12

122 14 74
                                    

Smutumla gurur duyuyorum açıkçası.

Çocuğun sıcak dudaklarının verdiği hisle gözlerini kapatmıştı Osamu. Çok durmamışlardı öyle, birkaç saniye sonra dudaklarını ayırıp pek uzaklaşmadan birbirlerine bakmışlardı. Osamu'nun gözlerinde heyecan ve şaşkınlık barınırken Suna tereddüt denebilecek bir hüzün ve beklentiyle bakıyordu farkında bile olmadan. Bunun üzerine Osamu'dan bir hamle gelmiş, dudakları tekrardan yumuşakça birleşmişti. Suna çocuğun alt dudağını dişleriyle çekip kendine alırken Osamu kalbinin çıkacağını sanmıştı.

Yine ayrıldıklarında bu sefer Suna geri çekilip ayağa kalkmış ve cüzdanından çıkardığı parayı tezgaha bıraktıktan sonra Osamu'yu bileğinden tutup çekiştirmişti. O önde çocuk arkada hızla sıyrılmışlardı insanların arasından.

"Suna-"

"Taksi!"

Suna'nın bağırışı üzerine birkaç saniye içinde önlerine dönen araca binmişlerdi bir anda. Suna adresi söylerken Osamu onun hareket ettirdiği bacağına bakıyordu. Stresli miydi yoksa eve gitmek için sabırsızlanmış mı anlayamıyordu. Buna birkaç saniye baktı, sonunda durmamasından dolayı elini uzatıp dizine yakın bir yere koydu. Bunu yaptığında çocuğun bacağı aniden durmuş, bakışları ona çevrilmişti ama gözlerine bakmıyordu. Dudaklarına odaklanmıştı direkt. Osamu da bunu görünce onu hemen öpmek istemişti ama biraz daha dayanmalıydı.

Çok gelmeden geldiklerinde Suna en hızlı şekilde parayı ödemiş ve inmişlerdi. Yine bardan çıkarken yaptığı gibi çekiştirmişti Osamu'yu, bir yandan da cebinden anahtarını çıkarmaya çalışıyordu. Binaya girebildiklerinde zaten o katta olan asansöre girdiler hemen. Suna şu an çocuğun dudaklarına yapışmamak için çok zor dursa da kamera olduğundan dolayı beklemişti.

Titreyen elleriyle evin kapısını açmasının ardından Osamu'yu içeri çekip ayağıyla kapıyı kapatmış ve çocuğu iterek sırtını kapıya çarpmasını sağlamıştı. Bunun olduğu anda dudakları da aynı şekilde sertçe birleşmişti.

İlk davranan Suna olsa da yerlerinin değişmesi uzun sürmemişti. Osamu çocuğun kendisini hırçınca öpmesine biraz izin vermiş, sonra onun yaptığının aynısını yaparak duvara yaslamıştı çocuğu. Suna kollarını Osamu'nun boynuna dolarken sıcak dilini ağzının içinde tutmaya çabalıyordu. Çıkardığı kesik nefes sesleri Osamu'nun kulaklarını doldururken çocuk başının döndüğünü hissediyordu. Dayanamayıp hafifçe eğildi ve çocuğu bacaklarından kaldırarak kucağına yerleştirdi. Suna bu pozisyonda penisinin baskılanması yüzünden hafifçe inlerken çocuğun dudaklarını mahvetmek istiyor gibi davranıyordu. Sürekli dilini kullanmasının yanı sıra dudağını dudakları arasına alıp emiyor, dayanamayıp dişleriyle de tutup çekiştiriyordu.

Onun bu sert hareketleri Osamu'yu da onunla aynı hâle getirirken çocuğun sırtını bir anda duvardan ayırıp onu kalçalarından sıkıca tutarak odaya yürümeye başlamıştı. Geldiklerinde çocuğu yatağa bırakıp üstüne eğildi ve dudaklarını hemen birleştirmeden kızarmış yüzüne baktı önce. Bu kadar güzel görünürken kalbinin nasıl dayanacağını bilemiyordu.

Dizlerini çocuğun iki yanına koyup vücudunu bacakları arasında tutarken tişörtünü çekip çıkarmıştı üstünden. Suna da aynısını yapmak için bedenini biraz kaldırdı, kolay olmasa da çıkarmayı başardı.

Osamu sertçe yutkunurken çocuğun ilk kez gördüğü bedenini inceledi Suna'nın onu beklemesini takmadan. Elini kasıklarından geçen yılan dövmesinde gezdirdi, bu Suna'nn karnının kasılmasına neden olurken çocuk bunu parmak uçlarında bile hissetmişti.

"Beğendin mi?" diye mırıldandı Suna, Osamu'nun dövmede takılı kaldığını görünce.

"Tenine çok yakışmış." derken tekrardan üstüne eğilmişti çocuğun ama dudaklarının rotası bu sefer boynuydu. Yumuşak öpücükler bırakmaya başladığında Suna sertçe yutkundu. Çocuğun dokunduğu her yer yanıyordu sanki.

healer || SunaOsaWhere stories live. Discover now