24. Bölüm (FİNAL)

1.1K 100 60
                                    


Sabah uyandığımda gözlerimi açmam bir hayli zor olmuştu.

Jongin'le kollarımız, bacaklarımız birbirine girmiş bir şekilde yatıyorduk ve vücudumun dün geceki yorgunluğunu atabilmem için bir hafta falan uyumam gerekiyordu.

Kaskatı kesilmiş bedenimi esnetmek için kollarımı ve bacaklarımı oynatmayı denedim.
Tek kolum haricinde başarılı olmuş hatta hareketlerimle Jongin'in de rahatsızca kıpırdanmasına neden olmuştum.

Kafamı kaldırıp baktığımda sol kolumun bileğimden yatak başlığına kelepçelendiğini fark ettim.

"Ya! JONGİN!" diye bağırdığımda belimdeki kolunu biraz sıkıp "Uyuyorum. Bağırma." diye fısıldadı.

"Bu kelepçe de ne demek oluyor?" diye sorduğumda kafasını omzumdan kaldırıp boynuma küçük bir öpücük bıraktı.

"Sabah uyandığımda yanımda ol istedim. Malum genel olarak beraber uyuyoruz ama tek başıma uyanıyorum." diye iğnelediğinde aslında baya haklıydı.

"Yine de buna gerek yoktu. Aç şunu hadi."

"Buna gerek vardı. Sabah uyandığımda yanımda olmayacaktın ve ben de dün gece olanların aslında sadece bir rüya olduğunu düşünüp kafayı yiyecektim." diye cevap verdiğinde gülümseyip saçlarını öptüm.

Üzerime eğilip dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktıktan sonra dolapları biraz karıştırıp bir anahtar çıkardı.

Yürümekte zorlanıyordu -dün gece yüzünden- ve ben kendi halimi merak ediyordum.

Yanıma gelip kelepçeli elimi tuttu ve yüzüğümün üstüne bir öpücük kondurdu.

Ben gülümsemeye devam ederken kelepçeyi açıp bileğime de bir öpücük bıraktı.

Yataktan yavaşça kalktığımda canım acımıştı. Jongin'i anlıyordum şimdi.

Aslında bu işi sırayla yapmak daha adil olmuştu. Sonuçta dün akşam ikimizde fazlasıyla zevk almıştık ve acısını da bugün beraber çekiyorduk.

Okula geldiğimizde ortak çalışma için toplandık. Bir süre çalıştıktan sonra -ne Jongin ne de ben doğru dürüst hareket edememiştik- içeriye Bay Hong girdi ve gösteriye iki ay kaldığını hatırlatıp bizi biraz azarladı.

Evet iki ay kalmıştı ve diğer çalışmalarımızı da düşünecek olursak hayvan gibi çalışmanın zamanı gelmişti.

***

2 Ay Sonra ~~

Herkes şaşırtıcı bir şekilde gayet sakindi ve sahnenin arkasında kulis olarak kullandığımız odada oturmuş sıramızın gelmesini bekliyorduk.

Chen'in, Jongin'in sağ gözünün üstüne çizdiği şekil bende kendimi parçalama isteği uyandırıyordu.

Makyajsız hali bile inanılmaz derecede seksiyken bu haliyle herkes ona daha çok bakacaktı ve ben de sinirden patlayacaktım.

Kuruması için kafasını geriye atmış, gözlerini kapatmış öylece duruyordu. Odada yabancı olmadığı için ve Baekhyun'la Chanyeol çoktan yiyişmeye başladığı için gidip Jongin'in kucağına oturdum. Gözlerini açmadan ellerini bacaklarıma attı. Eğilip boynunu öptükten sonra kulağına fısıldadım.

"Gözündekini sil bence. Hiç güzel olmadı."

Küçük bir kahkaha attıktan sonra "Beğenmene sevindim." dedi ve bacaklarımı sıktı.

"Güzel olmamış dedim. Ne beğenmesi?"

"Evet. Sil dedin. Bu demek oluyor ki fazla seksi oldu ve kıskanmaya başladın bile." dedikten sonra tekrar küçük bir kahkaha attı.

Firefly ~ SekaiWhere stories live. Discover now