15. Bölüm ''Araf''

15.2K 765 134
                                    

Merhabalar. Çok uzun zaman oldu beni öldürmek istediğiniz biliyorum. :D

Bölümün gidişatı hakkında biraz endişeliyim. Beğenmeyeceğini düşünerek yayınlıyorum...

İnanın bölümün gidişatı önce farklıydı yazdım biraz fakat sonrasında sildim. Toplam 7 kez sildim ve okuyacağınız satıların üzerinden öncesinde dediğim gibi 7 kez geçmiş bulundum. :D

Umarım beğenirsiniz, lütfen yorum yapmayı unutmayın.

2 ay üzerine bölüm yayınlayınca gergin hissediyorum nedense. :D

İthaflar da şöyle gidiyor; @poxiex , @tkymksz , @tugbahirli , @aloneangel01 ,

Ayrıca bu bölümün özel itirafı da internetteki en yakın arkadaşım Aleyna'ya gidiyor. :') Eyüp Doğan isimli karaktere verdiğin soyadından dolayı da tşk ederim bebişim. heheh.

Yorummm. :')

Bölümü de Araf şarkısıyla yazdığım için ismini Araf koymak istedim ve bölüm şarkısı olarak onu seçiyorum. İyi dinlemeler!

Ve bir de... justney98 isimli arkadaşımın hikayesine bakarsanız çok mutlu olurum! Beğeneceğinize eminim. Yorum bırakmayı da unutmayın. :')

15. Bölüm ''Araf''

Bomboş uyandığım bir günde değildim. Kanım siyah akıyordu bugün. Kalbimin ortasına çökmüş olan bir buhran ve gözümde birikmiş olan yaşların ağırlığıyla cebelleşiyordum.

Hissettiğim şeylerin sebebini bilmiyor olmaktan nefret ettiğimi yeni fark ediyordum. Hatta, hissettiğim şeylerin sebepsiz olduğunu kendimce keşfedeli birkaç gün olmuştu. İçimin çok derinlerinde yeşermeye başlayan ufak çaplı bir güven duygusu vardı. Fakat o tür olumlu duyguların üstünü örttüğüm zift ne kadar kalın bir tabaka haline geldiyse, kalbime serptiğim su damlaları toprağıma iyi gelmiyordu.

Kendimi iyileştirmeye çalıştığım bu süre zarfında beklediğim sonuca ulaşamadığım için sorunun benim topraklarımda olduğunu düşünmüştüm. Ama her şeye farklı bir pencereden bakmayı denediğimde görebiliyordum ki ''su''yun kaynağı da önemliydi.

Benim suyum Aren'di, ama ne yazık ki o da kalbime kirli bir nehirden akıyordu.

Bana iyi gelmediğini biliyor olmak belki de ölümle eş değerdi, çünkü en başta onu kurtuluşum olarak belirlemiştim.

Sahi, onu tanıyalı ne kadar olmuştu?

Belki üç ay, belki daha fazla. Tam olarak saymamıştım ama hayatıma getirdiği değişikliklerin en ince ayrıntısına kadar zihnimde kazılı olduğuna yemin edebilirdim.

Onunla alakalı ilk hatıram fazla gizemliydi. Bir otobüs durağında onu gördüğümde, hayatımın içine bu kadar dahil olacağını düşünemezdim. Yalnızlığımı elimden çalışına şahit olacağımı bilemezdim mesela. Sonrasında bir kene gibi derimin altına gireceğini... Yavaş fakat keskin adımlarla.

Peşime düşürdüğü adamlar, öldürdüğü masum kişiler ve karşılaştığım sayısız tehditleri ne hatırlamak ne de hatırlatmak istiyordum ama yine de oradaydılar işte. Beynimin acıyı en rahat algılayan yerinde kurdukları bir çadır vardı. Her saniye tüm senaryolar sırayla bir kez başımın içinde dönmeye başlıyor, ertesi gün tekrar ediyordu.

BATAKLIKWhere stories live. Discover now