ATEŞE AŞIK KELEBEK • BÖLÜM 8 •

6.3K 365 17
                                    

Benimle dalga geçiyor olmalıydı ondan sonra henüz kendimi toparlamaya çalışırken bir anda karşıma çıkıp tekrar hayatımı mahvetmişti şimdi de bana gidelim diyordu.

"Oyun mu oynuyorsun benimle! Önce git hayatımı mahvet şimdi gidelim diyorsun bizim seninle yolumuz kapalı Ateş."

"O yolu sen kapatıyorsun saçma sapan insanları yolumuza çıkarıyorsun!"

"O saçma sapan insan dediğin kişi sen yokken benim yanımda olan insan sen defolup gittiğinde bana omuz olan kalp olan insan şimdi gelmiş karşımda onu mu kötülüyorsun!"

ikimizin de sesi fazlasıyla yükselmişti ikimizde farkında olmadan bağırıyorduk fazla sinirliydim onun barışa hiçbir şey söylemeye hakkı yoktu.

"Bana o adamı savunma Elya!"

"O adam dediğin kişi benim sevgilim!"

Yanlış bir şey mi söyledim acaba diye düşündüm çünkü karşımda Kapkara gözlerinden alev çıkan bir Ateş vardı. birden iki elimden sıkıca tuttu ve kendine doğru çekti nefeslerimiz birbirine çarparken gözlerini gözlerimden ayırmadan konuşmaya devam etti. Gözlerinden alevler çıkıyordu adeta ve o alevler beni yakıyordu.

"Bir daha o kelimeyi kullanma o adam senin hiçbir şeyin değil olamaz da sen sadece benimsin ANLADIN MI!"

Diye bağırdı yüzüme doğru o kadar şiddetli bağırmıştı ki korkudan gözlerim istemsizce kapanmıştı kollarımı ellerinden kurtarmaya çalışıyordum.

"Canımı acıtıyorsun."

"Sende benim canımı yakıyorsun Elya!"

'Ah hadi ama bana yaptıklarına say' demek istesem de cesaret edememiştim bir canavar yaratmak istemiyordum çünkü. Ama ona da asla yenilmeyecektim.

"Anla artık yoksun hayatımda seni sev..."

Sözümü bitirmemi beklemeden yapıştı dudaklarıma onu onun sıcaklığını hissetmek bana iyi gelmeyecekti. Beni dahada kendine çekti ayrılmak istesem de ayrılamıyordum. En sonunda ayırdı dudaklarını dudaklarımdan kalbi çok hızlı atıyordu sesini duyabiliyordum. Biliyordum seviyordu beni.

Bu sefer nefesini boynumdan kulaklarıma doğru çıkardı ve fısıldadı;

"Sen beni seviyorsun.."

Hiçbir şey söylemedim öylece kaldım kaldırdı başını gözlerimin içine baktı. Dudaklarını anlıma değdirdi bir kez daha öptü anlımdan. O öptü ben çiçek açtım.

"Kırgınsın, kızgınsın seni anlıyorum intikam almak istiyorsun canımı acıtmak istiyorsun ama bunu için başka bir adamla birlikte olmana gerek yok zaten benim yanımda olmadığın her an ben acı çekiyorum Elya, seni bırakıp gitmek zorunda olduğum günden beridir her gün acı çekiyorum."

Biraz daha onun nefesini solursam affedecektim ve bu asla olmamalıydı. Geri çekildim kapı koluna koydum bir elimi baktım gözlerine uzun uzun. Hiçbir şey demeden açtım kapıyı çıktım evden. Eve gidemezdim duvarlar üstüme üstüme gelirdi. Kendi gök yüzüme doğru yola çıktım. Huzur bulduğum gizli yerime doğru ilerledim nefesimi kontrol etmekte güçlük çekiyordum.

Onca zamandan onca acıdan sonra ona yakın olmak bana hiç iyi gelmiyordu. Her gördüğümde yeniden gidecekmiş gibi geliyordu yine terkedecekmiş gibi..

🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸

Salonda karşımda oturmuş beni işe gelmem için ikna etmeye çalışan Barışa bıkkınlıkla bakıyordum.

"Barış ben gelmek istemiyorum yani bütün gün onunla yüz yüze olmak bana iyi gelmeyecek."

ATEŞE AŞIK KELEBEK •Where stories live. Discover now