The End

4.8K 312 455
                                    

Kendi silahı elinde salık bir şekilde dururken onunki şu anda Hoseok'un tam alnının ortasına baskı uyguluyordu.

"Üzgünüm..." fısıldadı genç adam.

Ardından bir silah sesi duyuldu.

**********

Dışarıdan gelen bir el ateş sesiyle zaten gergin olan ortam iyice gerilmişti.

"Neyden bahsediyorsun?" kaşları çatılmış bir şekilde sordu kısa boylu genç adam. Bu planı çok uzun zamandır yapıyordu ve kontrolü dışında hiçbir şeyin yaşanmasına izin vermeyecekti.

"Ben söylersem bunun ne eğlencesi kalır ki?" dudaklarını büzerek konuştu babası olacak adam. Bu durumdan delicesine bir zevk alıyordu.

"Park Ji Seok sınırlarımı zorlama benim." ne zamandır sıktığından emin olmadığı dişlerinin arasından konuştu.

"Ah Jiminie, sen küçükken hiç böyle biri değildin! Çok saygılı bir çocuktun." onaylamaz bir şekilde konuşurken çocuksu bir ses tonu kullanmayı ihmal etmemişti orta yaşlı adam.

"Saygımı hak ettiğini düşünsem hala öyle davranırım." omuz silktikten sonra yüzünü hala duvar gibi tutmaya devam ediyordu.

"Bak bu acıttı!" canı yanmış gibi göğsünü tutmuş ve ayakta kalmak için destek alıyormuş gibi görünmek için sağında duran Min Ki'ye yaslanmıştı.

"Nasıl olsa bunun nasıl sonlanacağını biliyoruz. Artık başlasak diyorum?" gözlerini karşısında duran dört adamdan ayırmadan konuştu Namjoon. Sıkılmıştı ve Ji Seok denen herifin çocuksu ve alaycı hareketleri onu sinir etmeye başlamıştı.

Karşıdan sözlü olarak bir karşılık alamamıştı. Onun yerine Ji Seok pozisyonunu göz açıp kapayıncaya kadar düzeltmiş ve belinde duran silahını çıkartıp oğlunun alnına dayamıştı.

"Biliyorsun, yaptığın şeyler affedilmez fakat Park soyundan olduğun için her zaman senin için bir ayrıcalık yapabilirim." gözleri bir buz kadar sertken konuştu. Oğlunu öldürmek onun için sorun değildi. Asıl sorun olan şey böyle bir potansiyelin harcanıp gidecek olmasıydı.

"Ben almayayım, yine de teşekkürler." alnına yaslanmış silahı umursamadan tebessüm etti küçük olan. İradesine bir an şaşırmıştı.

Kendisini yıllarca olmak istediği kişi gibi göstermişti fakat aslında sadece sevgiye ihtiyacı olan bir çocuktu. Bunu ne kadar itiraf etmek istemese de olan buydu. Kardeşi öldükten sonra eğer ailesi onun yanında olup biraz düzelme gösterseydi onları affedebileceğini biliyordu.

"Sadece öğrenmek istediğim bir şey var." yüzündeki tebessümü sildikten sonra gözlerini karşısındaki adama dikerek konuştu.

"Son sözlerin olduğunu hesaba katarak konuş Jimin." aynı sertlikle cevap vermişti orta yaşlı adam. Teklifini reddettiği için sinirliydi ve tetiğe basmadan önce oğlunun fikrini değiştirmesini umuyordu.

"Neden?" ses tonunun değişmesine izin vermeyerek uzun zamandır merak ettiği soruyu sordu kısa boylu olan.

"Ne neden?" çocuksu havası geri gelmişti adamın.

"Benimle oynama Ji Seok!" artık dayanamayarak sesini yükseltmişti genç olan. Tetiğin üzerinde duran elini de biraz sıkılaştırmayı ihmal etmemişti.

"Bir soru sorup cevap istiyorsan daha spesifik olmalısın. Malum çok şey yapıyorum." tatlı olduğunu düşünerek gülümsedi.

"Dalga mı geçiyorsun orospu çocuğu?" daha fazla dayanamayacağına karar veren Jungkook sonunda konuşmaya başladı.

Justice◾pjm+jjkWhere stories live. Discover now