurken eliyle yardımcı olmak istese de bundan vazgeçti. İstediği başka şeyler vardı.

"Osamu.." Adını inler gibi söylemesiyle çocuğun üst vücuduyla ilgilenmeyi bırakıp belinden tutarak bir anda aşağı bastırdı ve buna eşzamanlı ikisinin ağzından da bir inleme kaçtı.

healer || SunaOsaWhere stories live. Discover now