12. Bölüm -Yamyam

822 103 30
                                    

...

"Sapığın olabilir miyim Oh Sehun ?"

....

"Evet Kim Jongin sapığım ol benim."

...

Eve geldiğimizde kapının önünde biraz duraksayıp ellerimi ceplerime attım. Bir süre gezdirdikten sonra Jongin "Arka cebindedir belki. Bakmamı ister misin?" diye sordu sırıtarak.
"Gerçekten sapıksın Jongin." dediğimde ikimizde güldük.

Sonunda anahtarı bulduğumda hızla kapıyı açtım ve içeri geçtik. Ben kapıyı kapatırken Jongin kendi eviymiş gibi rahatça içeri girip ışıkları açtı.

"Yemek yiyelim." diye seslendiğimde "Önce üstümüzü değiştirelim bunlar rahat değil." dedi ve yukarı çıktı. Kaşlarımı çatıp peşinden çıktım ve odama girdiğini gördüm.

Dolabıma ilerledi. "Önce izin alman gerekmiyor muydu?" diye sorduğumda "Kendi eşyalarımı almak için neden senden izin isteyeyim ki?" diye sordu pişkin pişkin. Kaşlarımı mümkünmüş gibi biraz daha çatıp ne yaptığını çözmeye çalıştım.

Dolabımdan ilk defa gördüğüm bir kaç şey çıkarıp bana döndü. "Sen yokken eve sahip çıkmak için burada kaldım. Bunları da lazım olur diye yanıma aldım sonradan." diye açıkladı ve banyoya gitti.

Dolaba baktığımda küçük bir kısmı kendisine ayırdığını gördüm. Gerçekten kendi evi gibi davranıyordu. Başkalarının evinde de böyle mi diye düşünmeden edemedim.

Hazır O banyodayken ben de hemen üstümü değiştirip mutfağa indim. Dolabı biraz karıştırdıktan sonra yemek yapmaya üşendim ve iki kutu etli ramen çıkarıp masayı hazırladım. En son çubukları koydum ve yerime oturdum.

Gelip karşıma oturdu ve bir süre sessizce masaya baktı. "Ne zaman 'yemek' yiyeceğiz ?" diye sordu iğneli iğneli. "İstediğin zaman başlayabilirsin." dedim bende dalga geçerek. "Başka bir şey yok mu?" diye sordu parmaklarıyla oynayarak. Dudaklarını küçük bir çocuk gibi bükmüştü.
"Misafir umduğunu değil bulduğunu yer Jongin. Ama zaten kendi evin gibi davranıyorsun o yüzden git ve istediğini ye." dedim dolabı göstererek.

Bir an gözleri parladı ve "Yani şimdi istediğim herhangi bir şeyi yiyebilir miyim ?" diye sordu çocuk gibi bağırarak. Tepkisine güldüm ve "Evet Jongin istediğini yiyebilirsin." dedim. Ben çoktan yemeğime başlamıştım O ise kalktı ve dolaba doğru gitti. Arkamda olduğu için göremiyordum ama zaten büyük ihtimalle her şeyin yerini biliyordu.

Bir anda boynum ile köprücük kemiğim arasında bir noktayı ısırınca çığlık attım ve elimdeki çubuklar düştü. Ona dönmeye çalıştığımda bu sefer omzumu ısırdı. Tekrar çığlık attım ve ondan zorla kurtulup evde koşmaya başladım. O da kahkaha atarak peşimden koşuyordu. Salonda üstüme atlayıp beni yere düşürdükten sonra çığlık atmayı kesip "Ya! Jongin ne yapıyorsun manyak mısın?" diye bağırdım.

Kolumu, omzumu hatta göbeğimi bile ısırmıştı. Tek elimle çenesini tutup kendimden uzak tutmaya çalışırken sonunda cevap verdi. "Ya! Seni pis yalancı istediğini yiyebilirsin demiştin."

"Lan manyak evde hiç mi bir şey yokta beni yiyiyorsun."
"Ne istediğimi sana mı soracağım ? i
İstediğini yiyebilirsin dedin şimdi kes." dedi ve çenesini tuttuğum elimi alıp diğer elimle birlikte başımın üstünde yere sabitledi.

Tekrar kollarımı ısırmaya başladığında "Ya! Jongin acıyor!" diye bağırıyordum ama takmıyordu beni. "İnsafsız! Cani! Yamyam! Jongin!" Tekrar kafasını boynuma sokup etimi dişlediğinde bacağımla tekme atmaya çalıştım ama havaya sallamaktan başka bir şey yapamıyordum. Dişlerini en son köprücük kemiğime sürttüğünde yanlışlıkla inledim. Ardından kıkırdayıp aynı yerle ilgilenmeye devam etti.
Bu sefer kaldırdığım bacağım 'can alıcı noktasına' gelmişti ve inleme sırası ondaydı.

Firefly ~ SekaiМесто, где живут истории. Откройте их для себя