Odada sadece Sehun ve ben kalmıştık. Ona döndüğümde doğrulmaya çalışıyordu. Hızlıca yanına yaklaşıp yardım ettikten sonra yatağının kenarına oturdum.
Elimle yanağını tutup baş parmağımı dudağının kenarındaki minik yarada gezdirdim.
"Acıyor mu?" diye sorduğumda kafasını iki yana salladı. Eğilip dudağına küçük bir öpücük bıraktım. Sonra da boynundaki çiziğin üstünde gezdirdim dudaklarımı. Kollarını boynuma sardığında ona sıkıca sarılıp uzun zamandır tuttuğum gözyaşlarımı serbest bıraktım.
"Çok-çok korktum Sehun." sesim fazlasıyla güçsüz çıkmıştı ama umrumda da değildi. Saçlarıma küçük bir öpücük kondurup yüzüne bakmam için çenemden tutup kaldırdı.
Gözyaşlarımı silip burnumu öptü. İstemsizce gülmüştüm. Oda gülümseyip gözlerime baktığında kapı açıldı ve içeriye doktor girdi. Ayağa kalktım ve Sehun'a yaklaşıp onu kontrol edişini izledim.
"Oh Sehun. Baban hastaneleri sevmediğini söyledi. Ama merak etme seni burada daha fazla tutmamız için herhangi bir sebep yok. Geldiğinde sırtında da bir morluk vardı ama eski olduğu çok belli. Tabii ki yine de tüm testleri yaptık. Birazdan hemşire gelir ve gerekenleri yapar. Daha sonra da evine gidebilirsin. Ancak şunu söylemeliyim ki sırtına biraz dikkat etmen gerekiyor. Ağır şeyler kaldırma ve ters bir hareket yapmamaya çalış. Ayrıca bir süre seks hayatına ara versen iyi olur. 3-4 gün gibi bir süre. İlaçlarını kullanmayı da unutma. Geçmiş olsun." dedikten sonra gitti ve Sehun'un kızarık suratına bakıp güldüm.
"Bir süre seks hayatına ara versen iyi olur." diye doktoru taklit ettiğimde "Evet. Ara versem iyi olur." dedi.
Bir anda suratım değişmişti. Yavaş yavaş sinirlendiğimi hissettim. Sehun'un seks hayatı mı vardı ki?
"Ya! Kaç kişiyle seviştin?!" diye bağırdığımda "Senle tanışmadan önce mi?" diye sordu.
Yüzüm sinirden morarmış olmalıydı.
"Benle tanıştıktan sonra da mı?..." diye şok olmuş bir şekilde mırıldandığımda bileğimden tutup beni kendine çekti.
"Senle tanışmadan önce de sonra da kimseyle sevişmedim ve yaklaşık 3 gün sonra seviştiğim ilk kişi sen olacaksın Kai."
Kulağıma fısıldadıktan sonra boynumu öpmeye başladı ve bense söyledikleri yüzünden morarma aşamasını da geçmiştim.
Ayrıca Jongin yerine Kai demesi de tabii ki gözümden kaçmamıştı. Aklıma Sehun'a "Bana yatakta Kai de." dediğim zaman geldi ve bu anıyla birlikte artık bir patlıcandan farkım kalmamıştı.
Kapı tekrar açıldığında içeriye bir hemşire için fazla seksi giyinmiş bir kadın girdi.
Krem süreceğiyle ilgili birkaç şey zırvaladıktan sonra Sehun'un üstündeki hastane gömleğini çıkarıp arkasına oturdu.
Gözleriyle Sehun'u resmen yemişti ve şimdi de sırtına krem sürme bahanesiyle müstakbel eşimi elliyordu.
"Seni sürtük çek ellerini erkeğimin üstünden!" diye bağırmamak için dudaklarımı dişliyordum.
Sırtındaki morluğa dokununca Sehun inlemişti ve bu dayanabileceğim son noktaydı. Hızla hemşirenin elindeki kremi alıp "Ben sürerim siz çıkın." dedim ve kadını kolundan tutup itiraz etmesine izin vermeden kapının önüne koydum.
Sehun kıskandığımı bildiği için gülüyordu. Arkasına geçip kremi sırtına yavaş yavaş sürmeye başladım. Mor kısma dokunmadığım halde sürekli inliyordu ve bunu bilerek yaptığını biliyordum. Tek parmağımı ensesinden beline kadar yavaşça sürterek indirdiğimde titremişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Firefly ~ Sekai
Fanfiction"Sen hiç ateş böceği gördün mü ?" "Hayır ama bu bir cevap değil." "Kesinlikle."
