ATEŞE AŞIK KELEBEK • BÖLÜM 10 •

5.5K 330 21
                                    

Döndü barış bana alev alev yanan gözlerini dikti gözlerime.

"Bu ne demek oluyor Elya!"

Belki farkında değildi ama bağırıyordu o böyle sinirliyken ben onunla konuşmayacaktım neyse ki vale arabayı gelirmiş ti ki bende ona cevap vermekten kurtulmuştum. Barış hiçbir şey söylemedi arabaya bindi bende arkasından koltuğa yerleştim ve hızla uzaklaştık restorandan. Yaklaşık on dakika sonra sahil kenarında durdu.

"Niye durduk."

"İn aşağıya konuşacağız."

"Konuşacak bir şeyimizin olduğunu sanmıyorum."

"İn arabadan Elya!"

Dedi sert bir şekilde arabadan indi sahil kenarında ki kayalıkların olduğu bölüme doğru ilerledi. Dediğini yapacaktım neden bu kadar sinirlendiğini öğrenmek için en azından. Onun bulunduğu bölüme doğru ilerledim. Bir anda sinirle döndü yüzüme baktı ona doğru atacağım adımdan vazgeçtim ve olduğum yerde kaldım.

"Nasıl söylemezsin bana."

"Neyi Barış ? neden bu kadar sinirlisin anlam veremiyorum!"

"Ateşin evinde ne işin vardı Elya!"

"Seninle kavga ettiği günün akşamı kapının önündeydi zorla konuşmak istediğini söyledi hepsi bu!"

"Lanet olsun neden ben o adamdan öğreniyorum o zaman!"

Bağırıyordu ve yoldan geçen insanlar bize bakıyordu. Şu an sağlıklı düşünemiyordu Barış.

"Bağırmayı kes! neden bu kadar sinirleniyorsun anlamıyorum! Ne var yani gittiysem neden büyütüyorsun bu kadar anlamıyorum!"

Güldü ama öyle bir gülüş değildi bu başkaydı çözemediğim bir şeydi anlam veremediğim bir şeydi.

"Sen hiçbir zaman anlamadın ki zaten boş versene!"

Dedi onun dışında hiçbir şey söylemeden arabasına bindi ve gitti. Ben anlamıyordum gerçekten Hayat nerede başlıyordu, ne zaman bitiyordu anlamıyordum. İnsanlar neden bu kadar acımasız neden bu kadar bencil anlamıyordum anlamak istemiyordum.

Fazla yoruldum oradan oraya savrulmaktan bir şeyleri yoluna sokmaya sonra birilerin gelip o düzenimi yıkmasından yok yoruldum.

Ben sadece çok sevdim bir insanı hiç sevmemem gerektiği kadar çok sevdim. Gök yüzüm olsun istedim, onda güneş açmak istedim ama her seferinde söndürdü ışığımı karanlığımla baş başa bıraktı beni ve ben bir daha hiç doğamadım..
🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸

Salonda oturmuş Didem'le dertleşiyordum. Hayat bazen o kadar zor oluyordu ki. Hiçbir şey yapmadan da yorulabiliyordu insan düşündükleri ağır geliyordu mesela.

"Yani ben gerçekten anlayamıyorum Didem elimi neye atsam ters gidiyor elimi neye atsam yıkıyorum."

"Saçmalama artık Elya üzülmeyi de bırak artık lütfen her şey olacağına varır tamam mı kendini üzdüğünde bir şeyler düzelmez ayağa kalkıp mücadele etmelisin."

"Mücadele etmeye gücüm kalmadı herkes bana sırt dönüyor."

Didem bana yaklaştı ve sıkıca sarıldı. Başımı koydum omuzuna bir nebze olsun geçmişti canımın acısı..

"Ben hep buradayım iyi gününde de kötü günün de de tamam mı hep her zaman."

"Hep her zaman."

Gülümsedik birbirimize tekrar sarıldım kocaman bir insan bir insanı kan bağı olmasa bile kardeş bile biliyor. Çok şükür. Didem birden ayrıldı benden. Mahçup bir ifadeyle yüzüme baktı tam bir şey söyleyecekken kapı çaldı.

ATEŞE AŞIK KELEBEK •Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt