synesthesia //muke

六

Michael bunun yanlış olduğunun farkındaydı.

Onun kalbi hala Calum'a aitti.

Michael, hızla Luke'un ellerinden geri çekildi ve yerdeki çantasını tekrar omzuna asarak ona bunu yapamayacağı ve üzgün olduğuyla ilgili bir şeyler mırıldandı.

Luke sadece az önce olan şeyleri düşünerek sırıtıyordu.

"Özür dilerim ama bunu yapamam." Michael derin bir nefes verdi ve Luke'un odasının kapısını açarak merdivenlerden aşağı inmeye başladı.

Luke da ayağa kalkıp onu takip etti. Michael, kapıyı açtı ve tam dışarı çıkmak üzereyken Luke ona seslendi.

"Sadece, bana aşık olduğunu hissettiğinde saçlarını maviye boya, olur mu?"

Michael'ın eli istemsizce saçlarına gitti ve solmakta olan yeşil saçlarını karıştırırken diğer eliyle de kapıyı çekti.

Dışarıdaki soğuk hava, onun ılık cildiyle buluştuğunda hafifçe titredi. Omzundaki çantasını düzeltti ve evine doğru yürümeye başladı.

Mavinin anlamını öğrenmişti, mavi kesinlikle aşk anlamına geliyordu. (Y/N; mavinin seks anlamına gelmediğini söylemiştim size kdvwksb.)

Ama peki neden Luke ona karşı mavi hissediyorsa bu duyguyu daha önce hiç Calum'da görmemişti?

Michael, Calum'ın onu sadece kendi çıkarları ya da bedeni için sevip sevmediğini düşündü. Sağ gözünden bir damla yaş aktı ve yanağından süzülerek yere düştü.

Kafasını kaldırdı ve evine girmeden önce bir markete uğramaya karar verdi.

Saçlarının rengi soluyordu, o yüzden yeni bir kutu saç boyasına ihtiyacı vardı.

Markete girip elini yalnızlık yeşili bir kutu boyaya uzatmışken aklına yeni bir fikir geldi.

Luke ona, ona aşık olduğunu hissettiğinde saçlarını maviye boyamasını söylemişti.

O yüzden Michael yeşil boyayı yerine koydu ve mavinin renk skalasındaki tersi olan renge uzandı, turuncu.

Tıpkı korku gibi parlak bir turuncu.

Buruk bir şekilde gülümsedi ve boyayı elindeki alışveriş sepetine atıp birkaç atıştırmalık da aldıktan sonra kasiyere doğru ilerledi.

Ve onu gördü.

~
BU HİKAYE NEDEN BU KADAR HIZLI İLERLİYOR?

Ayrıca sizce hikaye nasıl gidiyor? Ya da önerileriniz var mı?