19

103 15 67
                                    

Tw koyuyorum bölüme

Eve geldiklerinde şaşırtıcı şekilde kapıda öpüşmeye başlamamışlardı. Suna zaten çok yorgundu, bir de üstüne yolda sakin sakin konuştukları için mayışmıştı. İçeri girdiği gibi koltuğa bıraktı kendini.

"Özür dilerim, yorgunluk çöktü eve girdiğim anda."

"Sevişmek zorunda değiliz zaten."

"Çağırdım ama seni."

Çocuk buna cevap olarak gülümseyerek"Vakit geçiririz." dediğinde gözlerini kapattı Suna. Fena fikir değildi, kalbini sıkıştırmıyordu ama beyni susmuyordu böyle olunca.

"Film izleyelim."

Yerinde doğrulup kumandayı eline aldığında Osamu'nun yanına oturduğunu hissetti gözlerini televizyondan ayırmazken. Birkaç saniye sonra ise telefonunun sesi salonu doldurduğunda yerinden sıçradı, ablası arıyordu.

"Efendim abla?"

"Rin sana birazdan bayağı bir fotoğraf atacağım, bak hepsine tamam mı?"

"Ne fotoğrafı?"

"Çocukluk fotoğraflarımız!!"

"Niye bakıyorum hepsine?"

"Ya bak işte! Çok tatlısın hepsinde zaten, döveceğim seni!"

"Agresifsin. Tamam at, bakacağım."

Telefon kapanırken çocuğun gülümsemesini kaçırmadı Osamu. Kızın söylediklerini de duymuştu.

"Küçük Suna'yı mı göreceğiz şimdi?"

"Hayır, sonra bakacağım."

"Hayır benimle bak! Merak ediyorum."

"Birkaç tane."

"Kabul."

Fotoğraflar geldiğinde Osamu Suna'dan daha heyecanlıydı. Çocuk açtığı anda ekrana yaklaşıp dikkatle bakmaya başlamıştı.

"MİNİK YELEĞİNE BAK! ÇOK SEVİMLİ!" Daha ikinci fotoğrafta böyle bir tepki verdiğinde dudağını dişledi Suna. Bu çocuğun böyle tatlı olması kalbime iyi gelmeyebilirdi.

"Şu ayakkabılarıma bak, onları istediğim için iki gün çıkmamıştım odamdan. Çok şımardığım için almamışlardı başta, sonra öyle olmama dayanamayıp aldılar."

"O zaman da istediklerini kolayca yaptırıyormuşsun insanlara." diye mırıldandı Osamu çocuk kaydırmaya devam ederken. "Yüzünün güzelliği de hiç değişmemiş." dediğinde kalbi yine hızlanmıştı Suna'nın.

Birçok fotoğraf geçmişlerdi kısa sürede. Devamı da vardı ama Suna bir fotoğrafta durmuştu şimdi. Kucağında oturduğu adamı hatırlamaya çalıştı, tanıdık bir suratı olsa da tam çıkaramamıştı.

Üç kez daha çıkmıştı fotoğraf, ardı ardına atılmıştı aynı olduğu için. Sadece mimikler farklıydı. Sonuncusunu fark etmeden fazla inceledi, adamın yüzündeki gülümseme korkunç hissettirmişti. Birkaç saniye sonunda başına giren acıyla gözlerini yumdu sıkıca.

"Başım acıyor." diye güçlükle mırıldanırken telefonu daha çok tutamadı elinde. Onun düşme sesiyle irkilirken endişeyle baktı çocuğa Osamu. "N-ne? Ne oldu?"

"O adam.." diye mırıldandı Suna gözleri kocaman açılmışken. Şoka girmiş gibi bir ifadesi vardı, başını da ellerinin arasına aldığı için bir şeyden korktuğu belli oluyordu.

healer || SunaOsaUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum