53.Bölüm "Zor denklemler"

29.3K 1.3K 208
                                    

Gecikmeler için çok üzgünüm. Gerçekten isteyerek olmuyor. Ama çalışma aralarımda yazdığım kısa kısa cümleler beni de tatmin etmiyor. İnşallah beğenirsiniz. Sınavlarım başlıyor ama bölüm yazmaya çalışıyorum.

Haydi eyvallah millet!!!

İKRA'DAN

Kızlar da toplantı odasına girdiğinde kadro tamamlanmıştı. Ahmet baba, Kerem, Alp, ben ve kızlar tam kadro masada oturuyorduk.

"Hoşgeldiniz," diyerek sandalyemi biraz daha masaya yaklaştırdım.

"Hoşbulduk." diyen Buket'ti.

"Nasılsınız?" diye soran ise Ahmet baba.

Şeyma Buket'e baktıktan sonra "İyiyiz." diyerek gülümsediğinde masadakiler de gülümsemişti.

"Çok güzel hallettiniz adamları." deyip asıl konuya Kerem girdi. Dün öğle saatlerinden beri adamları Kerem dinliyordu ve  neler öğrendiğini, eline geçen delilleri  bu toplantıda konuşacaktık.

"Buket çok soğukkanlıydı, hayran kaldım."

Buket onu öven Şeyma'ya dönüp "Sen de pek bir ürkektin." diye dalga geçtiğinde masadaki herkes gülmeye başladık.

Şeyma Buket'e biraz bozulsa da Alp'in kulağına bir şey söylemesiyle o da gülmeye başladı. 

Sanırım aralarında güzel gelişmeler vardı. Ve bu her hallerinden belli oluyordu. Küçük bakışmalar, gülmeler, yan yana oturmalar, fısıldaşmalar... Güzellerdi.

Ahmet baba masadaki neşeli ortamı masaya koyduğu eliyle bitirip
"Ee Kerem, engin bilgilerini paylaş bizimle." dedikten sonra herkes tüm gözlerini Kerem'e dikti.

Kerem'in gülen yüzü ciddileşti ve önündeki laptopun kapağını açtı.

"Sürekli konuşmalar kaydediliyor. Ve size de dinletmek istediğim bazı şeyler var."

Ahmet baba "Hadi dinleyelim o zaman." dediğinde Kerem başını sallayıp
"Bu konuşmalar dün gece, kızların da katıldığı Patron'un başkanlığını yaptığı  megasuç örgütü üyelerinin toplantısından." diye açıklamasını yaptı.

Ses kayıtlarını oynatmak için tıkladığında müzik sesleri duymaya başladık. Toplantı müzikliydi sanırım.

İlk başta sadece uzaktan klasik müzik sesi geliyordu. Daha sonra birkaç konuşma sesleri ve ayak sesleri geldi. Tabi tüm sesler kumaşın cızırtısı eşliğindeydi.

"Nasıl gidiyor işler?"

İlk önce konuşanın Vural olduğunu sanmıştım fakat Şeyma'nın cevabıyla bu kişinin başka biri olduğunu anladım.

"Yeni işim gayet güzel gidiyor fakat size bu laubalilik hiç gitmiyor." 

Şeyma'nın  memnuniyetsiz halini sesinden anlayabiliyordum. Masadaki herkes kaydı dinlerken Şeyma bu kaydı dinlediği için şaşırmış gibiydi. Hatta tam bir şeyler söyleyecekti ki ses kaydında konuşan kendisi sözünü kesti.

"Bakın ne istiyorsunuz anlamıyorum ama bu yaptığınız kabalık. Rica ediyorum kolumu bırakın."

Adama iyice sinirlenmişti ve belli ki adam canını da acıtıyordu. Ben bile oturduğum yerde kaşımı çatmıştım.

"Sana birine iletmen için bir mesaj vereceğim."

Vural neredeydi Allah aşkına? Bu konuşmalar Vural'ın kayıt cihazından gelmiyor muydu? Cihaz da onun ceketinde olduğuna göre, Vural ortada yokken  nasıl tüm konuşmalara şahit olabiliyorduk?

İKRAWhere stories live. Discover now