2.3K 309 113
                                    

Michael, sıkıntıyla iç çekerek dolabındaki fizik kitaplarını aldı ve sağ elini turuncu saçlarında gezdirdi.

Dersi yine fizikti. Ve çoktan beş dakika geç kaldığı için oturacak yer bulamayacağına emindi.

Luke'un yanının dolu olması için sessizce dua etti.

Hızlı adımlarla fizik sınıfına yöneldi ve derin bir nefes alıp sınıfın kapısını açmasıyla tüm gözler ona döndü. Öğretmene, geç kaldığı için hafifçe bir özür mırıldanıp sınıfta boş bir yer bulabilmek için gözlerini gezdirdi.

Sağ arka köşede Luke sırıtarak çantasını yanına çekip ona yer açtı.

Michael, şu anda Tanrı'nın onu yukarıdan izleyip kahkaha atıp atmadığını merak etdiyordu.

İtiraz etmeden Luke'un yanına, ancak olabildiğinde ondan uzağa oturmaya çalıştı. Kitap ve defterlerini sıraya yerleştirip bir kalem çıkaracakken hiçbir hücresinin Luke'la temas etmemesine dikkat ediyordu. O mide bulandırıcı maviyi bir daha asla görmek istemiyordu.

Öğretmenin söylediklerini defterine geçirmeye çalışırken Luke fısıldadı. "Saçlarını beğendim. Turuncu ne anlama geliyor?"

Michael derin bir nefes aldı. "Korku. Ama turuncuyu seçmemin asıl amacı o değildi. Bilirsin, renk çemberleri falan..."

"Ah, mavinin karşıtı turuncuydu, değil mi?"

Michael hızla kafasını sallayıp dudaklarını ısırdı ve Luke'un bakışlarından kaçmak için başını defterine eğdi.

Luke hafifçe gülümsedi. Turuncunun nefret anlamına gelmediğini öğrenmek iyi hissettirmişti. Ayrıca Michael'ın düşünce tarzı oldukça komik ve ilginçti.

Luke bunu sevmişti.

"Seni seviyorum."diye fısıldadı uzun bir süre sonra, sadece Michael'ın duyabileceği bir sesle.

"Hayır sevmiyorsun." Michael'ın yüzünde buruk bir gülümseme belirmişti. Eğer Calum onu sevmemişse, o zaman hiçkimse sevemezdi.

"Evet seviyorum." Luke bakışlarını Michael'a çevirdi.

"Neden?" Michael da başını çevirip Luke'un hisleri gibi mavi olan gözlerine baktı.

Luke hafifçe sırıttı. "Bir nedeni olması mı lazım?"

Michael cevap veremeden ders zilinin çaldığını duydu.

Hemen kitaplarını masadan alıp ayağa kalkarken zile binlerce kez teşekkür etti.

Çünkü o soruya verebileceği bir cevabı yoktu.

~
Hey! Aklıma nedense Luke - Sarhoş Michael konuşması geldi ve sonuç olarak böyle bir bölüm çıktı.

O kayıt gerçek mi bilmiyorum ama "I love you." "No you don't." "Yes, I do." diyaloğu çok hoşuma gitmişti...

Herneyse umarım hızlı ilerlemiyorumdur.

synesthesia //mukeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin