2. Bölüm

1.4K 133 13
                                    

Jongin etrafa huzursuz bakışlar atarken burada olmaktan memnun olmadığını düşünmüştüm taa ki rektörün elini Jongin'in belinde  görene kadar.

Gerçekten taciz etmediği bir o kalmıştı. Jongin rahatsızca yerinde kıpırdandı ama yine de belindeki elden kurtulamamıştı. Daha da kötüsü elinin yavaşça aşağılara indiğini görür gibi oldum ama daha fazla bakamayıp gözlerimi Hong'a çevirdim. İğrenç herif diye fısıldadım ve tüm gözlerin bana döndüğünü gördüğümde aslında sadece fısıldamadığımı fark ettim.

Yüzüm yavaştan kızarırken beni kurtarması için Kris'i dürttüm ve neyse ki olayı hemen anlayıp "Hey sanırım yeni müzik bölümü lideri seçilmiş ha ?" dedi ortamdaki havayı dağıtmaya çalışarak. Evet, şimdilik tek isteğim olayın üstünün hemen kapanmasıydı bu yüzden yüz kaslarımı gülümsemek için zorladım ama korkarım daha çok ıkınıyor izlenimi verdim.

Tüm yüzler sonunda ilgiyle Jongin'e döndüğünde küçük bir gülümsemeden sonra "Evet ben Kim Jongin iyi anlaşalım." diyerek selam verdi. Eğilmesiyle belindeki elden kurtulmuştu ancak göz tacizinden asla. Bu adamın açık ve utanmazca insanları taciz etmesinden ve kimsenin bir şey yapamıyor oluşundan nefret ediyorum.

Sonrasında Xiumin yanındaki sandalyeye oturmasıyla ilgili bir şeyler söyledi ancak Bay Hong'un oturduğum sandalyenin arkasına geçip elini omzuma koymasıyla dikkatim dağılmış bölüm liderlerinin kendilerini nezaketen -zaten bölüm liderleri herkes tarafından tanınır- Jongin'e tanıttığını dahi çok geç fark etmiştim.

Jongin bana döndüğünde kısaca "Oh Sehun, dans bölümü lideriyim. Aramıza hoş geldin." dedim. Kekelemediğim için tanrıya teşekkür ederken Jongin bana cevap olarak gülümsedi. Gerçekten çok güzel gülüyordu ancak bu midemin bulantısını geçirmedi.

Sonrasında Xiumin eski müzik bölümü liderinin ne kadar iyi olduğundan ve mezun olduğu için mutlu olmasının yanında onu eskisi kadar çok görememesinin verdiği üzüntüyle ilgili konuşurken Bay Hong' un telefonu çaldı ve elini sonunda omzumdan çekerek odadan çıktı.

Üstümdeki baskının kalkmasıyla derin bir nefes aldım ve Kris'e dönüp "Xiumin eskiden bu kadar çok konuşmazdı." dedim ve oda bunu fark etmiş olmalı ki "Onu bu hale kim getirdiyse gidip teşekkür etmeliyiz." dedi. Etrafa kısaca bir göz attıktan sonra bana doğru eğildi ve sesini kısarak "Jongin aslında sıcakkanlı biriymiş. İçeriye ilk girdiğinde suratı mahkeme duvarından farksızdı hatta bir an 'sizi lanet olası piçler' diyerek üzerimize kusacak falan sandım." dedi. O an 'Taciz ediliyordu da ondan.' demek istedim ama sadece gülüp kafa sallayabildim çünkü enerjim çekilmiş gibi hissediyordum ve o an için yapılabilecek en kolay şey buydu.

Xiumin'in de susmasıyla oda bir süre sessiz kaldı. Ve ardından içeriye Bayan Lee girdi. 35'li yaşlarda olmasına rağmen 18'lere taş çıkaracak bir güzelliğe sahipti. Aynı zamanda çok akıllı ve yetenekliydi ama geçirdiği bir kaza nedeniyle artık sadece organizasyonlarla ilgileniyordu. Karşılıklı selamlaşmalar bittikten sonra konuşmasına başladı.

"Pekala çocuklar hepinizin ilgilenmesi gereken belli aktiviteler var ve onları öncesinde belirlemiştik. Şimdi hepinizinkileri teker teker yazmam gerekiyor çünkü önümüzde hep beraber çalışmanızı gerektirecek bir gösteri var ancak şu an soru sormayın en son açıklamayı düşünüyorum."

Hepimize teker teker baktıktan sonra gözlüklerini taktı ve deri kaplı defterini açtı. Bir süre sessizce defteri inceledikten sonra konuşmasına devam etti.

"Pekala Xiumin bana programınızı anlat en ufak bir şey atlama lütfen tarihler ona göre belirlenecek." Xiumin kafasını salladı ve "Öncelikle okul sergisi var. Daha sonra biri kendi içimizde diğeri de başka bir okulla olmak üzere iki resim yarışmamız var. Onun haricinde dans bölümünün kostüm işini de devralmıştık." diye açıkladı.

Kadın kafasını salladı ve Kris'e döndü. Kris oturduğu sandalyede biraz toparlandıktan sonra boğazını temizleyip anlatmaya başladı. "2 yarışmamız var. Biri kendi içimizde diğeri Kore'deki diğer okullarla. Ve başarılı olursak Çin ve Kore arasındaki yarışmaya katılabileceğiz. Ah bir de festival gösterisi var ama o kesin değil."

Bayan Lee hepsini özenle yazdıktan sonra Jongin'e döndü. "Kai mi Jongin mi ?"

"Fark etmez." Jongin gülümseyerek söylediğinde Bayan Lee konuşmasına devam etti.

"Pekala Kai daha yeni lider olduğunu biliyorum ama eminim tüm programdan haberdarsındır." dedi ve burnuna düşen gözlüğünü düzeltti.

Jongin kafasını salladı ve "Okul festivali için bir şeyler söylemişlerdi ancak kesinleşmedi. Onun haricinde 2 yarışmamız var." dedi ve Bayan Lee "Sonunda programı birazcıkta olsa rahat olan biri." diyerek onları da not etti.

En sonunda bana döndü ve derin bir nefes aldı. Konuşmasını beklemeden "2 farklı okul yarışmamız var. Bir de Güney Kore Gençlik Festivali için sahne almamızı istediler. Oda bugün kabul edildi sanırım. Bizim akademinin kendi festivali için de bir şeyler yapmamız gerekiyor ancak kaç saat sahne alacağımız belirlenmedi. Aynı zamanda mezunlar partisine özel gösterimiz var. Şimdilik bu kadar." diye açıkladım ve Bayan Lee' nin gözlerinin kocaman açılmasıyla odadaki herkesin gerildiğini fark ettim. Derin bir nefes aldı ve "Bir yanlışlık olmalı Sehun emin misin tüm bunlar onaylandı mı ? Bay Hong'un haberi var mı ?" diye sordu.

Kafamı sallayarak onayladım ve diğerlerine ufak bir bakış attım. Hepsi dikkatini güzel kadına vermişti. Bayan Lee tekrar konuşmaya başlayacağı sırada Bay Hong içeriye girdi. "Hallettiniz mi ?" diye sordu ve tam oturacağı sırada Bayan Lee ayağa kalkıp notlarını Bay Hong'a uzattı. "Tüm bunlardan haberiniz var mıydı ?!"

Bay Hong kağıda bakma gereği duymadan kafasını sallayarak "Evet ne var bunda ?" dedi. Bayan Lee ise derin bir nefes aldı ve "Bu kadar yoğun programları olduğu halde toplu çalışmayı nasıl kabul edersiniz ?" diyerek nerdeyse çığlık attı.

Bay Hong "Bayan Lee bu sizi ilgilendirmez. Kararlar toplu veriliyor ve ben de tarihleri ayarlıyorum o kadar. İşleri daha zor hale getirmek yerine toplu çalışmayı çocuklara açıklayın daha sonrada odayı terk edin gerisini onlar halleder." dedi sertçe.

Bayan Lee sandalyesine geri oturdu, yumruk yaptığı avuçlarını açtı ve tekrar derin bir nefes aldıktan sonra hepimize bir kağıt uzattı. "Pek sanmıyorum ama isterseniz not alabilirsiniz." dedikten sonra devam etti.

"Tüm bu çalışmalarınız arasında -burada açıkça bir iğneleme söz konusu- bir de toplu çalışma var. Dönem sonu yapılacak olan okul festivaline çok önemli kişiler gelecek bu nedenle kendi gösterileriniz haricinde toplu bir gösteri sunmanız gerekiyor. Burada her bölümden en az 10 öğrenci katılmak zorunda yazıyor." dedi ve sandalyesinde kıpırdandı.

Kris sinirle ayağa kalktı ve "Bölümlerimizin farkında mısınız ? Resim öğrencileriyle sahneye çıkıp ne yapmamızı bekliyorsunuz ?!" diye bağırdı.

Bay Hong "Sehun dans öğrencisi olduğun için tüm bu gösteriden de seni sorumlu tutuyorum." dedi ve anında "Ne alakası var ?!" diye çığırmama sebep oldu.

Bay Hong yüzündeki iğrenç gülümsemesiyle "Bana sesinizi mi yükseltiyorsunuz Bay Oh ?" diye sordu.

Kendimi yere atıp 'Az önce Kris de bağırdı. Neden sadece bana tepki gösteriyor bu it herif.' diye yırtınmamak için kendimi zor tuttum. Ama bu soruya cevap vermek çok da zor değil. Kris'e sesini çıkarmıyordu çünkü kimse buna cesaret edemezdi. Sonuçta adam dövüş sanatları lideri. Fiziğini de göz önünde bulundurursak ona bağırmak bile açıkça yürek isterdi.

"Bunun için vaktim yok yetiştiremem, imkansız." dedim sesimi sakin tutmaya çalışarak. "Seni sorumlu tuttuğumu söyledim eğer bu işi halledemezsen dönem tekrarı yapmak zorunda kalırsın." dedi ve cevap vermemi beklemeden çekip gitti.

Şu durumda yapılacak tek bir şey vardı. Kris'den küçük bir ricada bulunmak. Kolunu dürtüp bana bakmasını sağladıktan sonra çaresizce fısıldadım.
"Cinayet işlemek ister misin ?"

Yazım yanlışı yapmış olabilirim kontrol edemedim kusura bakmayın ve yorum yapmayı unutmayın ^^

Firefly ~ SekaiWhere stories live. Discover now