ATEŞE AŞIK KELEBEK • BÖLÜM 20 •

3.7K 218 8
                                    

Hayat işte babam bana çiçek uzatması gerekirken şu an göğsüme doğru bir silah doğrultmuştu. Yüzüne bakıyordum ve o tetiği çekmesini her şeyden çok istiyordum. Bence yaşamı yeterince tatmış ve almam gereken bütün dersleri almıştım. 

"Biliyor musun baba? O tetiği çekersen sana minnettar olacağım."

"Sınırlarımı zorladığını farkına var artık babanım ben senin!"

"Yanılıyorsun sen benim hayal kırıklığımsın.."

Bir adım daha yaklaştım silahın soğuk gövdesi göğsüme doğru değince anladım her şeyi. Ama durmadım bu sefer silahın ucundan tuttum ve başıma doğru götürdüm.

"Bence bu kökten çözüm olur."

Silahı elimden kurtardı ve beline tekrar taktı. Bir adım yaklaştı bir şey diyecekmiş gibi ağzını araladı fakat sonra hiçbir şey söylemeden salondan çekip gitti..

Cebimde ki telefondan kurtulmam gerekiyordu didemden gelen mesajı okuduktan sonra rahatlamıştım zaten. Hızla mutfağa ilerledim Hizmetli kıza yaklaştım benim geldiğimi görünce tedirginlik kapladı yüzünü.

"Sakin ol telefonu verip gideceğim, onu hemen yerine bırakır mısın kimse farketmeden?"

"Evet hallederim hadi git."

Başımla onayladıktan sonra telefonu cebimden çıkardım ve ona uzattım oda alıp hemen pantolonunun ön cebine yerleştirdi ve mutfak önlüğü ile kamufle etti. Daha fazla hem onu hem kendimi tehlikeye atmamak adına odama gitmek üzere mutfaktan çıktım. Merdivenlerden yukarı çıkarken barışın sesi ile duraksadım.

"Elya."

Bıkkınlıkla yüzümü ona döndüm o ise yürümeye devam ederek benim durduğum basamağın bir altına geldi. Elleri ceplerinde omuzlarını dikleştirmiş bir biçimde karşımda sırıtıyordu.

"Ne var?"

"Gelinlik provan var saat 14:25 çıkalım istersen?"

Koca bir kahkaha attım bütün ev kahkaham'la yankılanırken barış öylece yüzüme bakıyordu. Arkamı dönüp odama doğru ilerlemeye devam ettim. Arkamdan gelen Barışın ayak sesleri beni takip ettiğini işaret ediyordu. Odama girip kapıyı kapatacakken Barış eliyle kapıyı kapatmama engel oldu ve benim arkamdan odaya girdi.

"Komik olan ne Elya?"

"Sen."

Dedim sırıtarak, daha sonra camın köşesinde ki koltuğa oturdum bacak bacak üstüne atarak Ateşin söylediklerini yerine getirmeye çalışırken bir yandan da hem eğleniyor hemde intikamımı alıyordum.

"Oysa gelinlik giymeyeceğimi tahmin etmen gerekirdi."

Sahte gülüşüme karşılık gerçek gülüşünü yollayan Barış karşımda ki koltuğa geçip oturdu. Rahat tavırlarım onu şaşırtmış olmalı ki bir an ne diyeceğini şaşırmıştı ama alışıyordum.

"Hayatında bir defa giyeceğin bir şeyi reddedeceğini düşünmüyorum."

"Bende o bir şansı seninle kullanacağımı düşündüğünü düşünmüyorum."

Oturduğum koltuktan kalktım ve odanın içinde yürümeye başladım. Bugün nedense keyifliydim az önce babamın bana silah uzatmasına rağmen. Bünyem alışıyor galiba artık ne dersiniz!

"Elbette o gelinliği giyeceksin!"

Oda oturduğu yerden kalktı ve bana yaklaşmaya başladı, bakışları hiç iç açıcı değildi doğrusu. Saçma sapan bir şey yapması an meselesi olabilirdi doğrusu. Ama vazgeçmeyecektim bana yaşattıklarının bin katını yaşatacaktım onlara!

ATEŞE AŞIK KELEBEK •Where stories live. Discover now