ATEŞE AŞIK KELEBEK • BÖLÜM 25 •

4K 223 36
                                    


Söylediğim cümleden sonra Ateş hiçbir şey söylemeden elimden sıkıca tutmuş ve eve doğru yönelmişti. O kadar çok sıkıyordu ki elimi hem acıdan hemde korkudan bir şey diyemiyordum. Eve girdiğimizde Ateş hiçbir şey olmamış gibi  gözlerini gözlerime dikmişti sanki koca ev gözlerinin içine hapsolmuştu. Ellerimi yaşça ellerinin arasından sıyırdıktan sonra arkamı dönerek salona doğru ilerledim, cam kenarında duran tekli koltuğa sindim yavaşça. Ateşte beni takip ederek salona geldi, elleri ceplerinde öylece yüzüme bakıyordu.

"Aç mısın?"

"Hayır."

Gözlerinin devirdi, bir iki adım atarak bana doğru yaklaştı bende kendimi koltuğa dahada gömerek sabitledim.

"Sabahtan beri hiçbir şey yemediğine bahse girerim."

"Kumar oynamam."

Birden ağız dolusu bir kahkaha patlattı, bense ağzım iki metre açık aval aval onun o muhteşem gülüşüne bakıyordum. Kendimi toparlamam ve Ateşin eğilip gözlerini dudaklarıma çevirmesi bir oldu.

"Aşıkken çok daha güzelsin!"

Koltuğun kollarından destek alarak geriye doğru kendimi dikleştirip Ateşten uzaklaşmaya çalışsam da Ateşin bana daha da yaklaşması bunu engelliyordu.

"Hiçte bile aşık falan değilim ben!"

Yine gülümsedi, gülümseyince göz kenarlarında beliren iki çizgi bütün kusursuzluğuyla gülüşüyle birleşti.

"Hem yaklaşmaz mısın lütfen! Ne bu samimiyet!"

"Benimsin!"

Ateşin kolunun altından ani ve hızlı bir hareketle indim ve onu koltukla baş başa bıraktım.

"Rüyanda görürsün!"

Bana çevrilmiş sırtını döndü ve gözlerini gözlerime sabitledi. Adımlarını büyük bir o kadar da sakin atarak bana doğru yaklaştı.

"Gördüklerimin rüya olduğunu düşünmüyorum."

Dedi kinayeli bir ses tonuyla, beni zayıf noktamdan vurmaya çalışıyordu ama yemezler! Ona bu sefer teslim olmayacaktım!

"Niye geldik buraya!"

"Her şeyi konuşmak için."

Ateş bana yaklaşırken bende adımlarımı geriye doğru atıp ondan uzaklaşmaya çalışıyordum, Ateşin aramızda ki mesafeyi kapatıp yanıma yaklaşmasıyla nefeslerimiz birbirine çarpmaya başladı. Panikle ne yapacağımı bilemezken bir anda dengemi kaybetmemle birlikte kendimi 3'lü koltuğun üstünde buldum.

Her şey normaldi ta ki üzerimde Ateşin varlığını hissedene kadar! Ah kalbim ağzımdan fırlayacaktı şimdi! Kapkara gözlerini gözlerime dikmişken kalbimin nasıl normal ritminde atması beklenebilirdi ki zaten!

"Kalk üstümden!"

"Ben halimden gayet memnunum doğrusu!"

"Ama ben değilim kalk!"

Diye sitem ederek onu üstümden kaldırmak için ellerimi göğsüne koydum ve itmeye başladım, neyse ki fazla direnmemiş ve üstümden kalkmıştı.

Ellerini uzatarak tutmam için gözleriyle komut verdi. Bense omzumu olumsuz anlamda aşağıya ve yukarıya doğru hareket ettirdim.

Bir anda eliyle kolumdan tuttu ve ani hareketle beni kendine doğru çekti. Az önce uzandığım koltuktan kalmış ve şu an Ateşle burun burunaydım.

Gözlerini dudağımda gezdirdikten sonra gözlerimin içine baktı, O kadar keskin bakıyordu ki sanki gözleri kalbime bir ok gibi saplanıyordu.

"Seviyorum seni, bir gün aşkından eriyip gideceğim bak, öyle seviyorum!"

ATEŞE AŞIK KELEBEK •Where stories live. Discover now