synesthesia //muke

五

Luke onun yanına oturdu ve Michael'ın başını omzuna yaslarken sordu. "Peki mavi ne anlama geliyor?"

Michael derin nefesler aldı ve ağlamasını durdurmaya çalıştı.

"Bilmiyorum." diye fısıldadı Michael. "Mavi renginin seni temsil ettiğini düşünüyorum. Adının tüm harfleri benim için farklı bir ton maviye denk geliyor. Ve sana ilk dokunduğumda da daha önce kimsede görmediğim yoğun bir mavi gördüm. Yani, mavi sensin. Tıpkı gözlerin gibi."

Michael'ın ağlaması kesilmişti. Kendi ellerini yeşil saçlarına götürüp çekiştirdi. "Bense yeşilim." dedi derin bir nefes vererek. "Tıpkı kendi gözlerim, iğrenç bir M harfi, 2 rakamı ya da yalnızlık gibi. Yalnızlığımı herkese göstermek istediğimden saçlarımı yeşile boyadım. Ama senden başka kimse bu renklerin anlamını bilmiyor."

Luke, Michael'ı tanımaya başlayan tek kişi olduğunu fark edince hafifçe gülümsedi. Hatta Michael o mavinin ne anlama geldiğini bulamamış olsa bile o çoktan o rengin hangi duygu olduğunu anlamıştı.

"Michael," Luke, eliyle Michael'ın çenesinden tutup ona bakmasını sağladı. "Der Mensch kann was er will; er kann aber nicht wollen was er will." diye fısıldayarak hafifçe ona eğildi.

"O-o da neydi?" Michael kendi yeşil gözlerini Luke'un mavi gözlerine kenetledi.

"Schopenhauer'in bir sözü." Luke, önemsiz anlamında elini havaya salladı. "Kişi istediğini yapabilir ama ne isteyeceğini isteyemez."

Luke biraz daha eğildi ve Michael'ın dudaklarıyla kendi dudakları arasında birkaç santim kalıncaya kadar yaklaştı.

"Ve senin de beni istemsizce isteyeceğini biliyorum. Tıpkı benim seni istediğim gibi."

Luke, dudaklarını Michael'ınkilere bastırdığında milyonlarca duygu Michael'ın zihninde patladı.

En yoğun olarak gördüğü renk ise maviydi.

Ve o zaman mavinin ne anlama geldiğini anladı.

Aşk.

~
Hey! Aslında Michael'ın birkaç bölüm daha saf saf gezmesini istiyordum çünkü kendi yazdığım gikayeler nedensizce çok hızlı gelişiyor ve bir süre sonra da onlardan soğuyorum.

Ama şu anda çok fazla ateşim var ve Luke'u Almanca konuşturmadan ölmek istemezdim hdbdksbxdj. Herneyse, hikayeyi yavaştan almaya çalışacağım bu bölümden sonra heralde.

Hepinizi çok seviyorum