エピローグ

2.2K 202 219
                                    

Epilog falan yayınlamayı düşünmüyordum. Cidden. Ama Troye Sivan'ın Blue şarkısını yeni keşfettim ve bunu kullanmasam olmazdı. Bu bölüm için ona teşekkür edebilirsiniz.

O yüzden, iyi okumalar ^-^.
~

~Finalden 10 ya da daha fazla yıl daha sonra~

::Michael'ın bakış açısı::

Derin bir nefes aldım ve sahneye çıkmaya hazırlandım.

Bunu ne kadar yaparsam yapayım benim için atılan çığlıklar ve tezahuratlar hala midemi altüst etmeye ve kalbimi hızlandırmaya yetiyordu.

"İyi misin baba?" diye seslendi bir kız sesi. Ona döndüğümde sarı saçları ve yeşil gözleriyle bana bakıyordu. Gülümsedim ve ona sarıldım. "İyiyim meleğim." diye fısıldadım kulağına. "Sadece bugün özel bir gün. Biliyorsun..."

Daha fazla devam edemedim. Kızım elimi tuttuğunda zihnime pembe ve sarı doldu.

Üzüntü ve neşe.

Tıpkı hüzünlü ama sıcacık bir gülümseme gibiydi.

Menejerim yanıma gelip konserin başlamasına bir dakika olduğunu söylediğimde benim gözümde hala küçük olan kızımın elini sıktım ve sahne arkasına ilerleyip gitarımı aldım.

Spot ışıkları yandığında herkes bağırmaya başladı. Gülümsedim. Salonu dolduran heyecanı neredeyse hissedebiliyordum.

Sahneye çıktım ve küçük sahnenin ortasındaki sandalyeye oturdum. Etrafa bakarak gülümsediğimde herkes neşeyle bağırdı. Daha sonra gitarımı bacağıma yerleştirdim ve mikrofona doğru konuşmaya başladım.

"Öncelikle, hepinize geldiğiniz için teşekkür ederim, bugün benim için gerçekten önemli bir şeyi kaybedişimin yıl dönümü." Kalabalık sessizleşince yutkundum ve devam ettim. "Onun anısına bugün daha önce hiç söylemediğim bir şarkıyı söyleyeceğim."

En önde pankart tutan Calum ve Ashton'ı gördüğümde onlara gülümsedim. (Y/N; BUNU NEDEN YAPIYORUM KALBİM ACIYOR.)

"Bu şarkıyı lise yıllarımda yazdığım için biraz amatörce gelebilir, fazla değiştirmedim çünkü orijinalliğini korumak istiyorum, ama inanın ki benim için anlamı gerçekten de çok büyük. Şarkının adı," Derin bir nefes aldım ve kalabalığın iyice meraklanmasını bekledikten sonra sözlerime devam ettim. "Mavi."

Kalabalıktan büyük bir gürültü yükseldi. Şarkıyı çalmaya başlamadan önce ellerimi hala maviye boyadığım saçlarımdan geçirdim. Artık Luke yanımda olmasa bile bu ona hala aşık olduğum ve olacağım gerçeğini değiştirmiyordu.

Ellerimin titrememesini umarak tellere bastım ve renkli notaların zihnimde parlamasına izin verdim. Bu bana Luke'un bana keman çaldığı günü anımsattığı için şimdiden gözlerim dolmaya başlamıştı bile.

(Y/N; Şarkı multide isterseniz burada açabilirsiniz.)

"Life it's hard, I know.
All your lights are red, but I'm green to go.
Used to see you high, now you're only low.
All your lights are red but I'm green to go."

{Hayat zor, bilirim.
Senin tüm ışıkların kırmızı ama ben gitmek için yeşilim.
Eskiden seni yukarıda görürdüm şimdi sadece aşağıdasın.
Senin tüm ışıkların kırmızı ama ben gitmek için yeşilim.}

synesthesia //mukeTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang