9. Bölüm

851 98 8
                                    


Jongin gittikten sonra orada öylece uzanmaya devam ettim. Şansıma küfürler yağdırırken içeriye Yixing girdi ve beni oradan kalkmam için resmen kazıdı. Beraber bir kahve içtik ve akşam arabayla onu evine bıraktım.

Ardından kendi evime geçtiğimde kapıda kaldığımı fark ettim. Anahtar en son Baekhyun'daydı. Belki çantama atmıştır diye düşündüm ve çantamı tamamiyle boşalttım. Ama yoktu. Belki de Baekhyun evdedir diye düşünüp kapıyı çaldım ama evde de kimse yoktu. Belkilerim tükendiği için aramaya karar verdim. Yaklaşık 5-6 kere aradım. Ama Bay Çok Meşgul Byun Baekhyun telefonlarıma tabii ki cevap vermedi.

Çantamı tekrar toplayıp arabama atladım ve Baekhyun'un evine doğru sürmeye başladım. Baekhyun'un evi biraz uzaktı ama başka şansım da yoktu. Ne kadar sürdüğünü bilmediğim bir araba yolculuğundan sonra sonunda Baekhyun'un evinin önündeydim.

Kapının önünde iki kişi vardı ama hava çok karanlık olduğu için tam olarak göremiyordum. Biraz daha yaklaştığımda konuşmalarına kulak misafiri oldum.

"Saçmalama. Kapıyı başka biri açarsa ne demeyi planlıyorsun. Sehun'a gidelim işte ondadır kesin."

"Hayır eve gideceğim demişti. Bak Jongin tam 35 kere aradım ya evde başına bir şey geldiyse ?"

Daha sonra onların Jongin ve Chanyeol olduğunu anlayıp yanlarına yaklaştım. İkisi de bana dönüp aynı anda "Sehun." dediğinde "Aferin adımı biliyorsunuz." diye cevap vermiştim.

"Sen de mi Baekhyun'u merak ettiğin için geldin ?" diye sordu Jongin.

"Hayır aslında anahtarım en son ondaydı ve telefonlarımı da açmadığı için gelmek zorunda kaldım. Baya baya kapıda kaldım yani. Ama sanırım sizin de benden bir farkınız yok. Neden kapıyı çalmak yerine burada duruyorsunuz ? Baekhyun'un annesi çok tatlıdır." hızlı hızlı konuştuktan sonra önlerine geçip kapıyı çaldım.

Jongin tam arkamdaydı. Sırtım göğsüne değiyordu ama yine de geri adım atmıyordu. Tam nefesini kulağımda hissettiğim an kapı açıldı ve Baekhyun'un annesi kapıda belirdi.

Beni gördüğü anda bir çığlık atıp boynuma atlamıştı. Kısa boylu bir kadındı bu yüzden boynuma asılmasıyla öne doğru eğilmek zorunda kalmıştım. Jongin tam arkamda olduğu için çok uygunsuz bir pozisyondaydık ve geri çekilmek yerine halinden memnunmuş gibi bir elini belime atmıştı. Daha önce ne kadar edepsiz olduğundan bahsetmiş miydim ?

Baekhyun'un annesi sonunda beni içeriye çektiğinde gözleri hala kapıda duran Jongin ve Chanyeol'e kaydı. "Şey.. Arkadaşlar okuldan. Baekhyun'u merak etmişler, telefonlarımıza cevap vermiyor evde mi ?" diye sorduğumda bizi hemen içeri aldı.

Küçük bir selamlama ve tanışma faslından sonra Jongin ve Chanyeol karşımızdaki ikili koltuğa oturdular. Bayan Byun "Baekhyun'u alışverişe göndermiştim. Telefonunu burada unutmuştur, gelir birazdan." diye açıkladığında Chanyeol'un derin bir nefes aldığını duydum.

Kısa süreli sessizlikten sonra Baekhyun'un annesi elini sırtıma attı. Kaburga kemiklerimi saydığının farkındaydım. Birazdan gelecek soruların da öyle. Eh biz büyüyorduk ama Bayan Byun hiç değişmiyordu. "Sehun artık hiç gelmiyorsun. Kim bilir doğru dürüst yemekte yemiyorsundur. Aish! Resmen kemiklerin sayılıyor." diye beni azarladığında Jongin'in belli belirsiz güldüğünü gördüm.

"Doğru söyle bugün kaç öğün yedin ?" diye sorguya devam etti. Sabah kahvaltı yapmıştım. Ama ondan sonra Yixing ile içtiğimiz kahve dışında bir şey yemediğimi hatırladım. Tabii ki bunu ona söylemeyecektim.

"Bütün öğünlerimi yedim." dedim ve anında omzuma vurdu. İnanmadığını ve bu ufak vuruştan daha fazlasının geleceğini bildiğim için hemen kalkıp kaçmaya başladım. O da hemen ayağındaki terliği çıkarıp beni kovalamaya başladığında Jongin'in bacağına takılıp düşmüştüm.

Firefly ~ SekaiWhere stories live. Discover now