0.9

6.1K 546 249
                                    

"Park Ji Seok şu üç yıl içerisinde değişmenin yanından bile geçmedi. Hala aynı orospu çocuğu." Donuk ifadesine bürünmüştü yine.

"Bundan nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?" soruyu yönelten Yoongi olsa da bakışlarını Jungkook'un gözlerinden ayırmadı. Kendisinden uzun olduğu için başını kaldırmıştı. Sanki bir şeyler kanıtlamak istercesine karşısındaki gencin gözlerinin içine bakarak konuştu.

"Çünkü o kayıp iki yılda izini kaybettirebilen sadece bendim..." duraksadıktan sonra hafif tebessüm etti.

"O değil."

**********

Odadaki kendi arkadaşı da dahil olmak üzere herkes kısa boylu gencin kendine olan güvenine şaşırmıştı. Sonuçta bu öylesine hafife alınabilecek bir şey değildi. En ufak hatalarında işin içine federaller bile girebilirdi.

Jimin yüzünü tekrardan donuklaştırdıktan sonra sehpanın üzerine koyduğu evrakları kavradı.

"Sanırım toplantı odası daha iyi olacak." Adımlarını salonun çıkışına doğru yönlendirirken konuştu.

İçeridekiler ses etmeden onu takip edebilmek adına liderlerine dönüp izin beklercesine bakmaya başladılar. Jungkook sonunda girdiği düşünce havuzundan kafasını çıkarabildiğinde toplantı odasına yöneldi. Adamları sonunda istediklerini elde etmiş gibi onu takip ettiler.

Toplantı odasına geldiklerinde herkes kendine bir sandalye çekip oturdu.

Taehyung bu işlerden çok anlamasa da neler olacağını merak etmiyor değildi. Bu yüzden topluluğu takip etmiş, toplantı odasındaki sandalyelerden birinde yerini almıştı. Bugün arkadaşının yaralandığını görmek ne kadar canını yakmış olsa da merakına söz geçiremiyor ve ne olursa olsun bu işin sonunda neler olacağını merak etmekten kendini alamıyordu.

Jungkook ve Jimin birlikte çalışmaya karar verseler de ikisinin de birbirlerine karşı güven duygusunun en ufak kırıntısını dahi duymadıklarını her iki tarafta biliyordu. Doğru olanda buydu zaten. Her şeyin başında iki tarafta kendisinden başka kimseye güvenmeyen tiplerdi. Geçici ortaklık bu durumu görmezden geldirmezdi.

Uzun toplantı masasının etrafında oturan genç adamlar sanki konuşmamaya and içmiş gibi seslerini çıkarmıyorlardı. Bu sessizliğin kendisini boğduğuna karar veren Yoongi konuşmaya başladı.

"Pekala... Plan nedir?" ellerini masanın üzerinde birleştirmiş, meraklı gözlerini arkadaşı ve aynı zamanda lideri olan genç ile kısa boylu donuk bakışlı genç arasında gezdirmişti.
Jimin boğazını temizledikten sonra donuk yüzünü masada bulunan herkesin üzerinde gezdirdi.

"Şimdiden 1-0 gerideyiz. Ji Seok elinizde olduğumu ve sizinle çalıştığımı biliyor.Birileri sağ olsun..." bakışları Jungkook'un üzerinde bir süre oyalandıktan sonra gözlerini devirdi ve konuşmaya devam etti.

"Beni koz olarak kullanabilecekken anlık heyecanınıza yenik düşmeniz işlerimizi zorlaştıracaktır. Şimdiden eve giren kişinin ben olduğuma dair söylentiler o herifin kulağına gitmiştir ve bu adamlarını alarma geçirmiş olma ihtimalini %90 gibi bir orana çıkarıyor." Düşünceli bakışlarını masanın desenli yüzeyinde gezdirdi. Bir süre sonra aklına çok önemli bir şey gelmiş gibi gözleri parladı.

"Aynı zamanda şu anda tam olarak rakibine savaş ilan etmiş durumdasın Jungkook. Bundan sonraki adımlarında çok daha dikkatli olmalısın. Çünkü inan bana o adamın bağlantıları şaşırtıcı derecede yüksek mertebelere kadar ulaşıyor. Bu da işin içine her an federallerinde girebileceği anlamına geliyor." Anladığından emin olmak istercesine bakışlarını karşısında oturan gencin suratına çevirdi.

Justice◾pjm+jjkWhere stories live. Discover now