2.8

3.4K 355 108
                                    

"Sevdiğin veya değer verdiğin birisi değil, hatta tanımadığın birisiyse öldürmemde de bir sıkıntı yoktur o halde." gülerek konuştuktan sonra belinde duran silahı çekerek kimsenin itiraz etmesine fırsat bırakmadan yanında duran gence sıktı.

İşte o an dünya gerçekten durmuştu.

Hem Yoongi için hem Hoseok için hem de merminin vücudunu delip geçtiğini hisseden Taehyung için.

**********

Her iki taraf da Ji Seok'un böyle bir şey yapmayacağını düşündükleri için afallamışlardı. Aslına bakarsak Ji Seok'un kendisi bile işleri bu kadar kolay ve eğlencesiz bitirdiğine inanamıyordu.

Bir an nefes almayı unuttuğunu sandı genç adam, sevdiğinin yavaş yavaş kayıp giden gözlerini takip eden bedeninin yere çöküşünü izlerken.

"Taehyung!" acılı bir seslenişti bulundu Hoseok.
Hırpalanmaktan dolayı artık kalmadığını düşündüğü gücü ve enerjisi birden belirerek kollarından tutan iki heriften kurtulmaya çalışma çabalarına girmesini sağlamış, havaya tekmeler savurmaya başlamıştı dolu gözler eşliğinde.

"Ben az önce yanlış gördüm değil mi? Bu bir şaka değil mi?" bozulan sinirinin getirdiği kahkaha ile konuştu. Ardından yerdeki bedenden gelen kanın yerde yavaş yavaş ilerlediğine şahit oldu ve ciddileşerek sesini yükseltti Yoongi.
"Yah, kalksana! Yah, sana diyorum! Kalksana be adam!" beyni az önce yaşananların gerçekliğini kabullenemiyordu. Sahiden, sevdiği kişi en yakın arkadaşlarından birinin beceriksiz stratejisi yüzünden vurulmuş hatta ölmüş müydü?

Rakibinin eline kullanışlı bir koz vermek artık umurlarında bile değildi. Aslında delicesine sevdikleri fakat bunu bir kere bile düzgün bir şekilde dile getiremedikleri insanın yerde kanlar içinde yatıyor olması canlarını yakıyordu. Bundan daha çok canlarını acıtan bir şey varsa o da şu an ellerinden hiçbir şeyin gelmiyor oluşuydu.

"Sevmiyordun öyle değil mi?" tebessüm eşliğinde konuşurken cümlesinin bitimine, kollarından daha da sıkı tutulmaya başlanmış gencin sinirlerini gerecek türden bir kahkaha yerleştirdi orta yaşlardaki adam.

Sinirlerine zor hakim olan genç derin bir nefes aldı ve kendisine eğer buradan kurtulamazsa o heriften asla bir intikam alamayacağını tekrar tekrar hatırlattı. Bunu unutmaması gerektiğini ne kadar kendine tembihlese de Taehyung'un nefes aldığından dolayı inip kalkan göğsünün yükselişinin gittikçe azalması buna büyük oranda engel oluyordu.

"Biliyorsun değil mi?" birden delice hareket etmeyi kesmiş, aksine oldukça hareketsiz kalmış ve başı eğikken konuşmuştu.

Orta yaşlı adam, genç adamın ani hareketi karşısında, garip birisi olmasını ve bunların alışıldık olmasını bilmesine rağmen, şaşırmıştı.

Ji Seok her zaman Jung Hoseok'u ilginç bir herif olarak görmüştü zaten. Büyük bir potansiyele sahipti ve Jungkook tarafından gölgelenmesi ne kadar işine yarasa da arada sinirini bozmuyor değildi. Harcanmayacak bir yetenekti, insanı aynı anda hem sinirlendirebilecek hem de sakinleştirebilecek birisiydi. Bu piyasadaki alışılmışlık duvarını aşan sayılı kişilerdendi ve ne kadar rakip olsalar da bu her zaman Ji Seok'un ona hayran olmasını sağlamıştı.

Şaşkınlığını yüzüne yansıtmadan ayaklarının dibinde duran ve kan gölü içinde boğulmaya başladığı belli olan gencin yolunun üzerinde duran bilinçsiz kolunu ayağıyla itirerek kendine yol açtı ve başı eğik gencin tam önünde durarak kendisi de eğilerek yüzünü görmeye çalıştı.

"Her şeyi biliyorum ben Hoseok fakat yine de bu seferki bildiğim şeyin ne olduğunu merak ediyorum. Gönder gelsin, bakalım hangisiymiş!" hala yüzünü görmeye çalışma çabaları içinde olduğundan dolayı başı eğik bir şekilde duruyordu ve bulunduğu pozisyon canını yakmaya/sıkmaya başlamıştı.
Tam pes edeceği esnada kendinden küçük olanın yavaş yavaş başını kaldırması heyecanlanmasını sağlamıştı.

Justice◾pjm+jjkWhere stories live. Discover now