1.2

4.5K 517 108
                                    

Sonunda sinirlerine hakim olamayan Jungkook göğsünde kavuşturduğu ellerini ayırdı ve cirit atan gencin iki kolundan kavradı. Ardından önceden yaslandığı duvara yapıştırdı.

Jimin küfretmek için araladığı ağzı ile Jungkook kendine bir fırsat doğduğunu hissetti ve ilk defa sonuçlarını düşünmeden bir hareket yaptı.

Onu öptü.

**********

Taehyung önündeki yemek tabağına bakışlar atmaktan başka hiçbir şey yapmıyordu. Daha doğrusu yapamıyordu. Masasında tek başına oturuyordu ve bazı delici bakışları üzerinde hissetmek iştahını kaçırmıştı. Elindeki çubuklar ile pirinç kasesinin içindeki lapa şeklindeki yemeğe kendince işkenceler uygulamak o an yemekten daha cazip görünüyordu gözüne.

"Okula sonradan torpille girmesi yetmezmiş gibi şimdi de yemeklerini beğenmemezlik ediyor. Tanrı aşkına, bu çocuğun sorunu ne?" yan masadakilerin sözde arkasından konuşmak adı altında kendisine canlı yayın yapmaları Taehyung'u güldürmemiş değildi.

"Sizi duyabiliyorum." başını tabağından kaldırmadan konuştu.

"Ne?" yan masadaki genç kız afallamış bir şekilde sordu.

"Diyorum ki..." başını tabağından kaldırıp kendisine bakan gence çevirdi.

"Seni duyabiliyorum. Eğer benim hakkımda başkasına konuşacaksan en azından ortalıkta ben yokken yap bunu." yan sandalyeye koyduğu çantasını kolundan kavrayıp sırtına geçirdi ve tam ayaklanacakken görüş alanına girenler ile afalladı.

Evet, Yoongi'yi görmeyi beklemiyordu çünkü genelde ortak alanlara gelmezdi fakat onu asıl şaşırtan bu olmamıştı. Yoongi ile eş zamanlı olarak görüş açısına Hoseok da girmişti. Bir eli siyah dar kotunun cebindeyken diğer eli adımlarına uygun bir tempoda vücudunun yanında sallanıyordu. İkisi de farklı yerlerdeydiler. Yoongi başka bir masada oturuyor ve elindeki telefonla ilgileniyordu. Hoseok ise bir tuhaftı. Sinirli ama bir o kadar da düşünceli duruyordu. Onu bu hale ne getirdi acaba diye düşünmekten kendini alamadı. Hoseok ona fazla gizemli geliyordu ve bu kontrol edilemez bir meraka sahip olan Taehyung için oldukça zor bir durum teşkil ediyordu.

"Belki de arkandan konuşmaya ihtiyaç duymuyoruzdur da yanında konuşuyoruzdur. Bunu hiç düşündün mü yeni çocuk?" aralarından biri alaylı gözlerine eşlik eden kalkık kaşları ile sordu.

Taehyung kavga etmek için kendisini bitkin hissediyordu ve işin aslına bakarsa yan masadaki herifler istese pestilini bile çıkarabilirdi.

"Protein tozunu fazla kaçırmak zeka geriliği yapıyor diye duymuştum, gerçek mi acaba diye merak ederdim. Sayende test etmiş ve doğruluğundan emin olmuş oldum,teşekkürler." bunu söylemese gerçekten içinde kalırdı.

"Ne dedin sen?" aralarından bir tanesi ayağa fırlayınca masanın üzerindeki ellerini ayırdı ve ayaklandı. Bakışlarını masanın yüzeyinden kaldırmadan mırıldandı.

"İşte başlıyoruz." sadece kendisinin duyabileceği bir ton kullanmıştı.

Etraftaki gençler okullarının bu denli eski tarihinde dahil hiç bir kavgaya şahitlik etmedikleri için heyecanlanmışlardı. Bu, olacakları ölümsüzleştirmek için çıkardıkları son model telefonlardan rahatlıkla anlaşılıyordu.

"Ne.dedin.sen?" yaklaşan, kendi vücuduna kıyasla çok daha kalıplı cüsse gözünü birazcık korkutmuştu fakat yine de kendinden taviz vermeyerek hatta meydan okurcasına bakışlarını yaklaşan gencin gözlerine dikti.

"Bilmem, ne dedim?" omuz silkerken tekrarladı. Konuşurken kullandığı ses tonundan tut buna eşlik eden mimikleri dahil adamın sinirine dokunabilecek cinstendi.

Justice◾pjm+jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin