十一

2K 290 243
                                    

"Michael?"

"Aman Tanrım, Calum! Gerçekten sensin! Seni çok özlemiştim!" Michael, tezgahın arkasından çıkıp yanına gelen çocuğa sımsıkı sarıldı.

Calum acıyla yüzünü buruşturdu ve onu omuzlarından tutarak geri itmeye çalıştı. "Kes şunu Michael. Herkes bize bakıyor."

Michael'ı itmeye çalışırken Calum'ın eli ister istemez onun yanağına değmişti. Renkler Michael'ın zihninde patlarken yoğun olarak gördüğü o kahverengiyle karnının ağrıdığını hissetti.

Parlak, saf bir nefret.

Michael hemen ellerini ondan çekti ve birkaç adım geriye gitti. Yanlış gördüğünü düşünerek fazla üzerinde durmadı ve kekeleyerek Calum'a sordu. "Pa-paris'e taşınacağınızı sanıyordum. Geri mi döndünüz?"

Calum sıkıntıyla ellerini göğsünde kavuşturdu. "Evet. Yaklaşık bir sene önce."

Michael hayal kırıklığına uğramışyı. "Peki neden geri geldiğini bana söylemedin?"

Calum gözlerini devirdi. "Neden söyleyecekmişim ki? Açıkçası, umrumda bile değildin."

"Beni sevdiğini sanıyordum." diye mırıldandı Michael. Gözleri çoktan dolmaya başlamıştı. "Lütfen doğruyu söyle, beni hiç gerçekten sevdin mi?"

Calum sırıttı. "Hayır." dedi küçük bir kahkahayla. "Sadece kaybettiğim aptal bir iddia yüzünden seninle çıkmıştım. Gittiğim günden sonra da seni bir daha göreceğim hiç aklıma gelmezdi. Aslında, şu anda yıllardır içimde biriktirdiğim şeyleri yüzüne karşı söylemek iyi bile hissettirdi."

Michael'ın sağ yanağımdan küçük bir göz yaşı süzülerek yere düştü. Calum'ın sözleri kalbini paramparça etmişti.

Pizzacının kapısının üzerindeki zil tekrardan hafifçe çaldıktan sonra Michael içeri giren Ashton'ı gördü. Ama Ashton ona değil, doğrudan önünde duran esmer çocuğun yanına geliyordu.

Ashton, Calum'ın yanağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra Michael'a döndü. "Hey, bakıyorum ki sevgilimle tanışmışsın!"

Michael ne söyleyeceğini bilemiyordu. Kendini boşlukta hissediyordu ve bu acı vericiydi. "Se-sevgilin mi?" diye kekeledi hafifçe.

Calum'ın yüzündeki sırıtış büyüdü. "Evet, sevgilisi."

Michael başka hiçbir şey söyleyemeden kapıdan dışarı çıktı. Gözlerinden süzülen yaşlar yanaklarını ısıtıyor, omuzları hıçkırıklarıyla sarsılıyordu.

"Nesi var onun böyle?" diye mırıldandı Ashton ama onun peşinden gitmek için adım attığı sırada Calum onun bileğinden tutarak geri çekti.

"Boşver." dedi hafifçe. "Sadece seni kıskanmıştır. Bilirsin, gizlice senden hoşlanıyor falan olabilir."

~
Hey! Calum'ı neden bu kadar gıcık yaptım?

Herneyse!

Yeni Muke çevirim Jet Black Heart'ı, Luke x Luke kurgum Same Person'ı ve Larry kurgum olan Violin Boy'u profilimde bulabilirsiniz!

Hepinizi çok seviyorum

synesthesia //mukeWhere stories live. Discover now