0.8

5.1K 571 190
                                    

"Yah! Bu kapı neden kilitli?" bir yandan kapıyı açmak için zorlarken bir yandan da sitem dolu sesi ile konuştu Taehyung. Jimin odanın havalanması için camlarını açtıktan sonra kapıyı maymuncuk yardımı ile açtı.

"Ah... Duşa girmiştim de çıkınca istenmeyen bir durum ile karşılaşmak istemedim." Ensesini kaşırken konuştu. Yaralı olan omzunun kapının arkasına sakladığı için arkadaşı bandajı fark etmemişti. Taehyung üzerinde hiçbir şey olmayan arkadaşının kaslarına bakmayı kestikten sonra konuşmaya başladı.

"Aşağı inmelisin. Sanırım bir sorunumuz var."

**********

Kaşlarını çattıktan sonra arkadaşına bakmayı kesti.

"Sen in. Ben de üzerime bir şeyler geçirip geliyorum." Bakışlarını tekrar arkadaşı ile birleştirdi. Taehyung şüphe ile bakıyordu.

"Her şey yolunda mı?" sordu. "Bu saate kadar neredeydin?" ekledi.

"İşim vardı Tae, uzatma." Bunaldığını belirtircesine gözlerini devirdikten sonra kapıyı arkadaşının yüzüne kapattı. Dolaptan üzerine rastgele bir uzun kollu geçirdikten sonra kurutma makinesinden çıkardığı kıyafetleri dolabına yerleştirdi. Parçalanmış tişörtü eline alıp incelemeye başladı.

"Oysaki favorilerim arasındaydın..." yapmacık bir üzüntü ile mırıldandıktan sonra elindeki paçavrayı top haline getirdi. Yatağın üstünde duran rulo halindeki kağıt topluluğunu da aldıktan sonra kapıyı açtı ve odadan çıkarak merdivenlere yöneldi.
Alt kata ulaştığında adımlarını salon yerine mutfağa yöneltti ve elindeki paçavrayı çöp kutusuna attı. Jungkook ve adamlarıyla konuşmadan önce kendini sakinleştirmesi gerekiyordu. Çünkü ne kadar kontrollü olursa olsun onlar bir şekilde kendisini zıvanadan çıkarmayı başarıyorlardı. Buzdolabını açarak su şişelerinden birine uzandı ve birkaç yudum aldıktan sonra geri yerine yerleştirdi. Bir yandan da elindeki ruloyu açmış içeriğine daha detaylı bir şekilde bakmaya başlamıştı.

Adımlarını salona yöneltirken elindeki evrakları inceliyordu. Salon görüş alanına girmeden önce son bir kez yaralı omzunu ovuşturdu ve salona doğru ilerledi. İçeriye girdiğinde herkesin odanın bir köşesine dağılmış olduğunu gördü.
Tae ve Yoongi koltukta yan yana otursalar da sanki kendisinin gelmesi ile aralarına birden görünmez duvar örmüş gibilerdi. Namjoon düşüncelere dalmış bir şekilde tekli koltukta oturuyordu ve belirli bir noktaya odaklanmıştı. Seokjin ise elindeki kasenin dibinde kalan cips kırıntılarını parmağını bandırarak topluyor, ardından ağzına götürüyordu. Bakışları sonunda liderlerini bulduğunda uzaktan şöyle bir süzdü. Yakışıklı olduğu itiraz edilemez bir gerçekti. Keskin yüz hatlarına ve donuk bakışlara sahipti. Şu an salonun en köşesinde bulunan çalışma masasında oturmuş, Hoseok'un anlattıklarını sakin bir şekilde dinliyordu. Ciddi olan suratındaki tek mimik çatılan kaşlarıydı.

Yüz hatlarına bakmayı kesip gözlerine yöneldiği sırada Jungkook bakışlarını kendisine bakan çocuğa çevirdi. İkisi de bakışlarını yaklaşık yirmi saniye boyunca birbirlerinin gözlerinden ayırmadılar. Sonunda bundan sebepsiz yere rahatsız olan Jimin bakışlarını genç adamın üzerinden çekti ve koltuğa oturdu. Oturulmanın şiddeti ile deri koltuktan gelen ses ile herkes bakışlarını hafif öne eğilmiş, dirsekleri dizlerine gelecek şekilde elindeki kağıtlara ciddi bir yüz ifadesi ile bakan gence çevirdi.

"Elindeki de ne?" meraklı bir şekilde sordu Taehyung. Burada şu an bir boklar dönüyordu ve kendisi içindeyken bir o kadar da içinde değildi. Aklı almıyordu ve bu durumdan hiçte hoşnut değildi.

Jungkook oturduğu sandalyeden kalkarak Jimin'in tam karşısındaki koltuğa oturdu. Jimin kendine doğru yaklaşan bedeni gördüğü gibi elindeki kağıtları karıştırmaya başladı. Sonunda istediği başlığa sahip olan kağıdı destenin arasından çekip çıkararak kendisine beklenti ile bakan gencin önüne koydu.

Justice◾pjm+jjkWhere stories live. Discover now